Mahalle baskisi altinda yeni anayasa ve demokrasi
Türkiye’de yillardir, Kürt sorununun yanisira toplumun gündeminden düsmeyen ve günceligini koruyan laikler ile islamci çevrelerin karsitligi, gerek Kemalist iktidarlar, gerekse su an iktidar tarafindan sürdüregelmistir.
Demokrasiye inanan duyarli insanlar olarak geçmiste dini inanci ve yasam tarzi nedeniyle toplumdan dislanmaya çalisilan dindar insanlarin hakli taleplerinin yaninda olduk. Bu konuda duyarliligimizi hayatin her alaninda dile getirerek gereken tavri aldik.
Su an iktidarda bulunan AKP hükümeti geçmiste kendilerine uygulanan linç ve baski politikalarini unutmamalari gerekir. Bugün iktidarda olanlar
Türkiyenin her bölgesinde islami kesimin diger kesimler üzerinde uyguladigi mahale baskisini ve linç girisimlerini görmeli ve gözden geçirmelidir. Gerçek anlamda evrensel normlara uyan demokrasi bunu gerektirir. Mahelle baskisiyla hiç kimseye, kendi inancinin yasam tarzi dayatilmamalidir.
Kürtler, Kemalist vesayetin kalkmasi için yapilan degisimlere yetmez ama evet dedi. Bu konuda bazi kesimlerden olumsuz tepki alinmasina ragmen, demokrasinin en kötüsü bile en iyi diktatörlükten daha iyi olduguna inanarak bu tercihi yapildi
Bu anlamda toplumun bütün kesimleri demokratik degisimlerin yapilmasini oyalamadan hiz verilmesini istiyor.Eger toplumun bekledigi demokratik degisimler olmazsa, bu iktidar için gelecegi parlak olmayan bir son olur. Böylesi bir gelismeden herkes zarar görür. Bu nedenden dolayi toplumun büyük kesimi, gerçek anlamda toplumun taleplerine yanit veren, insan hak ve özgürlüklerini temal alan yeni anayasa bekliyor.
Yeni anayasa ve buna bagli olarak diger yasalarda yapilmasi gereken degisimleri söyle özetleyebiliriz. Yeni Anayasa Kürt ve Alevilerin haklarini güvence altina almali.
Gerçek bir laiklik düzenlemesiyle her inanç grubunun esitligi ve ve özgülügü güvence altina alinmali, bir grubun diger gruplar üzerinde mahalle baskisina olanak vermemesi saglanmali.
Baski ve siddete maruz kalan kadinlarin yasamlari yeni yasa ile güvence altina alinmalinmasi saglanmali.
Yillardir varliklari bile inkar edilen Alevi kesimin istemleri dikate alinmali, Cemevleri ibadethane olarak kabul edilmeli. Hükümet de dahil hiçkimse Alevilerin nasil ibadet edecegine kendisi karar vermemeli. Diyanet isleri baskanligi kaldirilmali. Bu baglamda devlet inanç dünyasindan elini çekmeli ve hiçbir inanç grubuna imtiyaz saglamamali.
Yeni anayasa Kürt sorununun çözümüne uygun bir ortam hazirlamali, buna uygun vatandaslik tanimi ve anadilde egitimin saglandigi degisimleri içermeli.
Kürt sorununda iliskin ”çözüm süreci”nin baslatan, üç dönemdir iktidarda olan AKP hükümetinin anadilde egitim ve vatandaslik konularinda CHP ve MHP ile uzlasma yollari aramasi, özellikle her seçim döneminde oldugu gibi ”tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet” gibi milliyetçi söylemlere sarilmasi yeni demokratik bir anayasa için umudu yok ederek tarihi bir yanlis içerisine giriyor..
Sêxo Burcak