Küresellesme demokrasiyi krize mi soktu
Bizim ülke gündemimiz de olmayan ama yeryüzünde gelismis demokratik ülkelerde çok yönlü ciddi anlamda tartisilan bir konu üzerinden, tartismaya dikkat çekmek istedim.
Bastan sunu söyleyelim küresellesme demokrasiyi sarp kayadan kopup gelen sel gibi önüne katmis sürüklüyor.
Küresellesme sadece demokrasiyi degil, sanayi toplumunun bütün kurumlarini ve kavramlarini da bertaraf etmekle kalmiyor, üç asirlik tüm aliskinliklarimz olan ezberlerimizi de bozmus durumda.
Demokrasi sanayi toplumunun sistemiydi ve üç yüz yil iyi kötü farkliliklari bir arada yasatan tüm toplumlarin ortak paydasi oldu.
Sanayi toplumunun içinden çikan ve adi da degisik sekilde adlandirilan kapitalist ötesi ,sanayi sonrasi toplum veya bilgi çagi denilen küresellesme ile insanlik sanayi toplumundan farkli bir üretim ve tüketim biçimine evrildi.
Bir parantez açalim, sanayi toplumunun sistemi kapitalizm ayni zamanda sinifli bir toplum olarak ortaya çikip yol alirken; 1917 yilinda Sovyetler Birliginde Lenin öncülügünde olusan Ekim devrimiyle Isçi sinifi iktidara gelmesi ve kapitalizmin ve demokrasinin alternatifi olarak sosyalizmin dogusu, soguk savas sürecini baslatmis,ikinci dünya savasindan sonra dünya iki kutuplu bir bir sisteme dönüsmüstü.
Dünya da kapitaliizmden yana olan ülkeler demokrasinin etrafinda toparlanip ABD öncülük yaparken;kapitalizmin alternatifi olarak ortaya çikan isçi sinifinin ve tüm dünyada çalisanlarin sistemi olarak dogan Sosyalizmin öncülügünü Sosveyeler Birligi çekmis..Sosyalizmin örgütü isçi sinifi kapitalizmin bagrindan burjuvazinin fabrikalarindan dogmustu.
Kapitalizm bütün vahsiligine ragmen kendini sürekli yenilerken,bilgisayarin bulunusu ve devreye girisi ile bu yeniligini de üretim teknolojisiyle kendini gösterdi dijital teknolojiyle.. Sosyalizm muhalefetsiz halka bir devletçi sosyalizmi dayatmasi ile sosyalizme muhalefet olan söyle dursun, dostane bir elestiri ve yaziyi vatana ihanet diye muhalefete yapilan acimasiz iskence,açliga mahkum etme,katliamlar yaparak,sosyalist sitemin sonunu getirmistir.Bunun kirilma noktasi da Berlin duvarinin yikilmasi ile küresellesmenin isaret fisegini ateslemis oldu.
Kisa bu hatirlatmadan sonra Küresellesme ile ortaya çikan yeni çagin ihtiyaçlarini karsilmayan demokrasiye dönelim.
Küresellesme ile insanligi korkutan üç sorun evrensel bir sorun haline geldi.
Bu canalici üç soruna bir gözatalim.
1-Issizlik.
Sanayi toplumunuun kurumlari olan fabrikalarda artik binlerce isçi çalismiyor ve bu isçilerin yerlerini makineler ve robotlar alirken; bir dakika da otomobil, kirkbes saniyede de televizyon üretilirken binlerce isçi de issiz kaliyor.Djital teknoloji bir yerde issizlik yaratiyor ama bu teknolojiden vaz geçmek,hayatin temposuna, zamanin ruhuna ayak uydurmadan da hayata tutunmak imkansiz gibi bir olgu..Sanayi toplumunun kurumlari olan postane,kütüphane gibi kurumlar yok olmaya yüz tutmus durumdalar.Dijital teknolojinin geldigi noktada on yil içinde ABD’de çalisanlarin yarisnin isini kaybedecegi ve bu isleri makinelerin ve robotlarin yapacaginin isaretleri ortaya çikmis gözüküyor.Son 20 yil içinde dünyada insanlarin yüzde 47’sinin meslegini kaybedecegi konusunda ciddi bilimsel tartismalar yapiliyor.Bu da direk issizlige yansiyacaktir.
Üç yüz yillik sanayi toplumu sürecinde insanlik 28 trilyon dolar katma deger yaratirken,son 25 yilda insanoglu Küresellesme sürecinde 85 trilyon dolar üretmis bunu da dijital teknoloji ile elde etmistir.Bilgi bir sermaye oldugu gibi bilginin üretimin içindeki payi hergün artiyor ve suan yüzde 80’lere dayanmis durumda, geriye kalan yüzde 20 ise enerji,teknoloji ve insan gücünü olusturuyor.
