Yanlışta İsrar
Mesud Tek
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin grup
toplantısında yine döktürdü. Türkiye’de, çeteler
ekseninde yaşanan son gelişmelere ilişkin olarak
AKP hükümetine, bazılarına göre “7 maddelik acil
eylem planı” önerdi, bazılarına göre ise “hükümeti
7 noktada uyardı.”
Neyse, konumuz Baykal’ın söylediklerine uygun bir kategori
bulmak değil.
Baykal’ın önerdiği ilk dört madde, “hoşabın
yağı az” bahanesiyle Osmanlı sultanlarına
karşı isyan eden Yeniçerilerin taleplerini anımsatıyor.
Baykal da Yeniçeriler gibi kelle istiyor.
Baykal önerdiği bir başka maddede, eline testi
verip suya gönderdiği çocuğunu tokatlayan Nasreddin
Hoca edasıyla, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı
öncesinde, yaramazlık yapmaması konusunda Erdoğan’ı
uyarıyor.
Bir diğer madde ise Çankaya Köşkü Cumhurbaşkanlığı
savaşlarıyla ilgili. Baykal, “sulanma, sana yedirmeyiz.
Köşke ancak bizim de onaylayacağımız birisi
çıkar” diyor.
Asıl önemli olanı da yeni Terörle Mücadele Yasa
(TMY) tasarısıyla ilgili. Baykal, TMY tasarısının
6. maddesinin metinden çıkartılarak bir an önce
parlamentoya sunulmasını ve yasalaşmasını
istiyor.
Baykal’ın YAŞ ve Cumhurbaşkanlığı
seçimiyle ilgili önerileri basında gereğinden fazla
yer bulmasına karşın, TMY’na ilişkin olanının
görmezden gelindiği söyleyebiliriz.
AKP hükümetinin demokrasi düşmanlarının, AB
karşıtlarının, generallerin ve polis müdürlerinin
talepleri doğrultusunda hazırlayıp meclise
sunduğu yeni TMY tasarısı, AB sürecinde gerçekleştirilen
kısmi reformları ortadan kaldırmayı, bazı
noktalarda daha gerilere gitmeyi hedefliyor.
TMY tasarısı, AB sürecinde basın özgürlüğü
alanında yapılanlardan geri dönüşü ve hatta
daha da geriye gitmeyi öngörüyor. Gazetecilere, yazarlara
hapis cezası getirmekle kalmıyor, para cezalarını
görülmemiş biçimde artırıyor. Savcılara
yayınları kapatma yetkisi veriyor.
Düşünce özgürlüğü sınırlarının
daraltıldığı, Kürt sorunundan bahsetmenin
de “terör” ve “bölücülük” olarak görüldüğü yeni TMY ile,
Devlet Güvenlik Mahkemeleri aratmayacak yeni mahkemeler oluşturmak
da hedefleniyor.
TMY tasarısıyla savunma hakkı kısıtlanıyor,
güvenlik güçlerine silah kullanma konusunda kolaylıklar
sağlanıyor. Jandarma ve polisin telefon dinleme
yetkisi genişletiliyor. Çocukların karıştığı
“terörist” eylemlerden evebeynleri sorumlu tutuluyor. Gözaltı
süresi uzaltılmakla kalmıyor, tutukluların
yeniden soruşturmaya götürülmelerinin yolu açılıyor.
Daha fazla uzatmaya gerek yok. Görüldüğü gibi TMY tasarısı,
AB sürecinde gerçekleştirilen kısmi ve büyük bölümü
kağıt üzerinde kalan değişiklikleri ortadan
kaldırıyor. Ordunun, polisin eli daha da güçlendiriliyor,
keyfi yönetime dönüş yolunun taşlarını
döşeniyor.
Baykal’ın metinden çıkartılmasını
istediği 6.madde ise, Öcalan’a af getirme olasılığı
olan madde.
Baykal’ın yukarıda işaret ettiğimiz anti
demokratik maddelere hiç bir itirazı yok, aksine destekliyor,
bir an önce parlamentoya sevkedilmesini işbirliği
için şart koşuyor.
Devleti kurmak ve Mustafa Kemal’in partisi olmakla övünen,
iktidar olduğu dönemde emekçilere, sol ve demokratik
güçlere, Kürt halkına kan kusturan, mlitaristlerin meclisdeki
sözcülüğüne soyunan CHP’ye de bu yakışırdı
zaten...
İktidar ve muhalefetiyle, çürüme ve çeteleşmeye
yol açan sistemi kararlı bir biçimde koruyarak, israrla
Kürt sorununu çözümsüz bırakıp hak ve özgürlükleri
kısıtlayarak çetelere karşı mücadele etmek,
ancak ve ancak “Törkiş demokrasi”de olur.
Politikada, doğrularda kararlı ve israrcı
olmak demokrasinin, değişimin yolunu açar. Aksi
durumda ise bugünkü Türkiye’de olduğu gibi felakete neden
olur.
Bir de AB karşıtlarının memnuniyetine
yol açan ve Türkiye’nin insan hakları performansını
yeterli bulmayan AB raporlarının yayınlanmasına...
**
Yanlışta israr sadece Türkiye’nin iç sorunlarında
yaşanmıyor ki. Bölgeye, özellikle de Güney Kürdistan’a
ve Kerkük’e ilişkin yanlış politika israrla
sürdürülüyor.
Erdoğan, Irak Başbakan Yardımcısı
Behram Salih’le görüşmesinden sonra yaptığı
açıklamada, Kerkük’ün statüsüne ilişkin kararın
tüm Iraklıların tarafından verilmesi gerektiğini
söylüyor. Bir başka ifadeyle son iki yılda yaşanan
değişiklikleri görmezden geliyor.
Oysa kabul edilen Irak Anayasası sözkonusu kararı,
araplaştırma politikasının yolaçtığı
yıkımın giderilmesinden sonra yapılacak
referandumla, Kerkük halkına veriyor.
Irak halklarının oylarıyla kabul edilen meşru
Anayasa ortada iken, Kerkük ve araplaştırma politikasına
maruz kalan öteki Kürt bölgelerine yönelik yapılacaklar
ve mekanizması yeni hükümetin programında belirlenmişken,
Kerkük’ün geleceğiyle ilgili kararın tüm Iraklılar
tarafından verilmesinde israr, sadece yanlışta
israr değil, aynı zamanda Irak halkının
iradesini hiçe saymadır.
Ki, bu yanlış politikada israr sadece Türkiye’nin
değil, tüm bölgenin karışmasına yol açar
ve hiç kuşku yok bundan en çok Türkiye zararlı çıkar.
AKP’ye düşen kendisini AB hedeflerinden uzaklaştıracak,
ülkeyi ve bölgeyi kaosa sürükleyecek yanlışta isrardan
vazgeçmektir. TMY tasarısını geri çekmek, AB
sürecine geri dönüp reformlara devam etmektir. Irak halklarının
iradesine saygı gösterip, anayasal meşruiyete kavuşan
Güney Kürdistan Hükümeti ile iyi ilişkiler kurmaktır.
Bu, Kürt ve Türk halklarının çıkarına
olduğu kadar, bölgede barış ve huzurun sağlanmasına
da katkı sunacaktır..
......................................................
Yazarın
önceki yazılarından:
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının
Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|