PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

PKK’yı muhatap yapan kim?

Kemal Burkay

Erdoğan’ın bir grup aydınla görüşüp Kürt sorunu üzerine yaptığı son açıklamaların ardından Türk siyasal çevrelerinde ve medyada ortaya çıkan toz duman devam ediyor. Tam, “her kafadan bir ses çıkıyor” diye tabir edilen durum…

“Kürt sorunu” nitelemesine kırmızı görmüş boğa gibi tepki gösterenlerin “görüş”lerini ciddiye alıp tartışmak besbelli abesle iştigal olur. Türkiye’deki Kürt sorununun boyutları karşısında, bırakın politikada ömür tüketmişleri, parti liderliği yapanları, ya da yazar çizerleri, dünyadan en habersiz, en aptal adam bile böyle laflar etmez. Bu olsa olsa bir devekuşu politikası olabilir; yani gerçeği görmemek için başını kuma gömmek..

Ama bu kişilerin, bunun dışında da tavırlarını belirleyen iki neden var: Birincisi şimdiye kadar Kürt sorununu hep bir terör sorunu gibi gösterdiler ve PKK ile eşitlediler. İç ve dış kamuoyunu da bir dereceye kadar buna inandırdılar ve bir bakıma bunun keyfini sürdüler. Kürtlere yönelik baskı politikasını asıl olarak bu gerekçeye dayandırdılar. Bu devlet politikası idi, resmi tezdi. Şimdi, Erdoğan’ın Kürt sorununun adını koyması, onu terör ya da PKK olayından ayırması, yıllardır savundukları bu tezi çürüğe çıkarıyor.

Demek ki Kürt sorunu PKK ve terör olmadan da var olan bir sorun ve gerçek bu. Demek ki onun çözümü gerekiyor… İşte baylarımızı deli eden budur. Ezberleri bozulmuş oluyor.

Bu kişilerin tepkilerinin ikinci nedeni ise, bundan yararlanıp vatan millet edebiyatı altında ırkçı ve şoven duyguları kaşıyıp Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmak. Çünkü baskı ve terör ortamından yararlanarak hükümetin bile üstünde güç ve yetkiler sağlamış asker-sivil bürokrasinin yanısıra, Baykal’ın ve öteki sözde muhalefet liderlerinin de, kemalist koronun da son birkaç yıldır işleri güçleri bu. Erdoğan ve onun AKP’si de bir “irtica sorunu” olarak onların can düşmanları arasında…

Evet, Erdoğan’a yönelik bu salvoların önemli bir nedeni iç politika hesaplaşması. Yoksa Özal, Demirel, Erdal İnönü, Baykal, Yılmaz ve Çiller de bazen aynı, bazen değişik sözlerle aynı şeyi, hatta daha fazlasını söylemişlerdi.

Bu cephe, “Kürt sorunu” demekle Erdoğan’ın, aynı zamanda Öcalan’ı ve PKK’yı muhatap aldığı ve bu sürecin Türkiye’yi bölünmeye götüreceği iddiasındadır. Bu elbet, bile bile yapılan bir demagojidir. PKK’yı muhatap alanlar, ya da muhatap durumuna getirenler asıl, yıllardır Kürt sorununu PKK ile eşitleyenler, bu sorunu bir terör sorunu, bir PKK sorunu sayanlardır. Bu iddianın sahipleri zaten daha düne kadar Kürtleri yok ve Kürdüm demeyi de suç saymadılar mı?

Baylarımıza göre önce Kürt yoktu. Şimdi ise, nasıl olduysa varlar, ama üzerlerinde bir baskı, bir eşitsizlik, yani herhangi bir sorun yok! Nerden çıkmışsa, dış kışkırtmalarla filan, ortaya Öcalan diye biri çıkmış, PKK diye bir örgüt kurmuş ve terör yapmış. Türkiye de onunla uğraşıp duruyor…

Öyle mi? Öyleyse muhatabın PKK işte! Onunla savaşıyorsun, barışı da onunla yap gitsin. “Yenerim, ezerim” diyordun, sonra “belini kırdım, terörü bitirdim” dedin; ama bak “terör canavarı” yine dimdik ayakta. Demek ki kendini, ya da halkı aldatmışsın…

Peki bu “terör canavarı” ile anlaşmak, onu iyilikle yola getirmek imkanı yok mu?

