HAK-PAR Parti Meclisi: Kürt sorunu tüm ülkelerde adalet ve esitlik temelinde çözülmeli
Iki hafta önce 5. Büyük Kongresini yapan Hak ve Özgürlükler Partisi Parti Meclisi 17 Kasim 2012 cumartesi günü Ankara’da Parti merkezinde, Yeni Genel Baskan Kemal Burkay’in baskanliginda toplandi, iki gün boyunca gündemini görüstü, kararlar aldi ve 14 kisiden olusan yeni Baskanlik Kurulunu seçti kamuoyuna bir sonuç bildirisi yayinladi.
HAK-PAR Parti Meclisi Sonuç Bildirisi:
Barisçi, özgür, demokratik bir Ortadogu Istiyoruz.
Kürt sorunu tüm ülkelerde adalet ve esitlik temelinde çözülmeli
5. Kongre sonrasi ilk toplantisini yapan Parti Meclisimiz, Kongrenin gerek konuklar ve mesajlar, gerek partililerin ve dostlarimizin katilimi bakimindan düzeyli, kitlesel ve coskulu geçtigini, gelecege yönelik olarak umut verdigini saptadi; bu nedenle bir bütün olarak parti örgütümüzü kutladi ve partinin örgütsel çalismasinin her bakimdan yükseltilmesi, parti örgütlerinin güçlendirilip yayginlastirilmasi için tüm üyelerimize çagrida bulundu; HAKPAR’in programini benimseyen, özgürlüge ve barisa deger veren tüm yurtsever, demokrat insanlarimizi HAK-PAR saflarinda görev almaya, Partimize destek vermeye çagirdi.
Parti Meclisimiz, 60 günü askin süredir devam etmekte olan açlik grevinin sona ermis olmasini, gerek açlik grevi eylemindeki tutuklu ve hükümlülerin hayati ve sagligi bakimindan, gerekse buna iliskin gerilimin düsmesi bakimindan memnuniyetle karsilar. Grevcilerin sesleri kamuoyuna geregi gibi yansidi, hükümet de anadilde savunma hakkini saglayacak olan bir yasa teklifini Parlamento’ya sundu. Bu olumlu bir gelismedir. Ancak tercüman masrafinin sanik ya da hükümlülere yüklenmesi adil bir uygulama degildir. Yargi görevinin yerine gelmesi için gerekeni yapmak devletin görevidir ve buna iliskin tüm masraflarin da devletçe karsilanmasi gerekir.
Ayrica, grevcilerin tek talebi ana dilde savunma degildi. Anadilde egitim de bu taleplerden biri idi. Bu ayni zamanda öteden beri Kürt halkinin tamaminin mesru ve temel bir talebidir. Hükümet ve parlamento buna ve diger temel taleplere iliskin olarak, çözümü belirsiz bir gelecege ertelemeden, yeni gerilimlerin dogmasina yol vermeden gereken adimlari atmalidir. Yapim çalismalari devam eden yeni Anayasa bu bakimdan bir firsattir. Anayasa’nin Kürt sorununun çözümü ve diger demokratiklesme adimlari bakimindan elverisli bir zemin yaratmasi için gereken yapilmali; onun anadilde egitimi, Kürt kimligini taniyacak yeni bir vatandaslik tanimini ve federal çözüme de açik olacak biçimde yerinden yönetim ilkesini içermesi saglanmalidir.
Parti Meclisimiz bölgedeki son önemli gelismeleri degerlendi ve Suriye sorununun çözümü bakimindan 5. Kongremizde alinan karara ve Kongre sonuç bildirisinde dile getirilen görüs ve önerilere bir kez daha vurgu yapti. Uluslararasi büyük güçler, sorumlu kurumlar, en basta da Birlesmis Milletler Örgütü bu ülkede dökülen kani bir seyirci gibi izlemeye son vermeli, çatismalarin bir an önce sona emesi için gerekeni yapmali, çatisan ve ilgili taraflarin bir masa çevresinde bir araya gelmelerini saglayarak Suriye sorununa barisçi bir çözüm bulmali. Biz Hak ve Özgürlükler Partisi olarak Suriye’de bu kanli bogazlasmanin bir an önce sona ermesini, Suriye’nin serbest seçimler sonucu demokratik bir düzene geçmesini ve bu ülkedeki tüm etnik gruplarin hak ve özgürlüklerini garanti altina alacak bir yapilanmayi destekliyoruz. Bize göre bu demokratik ve federal bir Suriye olmali; Kürt halki da nüfusun çogunlugunu olusturdugu Bati Kürdistan’da kendi kendini özgürce yönetmelidir.
Son günlerde Irak’ta Maliki yönetimi ile Kürdistan Bölgesel yönetimi arasinda gerek Kerkük sorununun çözümü, gerek enerji kaynaklarinin isletilmesi ve denetimi konularinda, gerekse Suriye’deki gelismelere yönelik farkli tutumlar nedeniyle kaygi verici bir gerilim yasanmaktadir. Bagdat Merkezi Yönetimi, büyük çogunlugu Kürdistan’dan çikan petrolden, Kürdistan Federe Bölgesi’ne verilmesi için üzerinde uzlasilmis olan payi bile vermemek için mizikçilik yapiyor. Merkezi hükümetin Kürdistan bölgesine yönelik olarak yeni bir askeri güç olusturmasi ve müdahaleden söz etmesi ise gerilimi arttirmaktadir. Maliki rejiminin söz konusu provokatif ve tehditkâr tutumu Irak’ta bir türlü durulmayan gergin siyasi ortamin daha da kötüye gitmesine yol açacaktir. Kerkük sorunu Irak Anayasasi’nda belirlendigi biçimde, Kerkük çerçevesinde yapilacak referandum sonucu belirlenecek halk tercihine göre çözülmeli, Bagdat, Kürdistan bölgesel yönetimine sorunlar çikarmaktan ve tehditkâr bir tutumdan vazgeçmelidir. Bu tür soven ve ayrimci politikalar geçmiste Irak’a bir yarar saglamadi ve bundan sonra da saglamayacaktir.
Son günlerde Filistin-Israil arasindaki gerginlik bir kez daha tirmandi ve yeni çatismalara yol açti. HAK-PAR olarak bu gelismeyi de kaygi verici buluyoruz.
Ortadogu’da hem Kürt sorunu bölgenin tüm ülkelerinde adalet ve esitlik ölçülerine uygun biçimde çözülmedikçe, hem de Filistin-Israil çatismasi adil bir baris temelinde sona ermedikçe bölge bir bütün olarak barisa ve istikrara kavusamaz. Partimiz sorunlarin savas ve kaba güç yoluyla degil, ilgili taraflarin hak ve özgürlükleri temelinde varilacak uzlasmayla çözümünden yanadir.
Biz barisçi, özgür, demokratik bir Ortadogu istiyoruz. Bu mümkündür ve bölgedeki tüm halklarin yararinadir.
18 Kasim 2012
Dengê Kurdistan
