Darbe oluyor

Her seyin bir seyi var’ fikrini takinak haline getirmemize neden olan adamdir Freud. Rahmetli, pek çok seyi de cinsellige ve dürtülere baglamasiyla meshurdu. Bana sorarsaniz çagimizin en büyük dehalarindan birisiydi kendisi. Ama yarattigi olaganüstü teorilerden sonra, isi biraz asiri yoruma vurmustu. Her seyi ama her seyi göründügünden farkli bir sekilde yorumlamaya baslamisti.
Ta ki, kendisi de asiri yorumun kurbani oluncaya kadar… Bir gün Viyana’da psikanalist meslektaslariyla dolu bir odaya girdi Freud ve girer girmez de arkadaslarinin müstehzi gülücük ve kahkahalariyla karsilasti. Bütün arkadaslari agzinda dumani tüten puroya bakip gülüyorlardi. Hemen anladi tabii neye güldüklerini, puroyu bir ‘oral takinti’ olarak yorumladiklarini. Söyle bir bakti arkadaslarinin yüzüne ve o tarihi sözünü yapistirdi: ‘Beyler’ dedi Freud, ‘bazen bir puro sadece bir purodur’. Yani bazi seyler sadece göründügü gibidir, bunlari yorumlamaya gerek yoktur.
***
Simdi diyorlar ki: ‘Bakmayin siz bir yolsuzluk sorusturmasi falan yapildigina, bu düpedüz bir darbedir’, ‘Bunu yapanlar hükümeti düsürmek istiyor, Basbakan’i hedef aliyor’. Ardindan ‘ajanlar, hainler’ falan diye öfkeli bagrislari duyuyoruz.
Çelik kasalar, para dolu ayakkabi kutulari, yatak odalarindaki para sayma makineleri, hep içinde para geçen o telefon konusmalari, fotografli-belgeli para trafikleri falan diyecek oluyorsunuz, ‘darbe’, ‘tezgâh’ diyorlar.
Ben bir yolsuzluk sorusturmasinin ‘darbe’ olarak nitelendigi, dünyada ikinci bir örnegin oldugunu bilmiyorum, böyle bir seyi hiç duymadim.
***
Ama sunu duydum ve biliyorum: Eger siz bir sorusturma basladiktan sonra, savcilarin, mahkemelerin delillere ulasmasini engellerseniz, saniklarin mahkeme önüne çikarilmasini geciktirirseniz, sorusturmayi yürütenleri üstü açik-kapali sekillerde tehdit ederseniz, onlari görevden alirsaniz, dünyanin neresinde olursa olsun, çok ciddi bir suç isliyorsunuz demektir. Bunlardan bir tanesini bile yapmaya kalktiginizda Fransa’dan Ingiltere’ye, Japonya’dan Amerika’ya, dünyanin her ne yerindeyseniz orada, ilk önce savci karsisina çikarsiniz ve ardindan da cezaevine gidersiniz. Adaleti engellediginiz, delilleri kararttiginiz, görevi suiistimal ettiginiz için…
Mesela bu tür isleri yapmaya Amerika’da ‘obstruction of justice’ (adaletin engellenmesi) denir. Nitekim, su anda bizde olanlarin binde birini yaptiklari için Watergate skandalindan sonra Baskan Nixon ve çalisma arkadaslari, bassavci dahil, bir de bu maddeden yargilanmis ve degisik cezalara çarptirilmislardir.
***
Bu sorusturmaya ‘darbe’ diyenler, bir de Deniz Feneri davasinda neler olduguna baksin. O savcilarin sözlerine kulak versin. Milyonlarca Euro’luk yolsuzluk sorusturmasinin sonunda nasil olup da savcilarin kendilerini yargilanirken bulduklarini bir görsünler.
***
Kissadan hisse; bazen yolsuzluk sadece yolsuzluk, adaletin engellenmesi de sadece adaletin engellenmesidir…
———————————————–
Adikal-27 Aralik
Orhan Kemal Cengiz