Öcalan’a Özgürlük
Insanlar, üzerinde yazi ve sekil bulunmayan bir beyaz kagit gibi dogarlar. Içinde yasadigi ortam, aldigi egitim, çalisma hayati, seçtigi ideoloji, yaptigi isler ona bir kisilik kazandirir. Isin özü insalarin duygu, davranis ve düsüncelerini, içinde yasadigi maddi ortam belirler.
Peki, Öcalan hangi maddi ortamin ürünüdür? Hayat hikayesini okudugumda. O, Kürdistan kirsalinda dünyaya gelmis, büyümüs birisidir. Pasif bir babanin, aktif bir ananin çocugudur. Annesi basta olmak üzere, herkesin ittigi, öteledigi, asagiladigi birisidir. Bu nedenle kin, nefret içinde büyüyen birisidir.
Öcalan için bugüne kadar olumlu ve olumsuz çok seyler söylendi. Kimisi Öcalan’i peygamber ilan etti. Her sözünde bir hikmet bulunan keramet sahibi belledi. Kimisi ‘hayindir, teröristtir, bebek katilidir.’ dedi. Kimisi ‘zavallinin birisidir, kendi canindan baska birsey düsünmeyen korkagin tekidir’ dedi. Kimisi ise onu Kürtlerin ulusal önderi yapti. Kimisi kahraman dedi, kimisi korkak.
Kimisi onun için kendini yakti. Kimisi, onu Mandela’nin özgürlük ödülünü laik gördü. Kimisi ona ‘dünyadan habersiz cahilin teki’ dedi.
Sahi Öcalan kimdir, nedir, nasil bir insandir?
Bence Öcalan her seyden önce, Kürdistan kirsalinda dünyaya gelen siradan bir köylü çocugudur.
Bu insan daha sonra kosullarin dayatmasi sonucunda, isteyerek veya istemeyerek bir takim kimlikler edindi. Bu kimlikler arasinda gidip geldi. Sag uçtan sol uca, sol uçtan sag ucu.
Bazen Türk milliyetçisi oldu, bazen Kürt milliyetçisi. Bazen dindar oldu bazen dinsiz. Bazen sosyalist oldu, bazen kemalist. Fokur fokur kaynayan siyaset kazani içinde serseri mayin gibi bir uçtan bir uca savrulup durdu. Böylesi bir kisilik, sonunda Kürt ulusal mücadelesi içinde patlayarak büyük tahribatlara neden oldu.
Kürtlere dayatilan bu ilkesiz ve kiblesiz siyaset, Kürtlere ne kaybettirdi ne kazandirdi, bu gerçegi bilenler biliyor, bilmeyenler bilmek istemiyor.
Öcalan uçakta gözlerini açar açmaz ‘Benim annem Türktür, devlet firsat verirse hizmet ederim’ demisti. Böyle konusmasinin nedenini bazilari söyle açiklamisti: ‘Ona igne yapmislar, ne dedigini bilmiyor.’
Bu güne kadar bilim birçok alanda ilerledi. Önemli buluslar meydana geldi. Bir ignenin insanlari uyusturdugunu, iyilestirdigini biliyorum. Ancak, bir ignenin insanlarin anasini Türk yaptigini duymamistim.
Bilindigi gibi yüzbinlerce Kürt, Kemalist terör nedeniyle kimligini inkar ediyor. Madem insanin anasinin milliyetini degistiren böyle bir igne icat edilmis, biz neden aslini inkar eden Kürtlerin kiçina bir igne yapip onlara ‘Benim anam Kürttür’ dedirtmiyoruz? Sahi bu igne hangi eczanede satiliyor, fiyati kaç paradir?
Bir gün Öcalan’la karsilasirsam soracaklarimin basinda, bu ignenin adini ve satilan eczanenin adresi olacak.
Uzun yillardir Kürtler üzerinde yasananlar Türk ve Kürt kamuoyunca, hatta artik devlet olmasa da hükümet yetkililerince anlasilmis düzeyde. Bu nedenle de AKP hükümeti de artik Kürt sorununu, kendisinin uygun görecegi bir çerçevede de olsa- çözmeye niyetli görünüyor. Bu konuda atmasi gereken adimlar konusunda, akli fikri ve vicdan özgürlügü olanlarin ortak fikirde bulusmasi kaçinilmazdi.
Türk hükümetinin Kürt sorununu varligini kabul ediyor olmasi, sorunun çözümünün yolunu açiyor. Bu sorunu çözmek tek basina bu günkü hükümetin elinde degil. Herkesin aklini ve vicdanindan ve adalet duygularindan uzaklasmadan, adaleti her canliya ve insana karsi kullanmakla olunur. Yoksa kendine yakin olana adalet, uzak olana adaletsizlik ne dinin, ne insan olmanin ne de hukukun içinde yer alir.
Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’i özgürlestirir mi?
Öcalan’in özgürlügü, varligi dün oldugu gibi bu günde Kürdistan’i özgürlestirmez. Ancak, Kürt sorunun çözümü önündeki bir engeli kaldiracagina inaniyorum.
Eger hükümet AKP bu sorunu çözmek istiyorsa, kendilerinin de önünde engel olan, yararlanabilecekleri kadar yararlandiklari Öcalan’i artik serbet birakmalari gerekir. Millet olarak bir bütünüz diyen Erdogan’in yapacagi, Öcalan’i engel olmaktan çikarmasi hayirlara vesile olacaktir.
Hayir islemek sadece, maddi yardim degildir. Müslüman olan Erdogan, Öcalan’i serbest biraksin, Urfa’da anasinin yanina ‘yasiyorsa-, dogdugu topraklarina gönderilsin. Veya bu güne kadar kime hizmet ettiyse, onlarin yanina gönderilsin. Kürt halki da bu handikaptan kurtulsun.
Öcalan’a özgürlük, çünkü ona serok diyenler, ugruna canlarindan olanlar, o yolda hala yürüyenler neyin pesinde gittiklerini, ona itaat etmekle Kürt sorununa çözüm degil, çözümsüzlügü dayattigini görsünler.
Çünkü insanlar gözüyle, kulagiyla bazi seyleri görmeden ikna olmalari zor. Bugüne kadar Öcalan’la ilgili söylenenlerin çogu söylemden ibaret mi gerçek mi? Ancak onunla yüzlesmekle mümkündür. Bu nedenle Öcalan’a özgürlük kaçinilmazdir.
Öcalan’in özgürlügü ayni zamanda, Kürt halkinin bir tabudan kurtulmasini getirecektir.
Hatta devlet yetkilileri Öcalan’a hizmetleri karsiliginda, yaz aylarinda, ona ulasmaya çalisan kitleler için geziler düzenlemeli, kim olduguna dair ne tür hizmetler ettigine dair, brosür ve yayinlar çikarmali. Bizzat onun sesinden hizmetleri Kürt ve Türk halkina anlatilmali.
Bu hizmetleri karisiliginda Öcalan’a bonus olur. Kürt halkina da iyilik.
Bu çeliskili zedelenisten kurtulmak, herkesin hayrinadir. Öcalan’in dahi. Öcalan’in özgürlügü hayirlara vesile olsun.
Necla Çamlibel