Kop gel…
Iftara dogru
Son dönemde ülkedeki bazi kesimlerin duygusal kopus yasadigi söyleniyor. Aydinlar, tansiyonun düsürülmesi gerektigini salik veriyor.
Katiliyorum. Hatta ‘teselliyi’ olasi bir Suriye-Türkiye savasinda ülkesinin yenilmesinde arayanlar oldugunu gördükçe ‘acele edilmeli’ diyorum.
Gelin görün ki karsima ilk önce su sorular dikiliyor. Bir el atin da kaldiralim hadi.
Ilk olarak, kim ne yapti da böylesine kopartti bu endiseli kesimleri?..
Basbakanin konusmalarinda, en gelismis demokrasilerde bile muhafazakârlarin rutin gündemlerinden olan konulara girmesi mi? Hemen hemen her dinden çogunluk gibi kürtaja, içkiye karsi oldugunu söylemesi, nüfusun artmasi için öneride bulunmasi mi?
Iyi de bunlarin hiçbirisi ne sir ne de dünyada ve Türkiye’de muhafazakâr siyasi partiler için marjinal öneriler. Yillardir bunlari duyariz. Kaldi ki hiçbirisi de yasal düzenleme olarak parlamentodan çikartilmadi. Içki konusundaki düzenleme ise, AB adayi bir ülkenin, birligin pek çok ülkesindeki uygulamalari örnek almasindan fazlasi degil.
Kamusal alanda seküler yasam tarzina sahip vatandaslara karsi daha önceki yillara oranla artan bir baski falan mi var?
‘Olsun, öyle hissediyorsunuz!’ Peki… geçelim.
Yoksa mevzu, gündelik yasam pratiklerinden ziyade ülkenin demokratik ortami ve politik atmosferiyle mi ilgili?
Haklar ve özgürlükler konusunda, AK Parti’nin iktidara geldigi günden beri geriye dogru mu gittik?
Kusura bakmayin bu konuda da Gezi olaylarinda ilk günden can kayiplarini onlarla ifade eden enformasyon kaynaklarinizi baz alarak konusamayiz. Mesruiyeti ortada olan AB’nin ve uluslararasi kuruluslarin verilerine dönün bir bakin derim.
Yo ’10 yil öncesinin cehennemine bakin bugüne razi olun’ falan demiyorum elbette. Artik Yeni Türkiye’de yasiyoruz. Beklenti esigimiz yükseldi. Daha fazla özgürlük ve demokrasi talebinin yegâne kriteri gelecek olabilir benim için de.
Ama bu maksimalist tavir bile, dünün açik fasizm yillarini neredeyse ‘Asri Saadet Dönemi’ gibi sunup, bugünün fersah fersah ileri noktasini çöpe
atacak kadar vicdansiz kilmamali bizi.
Ayrica 90 yillik cumhuriyet tarihinde onca baski, katliam, darbe yasanirken bu denli ‘duygusal kopus’ yasamadiniz da, tüm demokrat dünya kamuoyunun da hakkini verdigi bu kismi iyilesme döneminde mi yüzük atmaniza ramak kaldi?
Öyle vallahi, merkeze gelmek degil çevrede eglesirken bile kiskislanan, katledilen, cezaevlerine tikilan, issiz birakilan, okula alinmayan reayalar, dindarlar, Kürtler, solcular, Aleviler, yoksullar… olarak merak ediyoruz.
Hayir, bunca dislanmisliga, zulme ragmen bugün size yapildigi gibi ‘duygusal kopus yasadilar mi’ diye sorulmak söyle dursun ‘hiç suçu’ sorgulanan hirsizlar olarak anlamak istiyoruz sizi.
Ama kopusunuzun nedeni, havaalaninda tipimi, kiligimi kendisine yakin bulup ‘Ay oglum, herkes de uçaga biniyor, otogar gibi oldu buralar’ diye yakinan teyzenin hezimetindeki gibi hakikaten ‘duygusalsa’; derdiniz görünür olmamiz, muhatap kabul edilmemizse bilemeyecegim.
Bu durumda biz ne yapsak faydasiz size. Üzgünüm, hatta siz de bir sey yapamazsiniz kendinize.
—————————————————-
Türkiye-20 Eylül
Melih Altinok