Makale

Çözüm sürecinde devlet neyiyle konusur?

Meshur bir laf vardir ‘yargiçlar kararlariyla konusurlar’ diye. Ben, bizim yargiçlarin kararlariyla konusmalarindan, bu konusmalarin içeriginden çok hosnut olan biri degilim.

Keske, yargiçlarimiz kararlariyla yaptiklari bu konusmalarini daha nitelikli hale getirebilse idiler, ülkemiz o zaman daha yasanabilir bir ülke olabilir idi.

Peki, yargiçlar madem ki kararlariyla konusuyorlar, daha üst, daha kapsayici bir kavram olan devlet neyiyle konusacak?

Bu sorunun cevabi da ‘anayasa’ olabilir, devlet, kararlariyla konusacak degil ya, anayasasi ile konusacak.

Çok zor, çok karmasik bir çözüm sürecinin içinden geçiyoruz.

Bu sürece iyi niyet ile katki yapan tük kurum ve kisileri bir kez daha kutlamak gerekebilir, sürecin sonu ne olursa olsun, büyük ve çok önemli bir is yapiyorlar.

Ancak, sürecin islemesinde benim gözlemledigim çok önemli bir mesele var.

Bu konu en kisa sürede çözümlenemedigi takdirde tüm iyi niyetli çabalar bosa gidebilir.

Bu anayasanin yani devletin dilinin bir 66. Maddesi var.

Bu anayasa dahilinde devlet tüm yurttaslarina hala ‘türk’ diye seslenmeye devam ediyor.

Kürt yurttaslarimiz ise bu çagriya kulak vermek istemiyorlar ve haklilar.

Devlet yöneticileri hala kürtlerden bahsederken ‘kürt kökenli yurttaslarimiz’ demeyi sürdürüyorlar.

Ayni devlet yöneticilerimizi ben hiç ‘türk kökenli yurttasimiz’ derken görmedim, isitmedim.

‘Esek arisi soksun’ dedigim devlet dili iste bu ve bu çirkinlik kökenini devletin dili olan anayasadan aliyor.

Vatandas türk ise ona türk deniyor da baska bir vatandas kürt ise ona neden kürt kökenli vatandas deniyor?

Bu sorunun cevabini Anayasa 66’ya hapsolmadan verebilecek biri var mi?

Anayasa yani devlet kürtleri israrla türk olarak çagirdigi zaman saglikli bir baris süreci yürütmek mümkün mü?

Anayasanin 66. Maddesinin degistirilmesi ya da daha dogrusu tamamen sistemden kaldirilmasi baris sürecinde atilmasi gereken ilk adim.

Bu maddenin sistemden temizlenmesi için yeni bir anayasanin yapilmasini beklemek bana endise verici geliyor.

Yeni bir anayasa yapilamaz ise ne olacak?

Bugün TBMM’deki partiler, MHP hariç, bu maddenin, degistirilmesi degil, anayasadan tümüyle çikarilmasi için oy verebilirler.

‘Türk devletine vatandaslik bagi ile bagli olan herkes türktür’ (Anayasa 66. Madde) gerçekten gereksiz, anlamsiz bir ifadedir.

Devlete vatandaslik bagi ile bagli olan herkes Türkiye Cumhuriyeti yurttasidir, bu yurttasa resmi, anayasal bir sifat vermek gereksizdir.

Türkiye Cumhuriyeti yurttasligi hukuksal üst kimligi altinda isteyen kendine türk, isteyen kürt, isteyen arap, vs der.

Ama, bu adimin atilabilmesi için, devlet yöneticilerinin ‘kürt kökenli vatandasimiz’ dedigi kadar, ‘türk kökenli vatandasimiz’ da diyebilmesi gerekir.

Daha da dogrusu mutlaka devletin vatandasin kökeni ile ilgilenmemesi.

Bu ‘kürt kökenli vatandasimiz’ ve türk tanimlamalari aklima ister istemez Orwell’in ünlü ‘bazilari daha esit’ formülünü getiriyor.

Bu formülle baris süreci olmaz.

Devlet anayasasiyla konusur, sayet devletin dili olan anayasa kürtlere israrla türk diyor ise, orada da baris süreci adeta imkansizdir.

Eser Karakas

Back to top button