Necip Fazil ve Ilhan Selçuk
Birisi Türk saginin ‘üstad’i; muhafazakâr-milliyetçi nesillerin ilham kaynagi, ‘Yeni Türkiye’nin adeta ‘resmi’ sairi.
Digeri, Kemalist solun sembol ismi, Cumhuriyet Gazetesi’nin sahibi ve basyazari. Onlarin yolunun kesistigi enteresan bir olay var; 4 Aralik 1945 Tan Gazetesi baskini. Yakin tarihin önemli ‘özel operasyon’larindan biri… Zekeriya Sertel’in çikardigi bir gazete Tan. Yil 1945. Savasin sonunda Türkiye çok partili hayata dogru evriliyor. Bayar, Menderes, Koraltan ve Köprülü CHP’ye ve Inönü’ye karsi bayrak açiyorlar. Parti kuracaklardir, ancak görüslerini duyuracaklari bir platform yoktur. Dönem, CHP’nin ‘tek parti’ yönetimini sonlandirmak için tüm muhalefetin birlestigi bir dönemdir.
Sosyalist ve Sovyet yanlisi fikirleriyle bilinen Tan Gazetesi’nin sahibi Zekeriya Sertel’le görüsülür. Tevfik Rüstü Aras ve Adnan Menderes’in Tan gazetesinde yazilari çikmaya baslar. Zekeriya Sertel anilarinda anlatir: ‘Parti adina bir dergi çikarmak için Ankara’da özel bir toplanti yaptik… Celal Bayar, Adnan Menderes ve partiye girecek yeni kimseler de burada imzalariyla yazacaklardi… 1945 yili sonunda Görüsler adli derginin ilk sayisi çikti… Birinci sayfada Celal Bayar, Adnan Menderes ve Köprülü Fuat’in yazilarini sagladigimizi ilan ediyorduk… Derginin çikisi hükümeti, özellikle Inönü ve Saraçoglu’nu kizdirmisti.’ 4 Aralik 1945 günü ellerinde baltalar, balyozlar ve sopalarla binlerce üniversite ögrencisi Tan matbaasina saldirir. Polis müdahale etmez. Matbaa tamamen tahrip edilir. Ne gazete, ne dergi bir daha yayimlanabilir. Inönü, ayni günün aksaminda Bayar’la görüsür. Demokrat Parti’nin kurulmasina izin verilmistir, ama Tan saldirisiyla ‘mesaj’ da…
O siralar Büyük Dogu’yu çikarmakta olan Üstad Necip Fazil heyecanlidir. ‘Babiâli’den izleyelim: ‘Bu, bir yila varmayan yarim yamalak intisar devrinde Büyük Dogu’nun verimi ne olmustur? Daha ilk (sondaj) girisiminde petrol bulunmus ve onun, bütün yurda ve oradan bütün Islâm âlemine yön ve yol gösterici alev sütunlari halinde bir gün fiskirmak istidadi, en iptidaî sekliyle de olsa belirmistir. Bu istidadin aksiyon plâninda ilk kimildanisi ‘Tan’ Gazetesi baskini… Bu gazetede karargâh kuran komünizma… birdenbire Anadolulu ve kökçü üniversite gençliginin pençesine düstü; esyasi toz gibi havaya savruldu ve makineleri makarna gibi didik didik edildi… Bu gençler Büyük Dogu idarehanesinin önüne gelerek tezahürlerini göklere çikarmislar, Sabik Sair’i (Necip Fazil) pencereye çagirmis ve hitabini çilgin alkislar içinde dinlemisler ve yara berelerini ayni idarehanede tedarik ediliveren pansuman malzemesiyle sarmislardir… Ve iste, hemen baslarina yikilan ‘Tan’ gazetesi… Ve iste, o gün boy göstermeye baslayan ilk Büyük Dogu gençligi!’
Tan baskiniyla matbaasini ve gazetesini kaybeden, ardindan da yurtdisina çikmak zorunda kalan Zekeriya Sertel 1980 yilinda Paris’te ölür. Kizi Yildiz Sertel anlatiyor: ‘Ertesi gün gazeteler, Zekeriya Sertel’in ölümüyle ilgili haber ve yazilarla doluydu. En güzel yazi da Ilhan Selçuk’tan gelmisti.’ Ilhan Selçuk’un yazisi aslinda gizli bir itiraf ve özürdür: ‘O bu ülkeye çok sey verdi, fikir verdi, gazete verdi, dergi verdi, ansiklopedi verdi, kitap verdi. Biz ona ne verdik? Saldirdik, gazetesini parçaladik, matbaasini yiktik, kendisini sürdük, yurt özlemiyle çeyrek yüzyil inlettik, canina okumak için elimizden geleni yaptik. Simdi öldü Zekeriya Sertel, hepimizin anisi önünde egilerek, bizi bagislamasini dilemeliyiz.’ Yillar sonra ögrendik ki 1945’te Tan matbaasini basan grubun içinde Ilhan Selçuk da varmis, Necip Fazil’in ‘Büyük Dogu gençligi’ olarak mustuladigi
—————————————-
Zaman-4 Aralik
Ihsan Dagi