Hüseyin Aygün, PKK ve yeni CHP
Hüseyin Aygün serbest birakildi. Konusmalari, partide de tepki yaratti. Kendisi zaten, CHP’de zaman zaman tartismalara sebebiyet veren, “aykiri” bir milletvekiliydi. Kiliçdaroglu’nun olusturmak istedigi yeni CHP’nin bir parçasiydi. Dersim’e iliskin bazi cümlelerini hatirliyorum: “Dersim katliaminin sorumlusu CHP’dir. Atatürk’ün katliamdan haberdar olmamasi mümkün degildir. Aleviler, Atatürk ile Hz. Ali’nin fotograflarini yan yana asip kendilerini kandirmasinlar” demisti. O zaman da kiyamet kopmustu. Su sözler de Aygün’e ait: “50 bin insanin öldürüldügü bir operasyonun mesrulastirilmasi için, orada bir isyan olusturulmasi gerekiyordu. Dersim isyani, sonradan icat edilmis bir seydir; gerçekte yoktur.”
Bu cümleleriyle Aygün, resmi tarih tezine karsi çikiyordu. Ergenekon davasina karsi tavri da, CHP’den farkliydi. Daha sonra Ahmet Sik, Nedim Sener gibi isimlerin tutuklanmasini elestirse dahi, temelde, bu davalarin önemli oldugunu görüyor ve söyle konusuyordu: “Ergenekon diye bir örgüt yapilanmasini biliyorum. Operasyonlarin baslamasiyla, bölgede faili meçhuller neredeyse durma noktasina geldi.”
Serbest birakildiktan sonra Aygün’ün sarf ettigi sözler kendi kimligiyle çelismiyor. Ama CHP’deki kimi yönetici ya da milletvekilinin tepkisini çekmesi de dogal. Zira Aygün, degerlendirmelerini, orada karsilastigi genç çocuklar üzerinden yapiyor. Onlarin kendisine saygili davrandigini, kamuoyuna baris ve ateskes mesaji vermek istediklerini söylüyor. Savasi anlamsiz bulduklarini ifade ediyor. Konusmasini da gene kendisini kaçiranlara bir sempati mesajiyla tamamliyor: “Ayrilirken sarildilar öptüler. ‘Buradaki kardeslerini sakin unutma agabey, senden destek istiyoruz’ dediler. Ben de onlara destek verecegime, barisin saglanmasi için mücadele edecegime söz verdim.”
Aygün, yeni CHP’yi temsil ediyor. Zaten açiklamalarinda da sürekli kendisinin CHP bünyesinde bulunmasini bu yenilesme hareketinin sonucu olarak gösteriyor. Aygün’ün degerlendirmelerine bakarak “PKK’yi telin etmemis, kaçirilma olayini normal göstermeye çalismis” diye elestirmek dogru degil. Zaten Aygün’ün PKK’ya karsi tavir içinde oldugu biliniyor. Üstelik Tunceli’den hiçbir BDP’li milletvekilinin çikmamasi da, Tuncelililerin Alevi-Kürt kimliklerine sahip çikmalarinin bir sonucu. Aygün de o topraklarin insani. Netice itibariyle, yasadiklarini anlatirken, söze PKK’yi lanetleyerek baslamasina gerek yoktu. Bence verdigi bilgiler çok degerli. Ona muhatap olan gençlerin barisi ne kadar istedigini ortaya koyuyor. Hem baris istiyorlar, hem de özerklik konusunda da kan dökmenin gerekli olmadigini hatirlatip, hukuki düzenlemelerle böyle bir amacin gerçeklesebilecegini belirtiyorlar.
Sorun Aygün’ün sözlerinden ziyade CHP’de. Degisim sancilari yasaniyor. Eski ile yeni ayni çati altinda. Bir noktada kozlar oynanacak ve muhtemelen CHP yenileserek yola devam edecek. Statüko, kendisine baska bir çati ve farkli müttefikler arayacak.
—————————————————-
Sabah-17 Agustos
Nazli Ilicak