Makale

Elinde Kuran’la oy avciligi yapan bir cumhurbaskani istemiyorum!

Yil 1983, Ocak ayi sonlari.
Dogan Avcioglu kanser!
Midesini ve dalagini aldilar Amerikan Hastanesi’nde.
Kalin siyah çerçeveli gözlüklerinin arkasindaki cin bakislariyla yataginda yatiyor.
Agzinin kenarinda o yarim gülücügü…
Çetin Altan’in deyisiyle, Dogan Bey’in o yarim gülücügü bir dostluk isaretiydi.
Ama dudaginin ucundan hiç eksik etmedigi sigarasi artik yoktu.
Basucunda bir süre dikilip kaldim.
Bir sey söyleyemedim.
Sevdigin bir insani, bilinmez bir diyara göçe hazirlanirken görmek kolay olmuyor.
Ne diyecegimi sasirdim.
Sözcükleri bulamadim.
O bana Nadir Nadi’yi sormustu.
12 Eylül askeri yönetiminin, Nadir Bey’in bir basyazisindan dolayi Cumhuriyet’i ikinci kez kapattigi günlerdi.

Dogan Avcioglu (1926 – 1983) – Nadir Nadi (1908 – 1991)

Dogan Bey, askeri savcinin dava açip açmayacagini sordu.
Ama asil bir baska seyi merak etmisti.
Nadir Bey’in basyazisina ilistirdigi kisa not dokunmustu Dogan Bey’e:
‘Bir süredir gazetede yazilarim çikmiyor. Bunun ruhsal ve bedensel çesitli nedenleri var. Bir baska neden daha var ki, onu da bir sözcügünü degistirmeksizin asagiya koydugum eski bir yazimi gören okurlarim kendiliklerinden anlayacaklar ve belki de ‘Bu adam dünyaya bosuna gelmis!’ diyeceklerdir. Evet, hazin bir yazgi ! Ne yaparsin ki, hazinligi ölçüsünde gerçek !’
Dogan Bey o gün hasta yataginda bana söyle demisti:
‘Benim de psikolojim Nadir Bey gibi. Basyazisinin girisine koydugu notta oldugu gibi. Ben de düsünüyorum, bu dünyaya bosuna mi geldim diye…’

Yaslaniyorum. Ara sira kulagima çalinir: Yaslaniyorum ama ihtiyarlamiyorum!
Olabilir. Bir gerçek çok açik. Hayatin akisi durmuyor…

Dogan Bey’in böyle konusabilmesi…
Evet, duygularini bastiran, belli etmemeye çalisan bir insandi.
Içine kapanikti.
Ayrica yenilgiyi hiç kabul etmeyen, kabullenemeyen bir kisilik yapisi vardi.
Inat adamiydi.
Elestiriden hoslanmazdi.
Onun için, ‘Bu dünyaya bosuna mi geldim diye düsünüyorum’ cümlesini, hasta yataginda Dogan Bey’in agzindan duymak gerçekten hazindi. (Hasan Cemal, Kimse Kizmasin Kendimi Yazdim, Everest Yayinlari, s. 247-248)

Cumhurbaskani Erdogan, Siirt, Batman, Diyarbakir, Mardin ve Van illerinde düzenledigi mitinglere elinde Kurani Kerim’le çikti, muhalefetin inancini sorgulayan konusmalar yapti

Cumhurbaskani Erdogan, Siirt, Batman, Diyarbakir, Mardin ve Van illerinde düzenledigi mitinglere elinde Kurani Kerim’le çikti, muhalefetin inancini sorgulayan konusmalar yapti

Hayal kirikliklari hep yanibasinda

Hasan Cemal, 4 Kasim 1983’te hayatini kaybeden Dogan Avcioglu’nun, topraga verilmek üzere tekneyle Büyükada’ya götürülen tabutunun basinda

Hazin dedigim bu duygu artik ara sira gelip beni de yokluyor.
Demek yillar epeyce ilerledi.
Yaslaniyorum.
Ara sira kulagima çalinir:
Yaslaniyorum ama ihtiyarlamiyorum!
Olabilir.
Bir gerçek çok açik.
Hayatin akisi durmuyor.
Durdurmak kimsenin elinde degil.
Üstelik gitgide hizlaniyor hayat.
Akip giden zamanin pesinde, eger bir de mesleginin geregi olarak siyaset izliyorsan, hayal kirikliklari hep yanibasinda oluyor.
Özellikle bu topraklarda…
Beklediklerini yakalayamiyorsun.
Bekledigin yarinlar bir türlü gelmiyor.
Bazen gelir gibi oluyor.
Ama sonra bir bakiyorsun uçup gitmis…
Mücadele elbette iyi bir seyler birakiyor.
Zaman içinde birikim olmuyor degil.
Ama yine de, ‘Bu dünyaya bosuna mi geldim?..’ duygusu ara sira insani yoklamaya devam ediyor.

Kuran siyasete bu kadar alet edilmemisti

Hiçbir cumhurbaskani, hiçbir basbakan din bezirgânligini buralara kadar tasimamisti. Hiçbiri Kuran’i siyasete bu kadar alet etmemisti

Kritik 7 Haziran sürecindeyiz.
Seçim meydanlarini izliyorum.
Türkiye’nin çok partili siyasal yasaminda bir ilk yasaniyor.
Bir Cumhurbaskani, elinde Kuran seçim meydanlarinda nutuk atiyor.
Cami avlusunu bile siyaset meydanina çeviriyor.
Bu bir ilk.
Evet öyle.
Türkiye’de bugüne kadar hiçbir cumhurbaskani, hiçbir basbakan elinde Kuran’la seçim meydanlarina çikmamisti.
Elinde Kuran, cami avlusunda siyaset yapmamisti.
Din istismarini, din bezirgânligini buralara kadar tasimamisti.
Hiçbiri Kuran’i siyasete bu kadar alet etmemisti.
Ne yazik!
Lafi fazla uzatmak istemiyorum.
Son söz:
Elinde Kuran’la seçim meydanlarina çikan bir cumhurbaskanini bu ülkenin basinda görmek istemiyorum.
Iyi pazarlar!

—————————————

T24-17 Mayis

Hasan Cemal

Balkêş e ?
Close
Back to top button