Temkinli iyimserlik

Temkinli iyimserlik, yeni çözüm girisimini baltalama amaçli her iki tarafin içinden düzenlenecek provokasyonlara karsi daha bagisikli olmanin bir önsartidir.

Abdullah Öcalan’la ilk kez Kürt siyasal hareketi içinde yer alan iki milletvekilinin görüsmesinin ertesinde Türkiye manzarasi, son derece temkinli iyimserlik olarak tarif edilebilir. Iyimserligin temkinli olmasi, sorunun çözümünün önemli kosullarindan biri. Habur’da baslatilan bir önceki çözüm sürecinin ters tepmesi ve fiyaskoyla sonuçlanmasindaki etmenler arasinda, sürecin bütünüyle yanlis kurulmus olmasinin yaninda, özellikle Kürtler cephesinde davranislardaki temkinlilik eksigi ön siralarda yer aliyordu.

Habur fiyaskosundan çikan bir ders, bu tür dönemlerde çok konusmanin, asiri heyecanlanmanin, taskin bir sevincin süreci baltalamak isteyenlerin ekmegine yag sürdügü oldu. Oslo görüsmelerinin ortaya saçilmasi da toplumda müzakere yoluyla çözüm beklentisinin yüksek oldugunu göstermisti. Bu iki tespit birbirini tamamliyor.

Temkinli olmak, karamsar olmak degildir. Kürt sorunu gibi son derece kapsamli, çok aktörlü, çok etmenli ve zaman içinde giderek yükü agirlasmis bir toplumsal soruna kesin ve son bir çözüm bulmanin mümkün olmadigini, bunun hiçbir zaman olmayacaginin bilincinde olarak beklentiler yaratmak, çözümler aramak demektir.

Temkinli iyimserlik, ayni zamanda göreli olarak olumlu kosullarda basladigi izlenimi veren bu yeni çözüm girisimini baltalama amaçli her iki tarafin içinden düzenlenecek provokasyonlara karsi daha bagisikli olmanin bir önsartidir. Asiri karamsarlik gibi, asiri iyimserlik de duygusal kirilmalari ve bir ruh halinden tam ziddina savrulmayi kolaylastirir.

Önümüzdeki gün ve aylarda, gerçeklesmesi kuvvetle muhtemel provokasyonlara karsi en etkili önlem, bunlarin provokatif niteligini taraflarin ortak teshir etmesi, edebilmesi ve bu yolla tecrit edilmeleridir. Provokatif eylemlere karsi amasiz, fakatsiz ortak bir kararli tavir, provokasyon teknisyenlerinin emellerini bosa çikartacak en etkili savunma araci olacaktir.

Ihanet ve teslimiyet

Bugün sorunun çözümü konusunda biraz daha ümitvar olmanin diger nedeni, BDP’nin de müzakere sürecinin içinde yer almaya baslamasidir. Imrali’ya gidecek iki milletvekilinin seçiminde kararin ortak alinmis olmasi, onlara daha güçlü bir temsil kapasitesi veriyor. BDP’nin bu sifati taninarak müzakere sürecine dahil olmasi, CHP’nin bu konuda aldigi yeni olumlu tavri da güçlendirecektir. Uzun bir zamandir ilk kez CHP yöneticilerinden böyle bir gelisme karsisinda neredeyse sadece ‘Gerçekten çözüme odakliysa arkasindayiz’, ‘CHP bu sürece destek olacak, basarilmazsa yikim olur’ türünden açiklamalarin gelmesi temkinli iyimserligi pekistiren bir gelisme.

Geçen günlerde Türkiye’de anlamli bir yeni saflasma ortaya çikti. Öcalan’la yapilan görüsme sonrasinda olusan temkinli iyimserlik havasina çesitli dozlarda siddetle karsi çikan cephe netlesti. MHP temsilcisinin Meclis kürsüsünden Türk bayragi sallamasini, Ortadogu gazetesinin üç partiyi ihanet içinde, isbirligi içinde göstermesi tamamliyordu. Bu safa, Kürt sorununun kangrenlesmesini AKP’nin yipranmasi için yegâne çare olarak gören fasizan ulusalciligin bayraktariyla lümpen ulusalciligin sözcüsü hemen katildi. Müzakereciler sifatini bir ihanet veya teslimiyet isareti olarak kullananlarda da simdilik göreli bir sessizlik hâkim.

Elimizdeki kismi bilgiler isiginda bu sürecin basarisiz kalmasi için yeteri kadar etmen oldugunu görüyoruz. Bu yeni degil. Yeni olan, basarili olmasi için uzun zamandan beri ilk kez bu kadar olumlu kosulun yan yana gelmis olmasi. Bu kosullar çözüm yolunda ilerlemek için gereklidir ama elbette yeterli degildir.

8 Ocak, Radikal

Ahmet Insel