Ideoloji, parti, temsiliyet

Ezen-ezilen mücadelesi içinde kavram kargasasi yaratmak, mücadeleyi kazanmak için basvurulan önemli argumanlardan biridir. Kavramlari sulandirmak, terimlerin içini bosaltmak, bilinç karartmak, hedef sasirtmasi, önemli mücadele taktikleridir.
Bir partinin, halkin temsilcisi oldugunu söylemek, buna çarpici bir örnektir. Her hangi bir toplumda, var olan her hangi bir parti, gerçekten bir halkin temsilcisi olabilir mi? Bu mümkün müdür? Böyle bir söylem, akla, siyaset bilimine ve toplumsal gerçeklere uygun düser mi?
Bilindigi gibi hiç bir toplum, homojen bir yapida degildir. Her toplum içinde, çikarlari birbirleriyle çelisen, çesitli toplumsal gruplar vardir. En homojen bir toplum içinde bile, çikarlari birbirleriyle çelisen iki sosyal sinif (burjuva ve isçi sinifi) ile bir çok sosyal katman vardir.
Burjuva sinifiyla isçi sinifi, uzlasmaz çeliskiler içindedirler. Bu nedenledir ki her toplumda en az iki ideolojiyle iki siyasi parti ortaya çikar. Bu partilerden biri burjuva sinifinin, digeri ise isçi sinifinin çikarini korur. Bu iki partiden birinin tüm halki temsil etmesi, ne akla, ne mantiga, ne de siyaset bilimine uygun düsmez.
Eger bir ülkede birden fazla halk, din, mezhep, dil, ve kültür varsa, o zaman isler daha da karmasik hale gelir.
Böyle bir ülkede her vatandasin birden fazla kimligi olur. Sinif, irk, ideoloji, cins, dil, kültür, din ve mezhep gibi kimlikler, insanlarin toplum içindeki ekonomik, sosyal ve siyasal statüsünü belirleyen temel kimliklerdir.
Insanlar bu temel kimliklerinin biriyle ezen digeriyle ezilen, biriyle efendi digeriyle köle, biriyle sömüren digeriyle sömürülen konumundadir.
Iste bu kimlik karmasasi nedeniyledir ki insanlarin büyük bir bölümü, toplumsal mücadeleler içinde çogunlukla yanlis yerlerde saf tutarlar. Düsmana hizmet eden ve kendilerine zarar veren isler yaparlar.
Simdi Kürdistan özeline bir göz atalim. Bilindigi gibi PKK, eskiden beri hep Kürt halkinin temsilcisi oldugunu, bu nedenle tüm yurtsever Kürtlerin PKK’nin kanatlari altinda toplanmasi gerektigini söylemektedir.
Kürt toplumunun çok halkli, çok sinifli, çok dilli, çok kültürlü, çok dinli, ve çok mezhepli bir toplum oldugu her kes tarafindan bilinmektedir.
Böylesine heterojen bir toplumu, tek ideoloji ve tek partili bir siyasetle kurtulusa, özgürlüge, refaha ve mutluluga tasimak mümkün olabilir mi?
Ortadogu’daki yasakçi, baskici, katliamci rejimler, bunun mümkün olamayacagini bizlere göstermistir. Biz Kürtler, Kemalistlerin, Baasilerin, Hümeyni mollalarinin üniterci (tek parti, tek ideoloji, tek bayrak, tek din, tek mezhep, tek davlet) yönetim anlayisinin vahseti içinde yasayan bir halkiz. Bu tekçi rejimlerin hem kendi halklarina ve hem de beraber yasadigi diger halklarla etnik azinliklara yönelik vahsi uygulamalarin yarattigi toplumsal tahribatlarin yakin sahidiyiz. Bazi Kürtlerin bu vahsi ve ilkel rejimleri taklit etmesi Kürt ulusal kurtulus mücadelesi için büyük bir talihsizlik ve tarihi bir hatadir.
Bir düsünelim, kendini Kürt halkinin temsilcisi ilan eden PKK hem köy sahibi Kürt agalarinin ve hem de onun kapisinda karin tokluguna çalisan Kürt köylülerinin ortak temsilcisi olabilir mi?
PKK, hem Kürt gerillalarinin, hem de bu gerillalara karsi savasan korucularinin temsilcisi olabilir mi?
Acaba bir parti, hem Kürt sosyalist ve komünistlerinin, hem de Kürt dindar, milliyetçi ve muhafazakarlarinin ortak partisi olabilir mi? Hem isçi sinifinin ve hem de burjuva sinifinin çikarlarini koruyabilir mi?
Kürdistan’da kurulu olan, veya kurulacak olan her hangi bir Kürt partisi, Kemal Burkay’in, Abdullah Öcalan’nin, Yasar Kemal’in, Tahir Adiyaman’in, Sedat Bucak’in ve Menzil seyhlerinin ortak temsilcisi olabilir mi?
Kemalistleri, Basileri ve Hümeyni mollalarini taklit eden PKK yöneticileri, üniter bir düzen kurmayi, stratejik bir amaç haline getirmis bulunuyorlar. Bu nedenle bilerek, isteyerek ve planlayarak, terimlerin içini bosaltiyorlar, kavramlari sulandiriyorlar. Kürt halkinin bilincini karartiyorlar, onu yanlis hedeflere yönlendirerek bir batagin içine sürüklüyorlar.
Kürt siyasetçilerinin stratejik hedefi, Kürt halki içinde çok sesli, çok renkli, katilimci, paylasimci demokrat bir kültür dokusunu örmek ve bu kültür üzerine çagdas sosyal bir hukuk devleti kurmak olmalidir.
Yilmaz Çamlibel