Yeni Nesil Terör
Asagida okuyacaginiz yazi, Ankara’da kirka yakin kisinin ölümüne yol açan 13 Mart terör eyleminin arkasindaki örgütün resmen açiklanmasindan önce kaleme alindi.
Benim görüsüme göre bu eylem, PKK ya da dogrudan örgüte bagli olmasa da, PKK’nin uzantisi sayilacak TAK (veya benzeri) bir örgüt tarafindan yapilmis olmali.
Eger bu varsayim dogruysa… Ne yalan söyleyeyim, ilk kez korkuyorum.
Karanlik 1990’larda son derece vahim olaylar yasamistik. PKK karakol basiyor, yol kesiyor, silahsiz askerleri kursuna diziyordu. Buna karsilik, Güneydogu illerinde, Basbakan Davutoglu’nun da dile getirdigi gibi, beyaz Toroslar dolasiyor, korkunç iskenceler yapiliyor, köyler yakiliyordu…
Ancak birkaç olay haricinde siddet, Türk ve Kürt halklarini karsi karsiya getirecek bir boyuta ulasmamisti. Ankara ve Istanbul gibi büyük kentlerde birkaç terör olayi olmustu ama bunlar kavgayi belirleyici özellikte degildi.
ISID’den ilham aldilar
30 yili askindir devam etmekte olan çatismanin, artik seklinin ve cografyasinin degistigi bir döneme giriyoruz.
Sekil degisikligi kendini en bariz sekilde canli bomba olayinda gösteriyor. Siddet yanlisi Kürt ulusalcilari eskiden canli bomba eylemlerini ya hiç yapmazdi ya da nadiren basvururdu.
Bazi analizciler, yeni nesil Kürt militanlarinin, canli bomba eylemlerini sikça kullanan ISID’den ilham aldiklarini söylüyor ki bence gayet makul bir görüs.
Eylemdeki bu tercih degisikligi, cografi hedefle el ele gitmekte. Dagda veya küçük sehir içinde vurusurken canli bomba kullanmanin bir anlami bulunmuyor. Eger canli bomba eylemi yapacaksaniz, büyük sehirde olmaniz yani cografyayi degistirmeniz gerekiyor.
Göze göz, dise dis
Ankara’daki siradan-masum insanlara yönelik terör saldirisiyla verilen mesajlardan biri de su: “Madem siz Güneydogu’daki kentlere, kasabalara binlerce güvenlik elemani ve zirhli araçlarla giriyorsunuz… O halde biz de baskenti kana bulariz.”
Bu mesajdaki göze göz, dise dis mantigi çok vahim… Güneydogu’daki hendekler bertaraf edilirken, sadece PKK, YDG-H ve benzeri örgütlerin militanlari öldürülmedi. Çatismalardan ne yazik ki sivil halk da ciddi zarar gördü.
Yeni nesil Kürt militanlar, yeni nesil terör eylemleriyle orada olanlarin öcünü almaya çalisiyor. Bu konuda kararli olduklarini da canli bombalarla gösteriyorlar.
Ya Istanbul?
Bu militanlarda, ISID eylemcilerinin sahip oldugu “ölünce cennete gitme” inanci ya yok veya pek azinda var. O halde, verdikleri bir baska mesaj da, “Kürtçülük davasina nasil da bagli oldugumuzu görün” seklinde.
“Terörle yasamaya alismaliyiz” diyen arkadaslar, bilerek veya bilmeyerek, Ankara’nin, PKK’ya (ve YPG’ye) karsi sürdürdügü politikalarin degismeyecegini de söylemis oluyorlar ki haklilar. Bu saldirilar degismeyecegine göre terör saldirilari da (maalesef Istanbul’la) devam edecektir.
Eger sertlik siyaseti makul bir sürede sonuç almazsa, bu süreç halklari karsi karsiya getirir. Iste korktugum bu!
———————————————
Sabah-15 Mart
Emre Aköz