Sanayi toplumundan farkli olan bilgi toplumunun kurumlari görece degil,kurum demekte aslinda abes iste internetin arama motoru Google, görünen devasal olarak söyle dursun görünmeyen bir islevi var ve avucumuzun içindeki cep telefonu bunun basit örnegi.Google’nin piyasa degeri 2016 yili itibariyla 109.5 milyar dolar,yine internetin ansiklobedisi olan Vikibedi sözlügü piyasa degeri kiymet biçilimez durumda.Sanayi toplumunun böylesi bir piyasa degeri olan bir kurumlar var mi?Yok.
2-Küresellesme gelir dagilimindaki adaletsizligi hergün daha fazla derinlestiriyor.
Dünya nüfusunun yüzde 11’ini olusturan 800 milyon insan günde 1.9 dolarla geçiniyor.Dünyanin en zengin 8 kisinin mal varligi dünya nüfusunun yarisini olusturan 3.5 milyar insanin mal varligina esit.
Dünyada böyle de bizde çok mu iyi;Türkiye dünyada gelir dagilimi bozuk bes ülkeden birisi ve üçüncü sirada yer alirken,45 milyon insan yoksullugu yasiyor, 17 milyon insan ise günde 2 dolarla geçiniyor, 780 bin kisi GSMH’nin yüzde 54’nü aliyor. Türkiye’de issizlik yüzde 13 ile 7 milyon issizimiz var,bunun daha fazla oldugu iddia ediliyor.
3-Demokrasinin küresellesmenin taleplerini karsilayamaz olmasinin nedenleri ?
Bizce birincisi yukarida da dile getirmeye çalistik küresellesme ile üreitm biçimini degismesi,sifir stoksuz bir üretime geçilmesi,bilginin kitligi çekilmeyen ve kullandikça zenginlik yaratan bir sermaye olmasi.Bilgi çaginda insanlarin mesleginin tasarimcilik üzerinden yaratici olmasi,son model diye bir kavramin yok olarak yerine bu yila göre tasarlanmis gelismeler.
Demokrasinin kuvvetler ayriliginin küresellesme kasisinda çok agir islemesi ve insanlarin bu hizli çaga ayak uyduracak ve bir sistemin de devreye ivedi olarak girememesi,hukuk ve temel hak v eözgürlükleriin güvence altiana alinmamasi büyük sikinitdan öte izdiraplar yaratiyor.
Demokrasi küresellesmeye ayak uyduramayinca insanlar kendilerine kurtarici aramaya girdi ve son on yilda Çin’in demokrasiye ihtiyaç duymadan zenginlesmesi, hatta dünyanin en zengin ülkesi olmasi..Rusya’da Putin’in degismez tek adam olarak uzun yillar koltugunu korumasi,son seçimlerde ABD’deTrump’in baskan seçilmesi bunun ciddi isaretleri degil mi?Bu gelismeler ve yürüyen süreç tek adam diktatörlügüne yol veren demokrasinin küresellesme ile gelen talepleri karsilamadigini göstermiyor mu? Cumhurbaskani Erdogan son yedi yildir demokrasinin kuvvetler ayriligi bize ayak bagi oluyor yolumuzda engel diyerek daha hizli karar almak için kuvvetler birligini savunmadi mi?
Bizde dünyadan farkli bir yere dogru gitmiyoruz 16 Nisan 2017 tarihinde yapilan referandum sonucu ile tek adama evrimedik mi,siyasal olarak?
Küresellesme ile Ulus devletlerin çözülme süreci baslamis, kimlikler savasinin ortaya çikisi, 1914 yilinda dünyada ülke sayisi 55 iken suan BMÖ’ne üye devlet sayisi tam 195’e çikmis.
Ulus devletlerin çöküsü,kimlikler savasinin devreye girmesi,sinirlarin delinmesi ve sanayi toplumunun kurumlarinin bilgi çagina ayak uyduramamasi,dünyanin global küçük bir köye dönmesi;demokrasiyi de krize sokmus durumda!.
Demokrasi Küresellesmenin sistemi olacaksa, küresellesme kadar hizli hareket eden insanliga hizmet verecek kurumlari ve argümanlari ortaya çikartilmali, yoksa siyasal kriz derinlesecek gibi gözüküyor.
Dünyanin özellikle de sinirimizdaki Orta dogudaki kanli iç savaslar ve göç dalgaalari bunun canli örnegi degil mi?
Bu savaslari bitirecek,adil bir gelir dagilimi saglayacak,is güvencesi verecek,is cinayetlerini sonlandiracak,insanligin ortak paydasi olacak siyasal bir sistem çikmazsa,baris politikalarinin geç devreye girmesi durumunda, tüm düyayi sarsacak daha da tehlikeli bugünleri aratacak günler çok uzak degil.
——————————————————-
Marmara Yerel haber-15 Mayis
Mehmet TIRAS