Güneydogu’da karanlik isler
Güneydogu’da meçhul failler yine harekete geçti.
Bölge uzun bir süredir çatisma ve gerilimden uzakti. Silahlar patlamiyor, faili meçhul cinayetler islenmiyordu. Ancak son günlerde Cizre-Silopi-Batman üçgeninde yasanan olaylar bölgede yine kirli ellerin devreye girisinin alarmini veriyor.
Ilk olay Cizre’de yasandi. Ilçenin kanaat önderlerinden Seyh Abdulbaki Hasimi’nin evine bomba atildi. Ardindan Silopi’de Hizbullah’a yakinligiyla bilinen ögrenci yurduna molotofkokteyli ile saldiri düzenlendi.
Son olay ise Batman’da meydana geldi. Geçtigimiz cuma günü aksam saatlerinde seçim çalismasi yapan Hüda-Parli gençler ile BDP’liler arasinda kavga çikiyor. Hüda-Parlilar, 40-50 PKK’linin seçim brosürü dagitan parti üyelerine tas ve sopalarla saldirdigini öne sürerken BDP ise tam tersine bu kavgada kendilerinin saldiriya ugradigini iddia ediyor.
Ve bu olaydan yarim saat sonra, bir otomobilden kimligi belirsiz bir kisi tarafindan sokakta yapilmakta olan bir dügüne ates açiliyor, bir kisi hayatini kaybediyor.
Böylece, uzun bir aradan sonra ilk kez Güneydogu’da faili meçhul bir cinayetle karsi karsiya kaliyoruz.
KCK’dan Hüda-Par ve hükümete suçlama
KCK ve BDP her nasil oluyorsa, daha cenaze kaldirilmadan kursunun adresini tespit edip suçlamaya girisiyorlar. Onlara göre bu saldirinin arkasinda AKP ve Yesil Ergenekon var ve cinayetin Basbakan Erdogan’in Hüda-Par Genel Baskani’yla yaptigi görüsmenin hemen ertesinde gerçeklesmesi çok manidar!
KCK açiklamasinda yer alan su satirlardaki kesin hükme ve kiskirticiliga bakin:
AKP hükümeti bu çevreleri bu saldirilara tesvik ederek Özgürlük Mücadelesi karsisinda rahatlamak istemektedir. AKP, Özgürlük Mücadelesi’ne karsi yürüttügü savasta simdi bu kirli yöntemleri deneme karari almistir. Böylece Kürt Özgürlük Hareketi’ne karsi yeni bir kirli savas ve psikolojik harekat dönemi baslatmak istedikleri anlasilmaktadir.
DTK Esbaskani Türk, BDP Esbaskani Kisanak ve HDP Esbaskani Kürkçü de ayni tonda açiklamalar yaparak Fail HÜDA-PAR, AKP ve devlet zan altinda diyorlar.
Hüda-Par ise bu suçlamalari kesin bir dille yalanlayarak sunlari söylüyor: Bu olayda partimizi suçlama kolayligina kaçmak, asil failleri himaye etmektir. Bu suçlama ve iftiralar, faillerle suç ortakligindan farksizdir. Olayin asli ortaya çikarilmadan ve hiçbir delil olmadan atese benzin dökercesine sorumsuz açiklamalar yapmak, halkimiza yapilacak en büyük kötülüktür.
Hayati görev: Faili bulmak
Apaçik görünen o ki, Güneydogu’da bir mihrak 90’li yillari geri döndürmek için harekete geçmis durumda. Hedefi belli; çözüm sürecini sabote etmek, barisi çökertmek…
Seçim ortaminin gerginlestirdigi siyasi iklimi, bölgede mücadele eden partiler arasinda kizisan rekabeti harekete geçmek için uygun zaman olarak gördügü de açik.
Bu tablonun ortaya koydugu acil görevin ne oldugu da çok belli: Cinayetin bir an önce aydinlanmasi, failin ya da faillerin bulunmasi…
Benim sahsen, olayin aydinlanmasinin bizi derin devletin Güneydogu’daki kalintilarina götüreceginden hiç kuskum yok. Rengi ise fark etmiyor; ister Yesil Ergenekon olsun; ister PKK’nin bir yerlerine çöreklenmis Kizil Ergenekon.
Malum, Türkiye henüz derin devletin Hizbullah hareketiyle, PKK hareketiyle derin iliskilerini aydinlatamadi, bu hareketler içindeki gizli kollarini bulup çikaramadi, operasyonlarini tam olarak desifre edemedi ve suç dökümünü yapamadi.
Derin devletin temizlenmesiyle ilgili yarim kalmis her isin bize faili meçhul cinayet olarak dönecegini artik herhalde ögrenmis olmaliyiz.
————————————————
5 Kesgm 2013
Gülay Göktürk