Makale

Ergenekon ilelebet payidar mi kalsin

Madem en basa döndük ve ‘Ergenekon diye bir örgüt aslinda hiç yoktur’ noktasina geldik…

Madem yapilan vahim hak ihlalleri davanin özünü unutturdu…

Madem Ergenekon meselesinin özünü anlatmak isteyenlerin sesleri, ‘nadir gelisen bir Osasuna atagi’ kivaminda cilizlasti…

O zaman, memleket insaninin nisyan ile malul olma bagimlisi hafizalari için bir hatirlatma yapmak sart oldu.

Temel soru, geldigimiz noktada yine ayni maalesef: Ergenekon diye bir örgüt var mi, yok mu?

Ben (ve benim gibi düsünenler), Ergenekon’un darbe ortami yaratmak için ortaligi kan gölüne çevirmek amaciyla kurulmus bir örgüt olduguna inaniyorum.

‘Onlar’ muhalefeti hapse tikmak için AKP’nin ve Fethullahçilarin Ergenekon diye bir örgüt uydurduguna inaniyorlar.

Vaziyet madem böyle, ben ya AKP ile Fethullahçilarin kumpasina geliyorum veya genelde inanildigi gibi AKP’den, Fethullahçilardan, Soros’tan filan cukkalanip, ati- yati- kati olan bir hayat sürdügüm için onlarin kumpaslarina göz yumuyorum.

Bu cukkalanma muhabbeti çiktigindan beri evin her yerini aramama ragmen henüz alti sifirli banka hesaplarima ait banka defterlerini bulabilmis degilim.

Ama diyelim ki ben paralari elden aldim ve bahçeye gömdüm, onun için de ‘Ergenekon var’ diye tutturuyorum.

Peki, ‘onlar’, ‘Ergenekon yoktur’ derken neyin ve kimlerin avukatligini yapiyorlar, dava sürecine geri dönüsler yaparak hatirlayalim.

Eski General Veli Küçük’ü savunuyorlar. Madem Ergenekon örgütü yok o zaman Veli Küçük de suçsuz di mi? Yok, öyle degilmis, Veli Küçük, Susurluk diye bir örgüte dâhilmis ve bütün fenaliklarini o zaman yapmis; sonra hiçbir sey yapmamis.

Eski Jandarma Komutani Sener Eruygur’u savunuyorlar. Hani bizim gazetenin yayimladigi ‘lahika’ adli vahsi plani hazirlatan komutani…

Eski Deniz Kuvvetleri Komutani Özden Örnek’in darbe planlarini ayrintisiyla anlattigi günlüklerinin gerçek olmadigina inaniyorlar…

Gazeteci Mustafa Balbay’in günlüklerinin de yalan olduguna inaniyorlar…

Tipki darbe planlarini, krokileri, lahikalari yazdiklari gibi, istedigi kisiye ait günlük de yazabiliyor bu AKP’liler ve Fethullahçilar, acayip yetenekliler yani…

Kimi Ergenekon sanigi subaylarin evlerinden çikan cephaneler mi dediniz? Herhalde o cephanelikleri de subaylarin evine çaktirmadan ayni komplocu ekip yerlestirdi. Ya da o subaylar aslinda Fethullahçi ama Ergenekoncuymus rolü oynuyorlar ve bu ugurda dört bes senedir hapisteler…

Peki, Ergenekon’un kolu olan JITEM’in infaz ettigi Kürtlerin atildigi kuyulari gösteren tanik ifadeleri var, onlar ne olacak?

Herhalde o Kürtleri de AKP’lilerle Fethullahçilar infaz edip gömdü, taniklik yapanlar da aslinda AKP’liler…

‘Onlar’, baska neyi savunuyorlar?

Seriatçi eylem görüntüsüyle Danistay’a saldiran Alparslan Arslan ile evinde bombalar bulunan Ergenekon tutuklusu eski asker Muzaffer Tekin arasinda yapilan 70 küsur telefon görüsmesini savunuyorlar.

Bedrettin Dalan’in SAT komandolarina komsu arazisinden çikan cephanelikleri savunuyorlar…

Fakat bütün bunlari zindanlarda unutulan tutuklulari, kisitlanan savunmalari, Semdin Sakik gibi gizli taniklari, milletvekili seçilmelerine ragmen hapisten çikarilmayan isimleri, ‘sehven’ yapilan vahim hak ihlallerini, özel mahkemeleri gerekçe yaparak savunuyorlar.

Bütün bunlari savunuyorlar çünkü Ergenekon diye bir örgütün oldugunu aslinda en iyi ‘onlar’ biliyorlar. Ve Ergenekon’u eger kurtarabilip, yeniden devleti yönetmesini saglarlarsa ‘görevlerini’ basarmis olacaklar.

Bu memleket bu davayla bir dönemi kapatma mücadelesi veriyor.

Neticeye göre Ergenekon diye bir örgüt ya hiç olmayacak, ya da Ergenekon ilelebet payidar kalacak.

15 Aralik- Taraf

Demiray Oral

Back to top button