Dokunan yanar mi?

MIT Müstesari Hakan Fidan ve eski yöneticilerin ifadeye çagrilmasi baskenti altüst etti.

Nitekim dün de hem Çankaya’da hem Basbakanlik’ta bas döndüren bir trafik vardi. Aksam üzeri de müstesar ve eski yöneticilerin ifadeye gitmeyecegi, karara itiraz ettikleri bilgisi geldi.

Peki ne oldu ve bundan sonra ne olacak?

Açikçasi estirilen havayi anlayabilmek mümkün degil.

Çünkü sürmekte olan bir sorusturma kapsaminda MIT’çilerin ifadeye çagrilmasi daha çok kisisel olarak degerlendiriliyor.

Hatta akla ziyan yorumlarla isi Basbakan’a kadar götürenler bile çikiyor. Tamam MIT müstesarinin ifadeye çagrilmasi önemlidir ama sonuçta süren sorusturmanin bir sekilde bitirilmesi de lazim.

Söyle ki; MIT’çiler Oslo görüsmeleri özelinde çagrilmamislar.

KCK operasyonlari sirasinda ele geçen dokümanlar, sanik ifadeleri ve Öcalan’in el yazmasi mektuplari üzerine gelisen bir durum var.

Çünkü BDP il baskanliginda ele geçen CD’lerde ‘suç unsuru’ olusturacak bulgularin varligi artik sir degil. Ayrica Öcalan’in el yazisi ile yazdigi talimatlarin gizlice Imrali’dan çikartilarak örgüt yönetimine ulastirildigi iddiasi var.

Tabii o talimatlar sonrasi sehit olan Mehmetçikler ve siviller de isin baska bir boyutu.

Yine ele geçen dokümanlara göre MIT’in PKK’nin saldiri ve eylem planlarini bildigi halde ilgili kurumlari uyarmadigi bilgisi de var. Kaldi ki saniklarin hatiri sayilir bir kismi ‘MIT için çalistigini’ da ifadelerinde belirtti.

Bu durumda savciligin sorusturmayi tamamlayabilmesi için MIT’çilerle konusmak istemesi dogal.

Ancak bunun üslubunun nasil olacagi iki kurum arasinda belirlense daha sik olurdu. Bu arada davetin telefonla yapilmasinin da ‘sizmamasi için tedbiren’ tercih edildigini not edelim.

Kabul etmek gerekir ki gelinen nokta saglikli bir durum degil.

Çünkü KCK’yi sorusturan iki önemli emniyet müdürünün görevine son verilmesi söz konusu operasyonun bundan sonraki sürecini de zedeleyecektir.

Ayrica siyaset kurumunun ‘kendisine karsi bir hareket’ olarak algilamasi da ayri bir sikinti.

Ama bütün bunlari bir kenara koyup kitabin ortasindan sormak lazim. Biz yillardir PKK basta olmak üzere birçok terör örgütünün içindeki MIT uzantilarini konusmuyor muyuz?

Bugüne kadar defalarca PKK-MIT iliskisi ile ilgili itiraflar, ifadeler çikmadi mi? Son operasyonlarda ‘istihbarat almanin ötesinde’ isler yaptigi görülen MIT’çi KCK’lilar olmadi mi?

Dahasi Ergenekon’un temel tezlerinden biri degil mi ‘naylon terör örgütleri?’

Eger kurumsal koruma refleksi ile hareket edip suça bulasan ya da terör örgütleri ile irtibatli olanlari yargiya teslim etmeyeceksek buraya hukuk devleti denebilir mi?

O zaman Ergenekon ya da Balyoz’dan tutuklu komutanlarin, subaylarin suçu neydi?

Ya da 12 Eylül referandumu neden yapildi ve bu halk neden yüzde 58’lik bir destek verdi? Eger PKK gibi bir örgütün sonu gelecekse bu yolda her yere ve her kuruma dokunulabilmelidir.

Yeter ki saglam delilleri ve hukuki dayanagi olsun.

Zahmet olmazsa takma adimi ögrenebilir miyim?

Dün öznesi yine MIT olan baska bir skandali konustuk.

Taraf’tan Mehmet Baransu’yu izleyen biri kadin iki MIT’çi suçüstü yakalandi.

Üzerlerinde de kayit cihazlariyla.

Ayrica Taraf’in yayin yönetmeni ve yazarlari sahte isimlerle alinan mahkeme kararlari ile dinlenmis. Üstelik iki yil boyunca.

Her iki olay nereden bakarsaniz bakin esasli bir skandal.

Normal ülkelerde basin kuruluslari ayaga kalkar, Meclis toplanir ve kararin altinda imzasi olan MIT bölge baskani ya da ilgili kisiler görevden alinip yargilanir.

Ama dedigim gibi bunlar normal ülkelerde olur.

Bizim gibi ülkelerde ise ‘MIT’çileri ve tabii generalleri de yargilanamaz hale getirecek hukuki düzenlemelerin hazirliklari’ yapilir. Eger o düzenleme yapilir ve TBMM’den geçirilirse yandi gülüm keten helva.

Basin özgürlügü diye olur olmaz demeçler verenler ise sus pus.

Bir baska ilginçlik de surada; MIT gazetecileri izlerken takma isimler uydurmus. Yasemin Çongar Elizabeth,

Quaramaddin Fatimi Mehmet Altan, Demi ise Amberin Zaman.

Tabii insan merak ediyor:

Yazip çizdiklerimiz, ilgilendigimiz alanlar düsünülürse bizi de yakindan izlemislerdir.

Sahi benim kod adim ne sayin agabeyler?..

——————————————-

Bugün, 10 Ocak

Adem Yavuz Arslan