Haber

HAK-PAR: Tampon bölge sorun çözmeye hizmet etmez, Çözüm federal-demokratik bir yapilanmadadir

HAK-PAR Parti Meclisi Bildirisi

HAK-PAR Parti Meclisi, 27-28 Eylül günleri Ankara’da Genel Merkez’de toplandi, 26 Ekim’de yapilacak 6. Olagan Büyük Kongre hazirliklarini görüstü, ülkede ve bölgedeki son politik gelismeleri degerlendirdi ve kamuoyuna asagidaki bildiriyi yayinladi.

Tampon bölge sorun çözmeye hizmet etmez
Çözüm federal-demokratik bir yapilanmadadir

Güney Kürdistan’in Sengal yöresine yönelik ISID saldirisinin üzerinden fazla zaman geçmeden bu kez de Suriye’de, yine Kürt halkinin yasadigi Kobani bölgesine yönelik ISID saldirisi yasandi. Bu saldiri sonucu da Kürt halki kitleler halinde evini barkini terk ederek sinira yigildi ve Türkiye’nin siniri açmasiyla yüz bini askin bir kitle kuzeye geçti. Böylece yeni bir insanlik drami yasanmakta.

Bir yandan Kobani’ye yönelik ISID saldirisi devam ederken, öte yandan göç eden insanlarin çogu güç durumdalar; baslarini sokacak bir evden, hatta çadirdan yoksun, aç, susuz, perisan durumdalar. Bu nedenle, gelenlerin bir bölümü hiçbir güvencenin olmadigi, çevresinde çatismalarin sürdügü köylerine dönmek zorunda kaldilar.

HAK-PAR Parti Meclisi olarak hükümeti ve ilgili diger kurumlari, bu insanlari barindirmak, sorunlarini çözmek için gerekeni bir an önce yapmaya çagiriyoruz. Tek tek insanlarimizi da yine bu insanlarin yardimina kosmak, onlarin acilarini hafifletmek için imkânlari ölçüsünde çaba göstermeye çagiriyoruz.

Bunun yani sira, asil yapilmasi gereken söz konusu göçe, kiyima, trajediye yol açan bu saldirganliga son verilmesi, böylece ayni zamanda bu insanlarin yurtlarina, köy ve kasabalarina dönüslerine olanak saglanmasidir. Bu süreç bir yönüyle baslamistir.

Baslangiçta böyle bir saldiriya hazir olmayan Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Pesmerge güçleri, ABD’nin sagladigi hava desteginin de yardimiyla kisa zamanda toparlanarak ISID saldirisini durdurdu ve püskürttüler. Bu mücadele devam ediyor. ABD baskanliginda bazi batili ülkeler ile bazi bölge ülkelerinden olusan koalisyon, ISID hedeflerini önce Irak’ta ardindan Suriye’de vurmaya basladi. Bu gerekli ve önemlidir ve ISID tümden etkisiz kilinincaya kadar devam etmelidir.

Bu arada, tam da Kobani’ye yönelik saldirinin basladigi günlerde Musul Türk konsoloslugunun ISID’in elinde rehin tutulan 49 mensubu serbest birakildi. Daha önce ISID’e karsi sessiz tavrina gerekçe olarak rehineleri gösteren Türk hükümeti, bu kez ISID’e karsi koalisyona destek vermek için Suriye’de, hatta Irak’ta, kendi sinirina bitisik alanlarda uçusa yasak tampon bölge olusturulmasini istiyor. Bundan da öte, Cumhurbaskani Erdogan ve Basbakan Davutoglu’nun son dönemdeki açiklamalarindan, Türkiye’nin sinir ötesine asker göndermeye, bu tür bir tampon bölgeyi bir olup bitti ile yaratmaya yönelik çaba ve hazirlik içinde oldugu anlasiliyor. Bundan hedeflenen ise ISID’le mücadeleden çok, Suriye rejimini degistirmek ve Kürt bölgesini kontrol etmektir.

Biz Hak ve Özgürlükler Partisi olarak, Türkiye’nin bir basina sinir ötesine asker göndermeye yönelik böylesi bir eyleminin, ülkeyi bölgede sicak bir çatisma içine sokabilecegi, ama herhangi bir sorunu çözmeye de hizmet etmeyecegi görüsündeyiz. Türkiye böylesi bir maceradan uzak durmalidir.

Su anda koalisyonun yapmaya çalistigi ISID’in etkisiz kilinmasi ve bu örgütün yol açtigi barbarligin sonlandirilmasidir. Elbet gerek Irak’ta, gerek Suriye’de yasananlarin tek nedeni ISID degildir; ISID bir neden degil, sonuçtur. ISID ve benzeri yapilarin ortaya çikmasina yol açan ortamlari yok etmenin yolu, bölge ülkelerinin demokratiklesmesidir.

Öte yandan sorun, Türk hükümetinin gösterdigi gibi tek basina, ya da asil olarak Suriye’de Esad rejiminin sona ermesi degildir. Esad rejiminin gidip yerine ISID, El Nusra ve benzeri radikal Islamci örgütlerin gelmesi sorun çözmez, onu daha da agirlastirir. Bu ülkelerdeki temel sorun da tüm yurttaslarin hak ve özgürlüklerini güvenceye alacak bir demokratiklesmedir; tüm etnik gruplarin, tüm inançlarin baris içinde bir arada yasamalarina elverecek federal ve demokratik bir yapilanmadir.

Gerek Birlesmis Milletler Örgütü, ABD, AB ve diger etkili uluslararasi kuruluslar ve güçler, gerekse, basta Türkiye olmak üzere Irak ve Suriye’nin komsulari, bu iki ülkedeki yanginin sönmesini, bu ülkelerin normallesmesini istiyorlarsa böylesi bir demokratiklesmeye yardimci olmalidirlar.

Ayni sey bizzat Türkiye’nin kendi sorunlarini çözmesi ve normallesmesi için de gereklidir.

Irak, Sii, Sünni Arap bölgeleri ile Güney Kürdistan’i kapsayan üçlü konfederal bir ülke olmalidir.

Suriye, yapilacak demokratik bir anayasa ile, Sünni, Sii (Nusayri) Arap bölgeleri ile Kürt bölgelerini ve Dürzilerin yasadigi bölgeyi içeren federal bir ülke olmalidir.

Hak ve Özgürlükler Partisi Parti Meclisi

29 Eylül 2014

Dengê Kurdistan

Back to top button