PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Üçüncü Ses

Mesud Tek

Türkiye-AB görüşmelerinin başlamasıyla birlikte ısınan siyasetin, daha da kızışacağına dair belirtiler giderek artıyor. Gazeteci Hırant Dink’e verilen ceza, Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü’nün tutuklanmasının tetiklediği gelişmeler de bunu gösteriyor.

Kavganın tarafları şimdilik, Çetin Altan’ın değimiyle “kışla parfümlü siyaset” ile “cami parfümlü siyaset”.

“Cami parfümlü siyaset”, ya da AKP, her soydan ve her boydan AB yanlılarının sözcüsü durumunda. Karşısında ise CHP’nin Parlamento’da sözcülüğünü yaptığı cephe var: Kendini AB karşıtlığı ve Kürt düşmanlığı biçiminde ortaya koyan bilumum tutucular, militaristler, gericiler, ırkcı-şovenler, ulusal solcular, vb..

Ve Türkiye’de siyasi gündemi bu iki kesim arasındaki çatışmalar belirliyor.

Siyaseti kışla parfümüyle cami parfümü arasındaki çekişmeden kurtarıp yeni bir raya sokacak, Kürt özgürlük mücadelesine destek olacak güçlü üçüncü bir ses, bir siyasi hareket henüz yok. Bu amaçla yapılan çalışmalar, yürütülen tartışmalar ve düzenlenen toplantılar şimdilik ürün vermiş değil. Ne zaman vereceği de belli değil...

Oysa tam üyelik için AB ile görüşmeye başlayan ve bu nedenle de değişmek zorunda olan Türkiye’de, gerçek anlamda demokrasiden, değişim ve gelişimden yana olan, Kürt özgürlük haraketiyle işbirliği yapacak bir üçüncü sese acilen ihtiyaç var.

AB ile tam üyelik görüşmelerinin başlaması, Kuzey Kürdistan’da da güçlü üçüncü bir sese olan gereksinimi daha bariz bir biçimde ortaya koyuyor. Daha doğru bir ifadeyle var olan üçüncü sesin güçlendirilmesini zorunlu hale getiriyor.

Kuzey Kürdistan’da halk yığınlarını önemli oranda kontrol edip harekete geçiren PKK-Kongra Gel’in siyasetinde –ne yazık ki- herhangi bir değişiklik görünmüyor. Abdullah Öcalan’la birlikte kendini İmralı’ya hapseden ve inatla oradan çıkmayan PKK’nin, önümüzdeki dönemde de Ada’dan çıkmaya niyeti yok.

Kongra Gel halkı, demokratik-yurtsever kamuoyunu, Öcalan’ın “özgürlüğünü merkezine alan bir mücadeleyi geliştirme”ye çağırdı. PKK’nin gedikli yöneticilerinden Duran Kalkan ise, “Söz bitmiştir, sıra eylemde” hamasetiyle halkı “önderlik için” direnişe çağırdı.

İmralı’dan gelen talimatlarla oluşturulan, programı ve yöneticileri başta olmak üzere hemen her şeyi İmralı tarafından dızayn edilen Demokratik Toplum Hareketi ya da Partisi’nden,  Kongra Gel’in belirlediğinden farklı bir yol tutturmasını ancak saflar bekleyebilirler. Bir de feleğin çemberinden geçmiş cingöz politikacılar!..

Kürt sorunu “ekonomik, kültürel ve siyasal bir sorundur, daha fazla demokratikleşmeyle çözülür” diyen, yeni bir sayfa açtığını dünya aleme ilan eden TC Başbakanı Erdoğan, sayfasına bir tek satır yazmadığı gibi öncellerini takip ediyor, sorunun çözümünü Kandil Dağları’nı bombalamada arıyor. Değim yerindeyse “kışla parfümü”yle “cami parfümü” bu noktada birleşiyor, birbirine karışıyor.

Devlet bir yandan AB görüşme sürecine rağmen ezber bozmaya direnirken, öte yandan tecrübeli bir boksör gibi Kongra-Gel’in zayıf noktasına çalışıyor. Öcalan’ın, sağlığının, avukatlarıyla görüşmesinin sürekli gündemde kalmasını sağlıyor. Böyle yapmakla da Kongre- Gel eliyle geniş bir Kürt potansiyelini ulusal hedefler için mücadeleden uzak tutuyor.

Buna karşılık bu tahtaravalli oyununu bozacak üçüncü ses yeterince güçlü çıkmıyor. Kürtlük alanında kalarak ulusal demokratik hedefler için mücadele eden üçüncü taraf mücadele alanlarında güçlü bir biçimde boy gösteremiyor; şimdilik..

Mütevazi PDK-PSK Protokolu, üçüncü sesin gürleşmesini, üçüncü tarafın güçlenerek mücadelenin tüm alanlarında aktif olmasını amaçlıyor.

Bu nedenle protokola verilecek her destek, protokolun amaçları doğrultusunda atacağı her adım, devlet-PKK tahtarevallisini bozacaktır.

......................................................
Yazarın önceki yazılarından:

“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2005