Demokraside ‘sivil sorunu’na Idris Naim Sahin örnegi cuk oturuyor!
Geçen günkü yazimda, demokrasi diyorsak, yalniz asker sorunu yok, sivil sorunu da var Türkiye’nin demistim. Buna cuk oturan örnek, ‘Idris Naim Sahin kafasi’dir. Bu zihniyetin de mutlaka sorgulanmasindan geçiyor demokrasi…
Bizim demokraside asker sorunu, sivil sorunu diye yazmistim geçen gün.
Bu iki sorunun iç içeligini anlatmaya çalisirken söylemek istedigim suydu:
Demokrasi taslarini yerli yerine oturtmak için ‘asker sorunu’nu çözüm yoluna koymak yasamsaldir ama yetmez. Eger gerekli özen gösterilmezse, bu kez sivil sorunu bu ülkede demokrasiye köstek olmaya devam eder.
Bu konu önemli.
Çünkü ‘asker sorunu’yla çok siki bir hesaplasmayi, yüzlesmeyi yasiyor Türkiye.
Ama yalniz buna bakarak demokratiklesiyoruz demek yaniltici olur. Demokrasinin baska kriterleri de vardir uyulmasi gereken.
Bu açidan, yani sivil sorunu konusunda hakikaten cuk oturan bir örnek, Içisleri Bakani Idris Naim Sahin’dir.
Çünkü bu zat ‘demokrasi kültürü’nden nasibini almamistir ve bu kafayla Türkiye’nin demokrasi sorunlari derinlesir.
Profesör Büsra Ersanli, KCK’dan tutuklandigi zaman, ‘Otuz bin profesör var, bini tutuklansa haydi neyse, ama bir kisi için koparilan kiyamet de ne?’ diyebilen odur.
KCK tutuklularinin sayisini gerçek rakamin dörtte biri olarak verince, itirazlara karsi, ‘Gerekirse BDP’nin açikladigi sayiyi da tamamlariz’ diyen de odur.
Su sözler de onundur:
‘Kürt sorunu, Kürt sorunu deniyor, ben o taraflari iyi bilirim, gezdim dolastim, ben göremedim ne oldugunu…’
Arkasindan sunu da ekler:
‘Bu isler öyle Bogaz’da oturup içki masalarinda konusmakla hallolmaz!’
Bitmedi, Meclis kürsüsünden der ki:
‘Büsra Ersanli Profesör Hanimefendi’nin 1980 öncesi gençlik yillarina bir yolculuk yapmanizi tavsiye ederim degerli arkadaslar. Hangi suçtan, hangi komünizan faaliyetten mahkzm oldugunu, cezaevinde yattigini, akrabalarinin kim oldugunu, enistesinin bu ülkede bir baska faaliyetten tutuklu oldugunu, bir baska sevdanin yolcusu oldugunu arastirirsaniz görürsünüz. Isim vermek istemiyorum.’
Su sözlerini belki unuttunuz:
‘Terör örgütünün yürüttügü çalisma sadece dagda, bayirda, sehirde, sokakta, arka sokaklarda haince pusu kurarak yaptigi saldirilardan ibaret degil.
Bir baska ayagi daha var. Bilimsel terör var… Resim yaparak, tuvale yansitarak, siir yazarak, siire yansitiyor, günlük makale yazarak. Terörle mücadelede görev almis askeri ve polisi, sanatina çalismasina konu yaparak demoralize etmeye çalisiyorlar.
Arka bahçe Istanbul’dur, Izmir’dir, Bursa’dir, Viyana’dir, Londra’dir, Washington’dur, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kurulusudur… Arka bahçede ayrik otuyla ayrik otlari birbirine karisiyor. Bir kismi faydali, bir kismi zehirli…’
Idris Naim Sahin’in Taksim Meydani’ndaki Hocali Mitingi’nde, ‘Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz Piçsiniz’ pankartlarinin altinda yaptigi konusmayi da unutmayin.
Ve Idris Naim Sahin geçen sali günü Meclis kürsüsünden söyle diyordu:
‘KCK’nin lanetli yapisinin özü nedir? Önce Müslüman olmamak, iki hiçbir dine mensup olmamaktir, dinsizlik yapisidir. Bu yapida sahte namaz vardir, oruç tutmadan açilan iftarlar vardir, sahte imamlar vardir.’
Ilginç degil mi?
Dinsiz olmayacaksin, Müslüman olacaksin vs…
Lafi uzatmak yersiz. Demokrasi diyorsak, bu ülkede yalniz asker sorunu yok, sivil sorunu da var. Iste cuk oturan örnek:
Idris Naim Sahin kafasi!
Unutmayin, demokrasi bu kafalarin da mutlaka sorgulanmasindan geçiyor.
—————————————
Milliyet-20 Nisan
Hasan Cemal