Bakın baylar, Öcalan yakalandığı günden beri sizin hizmetinizde. O ve onu putlaştırmış olan, her dediğini yapan PKK fazla bir şey istemiyor. Sizin dediğinizin aksine, Türkiye’yi parçalamak, Kürt devleti kurmak gibi “kötü” bir niyetleri de yok artık. Hatta federasyon ve otonomi bile istemiyorlar, bireysel kültürel haklara fitler. Canla başla üniter devletinizi  savunuyor ve kemalizme övgüler diziyorlar. Daha ne istiyorsunuz?  Şu son terör oyununu bile, derin devlet olarak onunla birlikte tezgahladığınızdan bizim hiç kuşkumuz yok. PKK İmralı’dan yönetiliyor ve askerlerin tercihlerine göre.

Öcalan ve PKK, silahları tümden teslim etmek, dağdakileri şehre indirmek için de sizden bir genel af bekliyorlar. Madem “terör” sona ersin, artık PKK silah kullanmasın istiyorsunuz, bakın çok kolay işte, “pişmanlık yasası” gibi maskaraca şeyler, tuzaklar değil, bir genel af çıkarın, Murat Karayılan, Cemil Bayık da dahil, tümü Kandil’den çıkıp gelsinler. Öcalan İmralı’dan çıkıp yeni legal örgütü, DTH’yı mı yönetecek? Varsın yönetsin! Bu İmralı’da sizinle birlikte PKK’yı yönetmekten ve terör oyunu oynamaktan iyidir; hem Türkler hem Kürtler için…

Böylece Öcalan da Kaf Dağı’nın ardındaki dev olmaktan çıksın, kitleler onun gerçek çapını görsün, gerçek kişiliğini tanısın bakalım…

Evet, gelin şu savaşı bitirin, demokrasiye adım atalım, herkes de bu meydanda özgürce yarışsın.

Neden bu adımı atmıyorsunuz? Amacınız üzüm mü yemek, yoksa bağcı mı dövmek?

Şu anda hizmetinizde olduğu, bir dediğinizi iki etmediği halde, Öcalan’la oturmak çok mu zor? Belki de bu nedenle, onunla oturmak gururunuza dokunur.. Ayrıca onu -bu eski ve yeni adamınızı- bir canavara çevirdiniz, kamuoyuna anlatmanız zor olur, değil mi?..

Öyleyse demokrasinin kapılarını açın. Kürt sorununu tartışma ve Kürt siyasi partileri serbest olsun. Muhatap karşınıza çok kolay çıkar. Kürt halkı demokratik bir ortamda, silahsız kavgasız, kendi temsilcilerini ve istemlerini belirler.

Ama gerçek sorun da bu işte. Geçende dört yıldızlı bir generaliniz açık açık söyledi: Kürtlerin siyasal çalışma yapması dağa çıkmalarından daha tehlikeli!

Siz Kürt gerçeğini, Kürt sorununu -her neyse- kabul etmek değil, Kürtleri yok etmek istiyorsunuz; tümüyle eritmek, Kürt kimliğini ortadan kadırmak… Bu nedenle de Kürtlere kültürel ve siyasal hiçbir hak tanımamak…

Öyle olunca da Kürt sorunu var diyemezsiniz. Hala eski düzmeceleri, ırkçı yalanları, zorbalık politikalarını sürdürüp sonuç alabileceğinizi sanıyorsunuz. Ama alamazsınız. Dünya değişti ve Kürtler aldatılacak çocuklar değil.

---------------------------------------------------------------------------

Yazarın önceki yazılarından:

Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 
 
PSK Bulten © 2005