psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 
   
 

Türkiye’de Kürdistan Konferansı sonuçlandı.

“Konferansımız tüm askeri ve siyasi operasyonların derhal durdurulmasını, çözüm zemininin oluşması için en önemli koşullardan biri olarak görür. Tüm taraflara çatışmasızlık ortamının sağlanması için özveride bulunması çağrısında bulunur


Hak ve Özgürlükler Partisi
 (HAK-PAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel'in koferansta yaptığı konuşma metni

Dema Nu Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Arif SEVİNÇ'in koferansta yaptığı konuşma metni


HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Dağtekin'ın koferansta yaptığı konuşma metni


HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı   Mehmet Vural'ın Türkiye'de Kürdistan Konferansı'na sunulan tebliğ

Gotara Nevîn Îl´ê ya ku di "Konferansa Kurdistanê li Tirkiyê" de pêşkêş kir

Nevin İl'in Türkiye'de Kürdistan Konferansına sunduğu tebliğ

Gotara Alaeddin ARAS, ya ku di "Konferansa Kurdistanê li Tirkiyê" de pêşkêş kir
Öğr.Gör. Seyithan TURAN'ın Türkiye'de Kürdistan Konferansı'na sunulan tebliğ

HAK-PAR, BDP, KADEP, DTK, TŞDK, ÖSP, değişik siyasi çevreler ile çok sayıda Milletvekili, belediye Başkanı, , STK temsilcisi, Kürdistan’da yaşayan tüm  etnik ve dini azınlıklardan temsilcilerinin de yer aldığı konferans 2 gün süren yoğun tartışmaların ardından bir sonuç bildirisi yayımladı.

17-18 Eylül 2011 tarihinde Diyarbakır Klas Otel’de yapılan ve 184 kişini katıldığı Kürdistan konferansı sonuç bildirisini HAK-PAR Genel başkan yardımcısı Avukat Hasan Dağtekin okudu;

BASINA VE KAMUOYUNA

17-18 Eylül 2011 Tarihinde Diyarbakır’da toplanan Türkiye’de Kürdistan Konferansı,

“Kürtler arası birlik ve tüm halklar ile yaşama, Yapılması düşünülen Yeni Anayasa’dan Kürtlerin beklenti ve talepleri, Kürdistan Genel Konferansı’na yönelik görüş ve öneriler” başlıklı gündem maddelerini görüşmüştür.

Kürt halkı Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana üzerinde yaşadığı ve adı ile özdeşleşen ülkesi Kürdistan’da her türlü insani ve ulusal haklarından yoksun bırakılmış, insanlık dışı baskılara maruz kalmış, büyük acılar yaşamıştır. Kürtlerle birlikte ve yan yana yaşayan Kürdistan halkları Ermeniler, Süryaniler, Mehelmiler, Araplar ve farklı inanç gurupları Ezidiler, Aleviler ve suni dindarlar da aynı kaderi paylaşmış, ret, şiddet ve inkar politikalarından fazlasıyla nasibini almıştır. Bir bütün olarak Kürdistan halkı ret ve inkar politikalarına karşı her seferinde haklı olarak direnmiş ulusal onurunu korumak, haklarını kazanmak için inanç ve kararlılıkla mücadele etmiş bu uğurda büyük bedeller ödemiştir.

Türkiye’de Kürdistan Konferansı Kürdistan’da yaşayan halkların ve farklı inanç guruplarının kendi kendini çok renkli yapısına uygun olarak özgür bir şekilde yönetme hakkının olduğunu, millet olmaktan kaynaklanan bir siyasal statü hakkının bulunduğunu ve bu hakka Türkiye toplumunun saygı göstermesi gerektiğini tespit eder.

Kürtler arası ilişkilerde karşılıklı saygı, farklılıkları kabul ve çok seslilik anlayışının inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen Konferansımız, Kürt ulusal demokratik güçlerinin ve Kürdistan’da yaşayan diğer halklar ve inanç guruplarının yakınlaşması ve giderek Kürdistani birliğin örülmesi konusunda ortak bir irade ortaya koymanın gerekliliğini vurgulamıştır.

Konferansımız hükümetin, tıkanan demokratik siyaset kanallarını açması, Kürtlerin ve farklı halkların meclis dahil demokratik siyaset zeminini kullanmaları önündeki tüm engelleri kaldırması gereğine işaret eder.

Türkiye’de yapılacak olan Yeni Anayasa konusunu tartışan Konferansımız, özgürlükçü, demokratik ve eşitlikçi bir Anayasa yapmanın tek yolunun başta Kürt halkı olmak üzere, tüm halkların, dinlerin ve inanç guruplarının ulusal kimliklerini ve inanç özgürlüklerini tanımak ve güvence altına almaktan geçtiğini tespit eder.

Kürdistan’ın diğer parçalarıyla ilişkileri değerlendiren Konferansımız, yakın bir gelecekte Kürdistan Genel Konferansının her şart ve koşulda gerçekleştirilmesi için bir komisyon kurulmasını ve çalışmalara hemen başlanmasını kararlaştırır.

Konferansımız Türkiye ve İran’ın Kürdistan Federal Bölgesine (Kandil’e) yapılan her türlü askeri operasyonları kınar.

Konferansımız bileşenleri 1915 yılında yapılan soykırımın acısını kendi yüreğinde hissetmektedir. Hiçbir halka soykırım yapılmaması için çaba sarf edeceğini tüm halklara duyurur. 

Konferansımız Kürdistan’daki tüm partiler, örgütler, siyasal hareketler, halklar ve STK’lar ortaklaşarak Kürdistani bir güç birliğinin hukukunu oluşturmak için çalışmalara başlamıştır.

Hükümeti barış ortamın sağlanması için gerekli tüm çabaları ve önlemleri almaya çağırır.

Silahların susması için, PKK Lideri Abdullah Öcalan ve farklı dinamikler ile başlatılmış olan görüşme ve müzakerelere, Kürt halkının özgür iradesiyle seçilmiş ve Kürtler adına siyaset yapan tüm kesimlerin dâhil edilerek kesildiği yerden şeffaf bir biçimde devam edilmesini arzu eder. 

Konferansımız tüm askeri ve siyasi operasyonların derhal durdurulmasını, çözüm zemininin oluşması için en önemli koşullardan biri olarak görür. Tüm taraflara çatışmasızlık ortamının sağlanması için özveride bulunması çağrısında bulunur.

Sağlanacak bu barış ortamının demokratik,  özgürlükçü, çoğulcu ve eşitlikçi bir Anayasanın yapılabilmesinin zeminini kolaylaştıracağına inanır.

Konferansımız ulaştığı sonuçları kamuoyuna duyurur.

17-18 Eylül 2011, Diyarbakır

TÜRKİYE’DE KÜRDİSTAN KONFERANSI

   
   
Dengê Kurdistan © 2011