Yine bir şeyler dönüyor…
Kemal Burkay
Newroz günü, yani 21 Mart yaklaşırken Türk medyasına
yansıyan tedirginlik havasına ve söylentilere dikkat
ediyor musunuz? Düzen basını ve televizyon kanalları,
nerdeyse bir ağızdan ve ısrarla, Newroz’un
gergin geçeceğini, PKK’nın eylem hazırlıkları
yaptığını ve Newroz’da kitlesel şiddet
eylemleri yaşanabileceğini ileri sürmekteler.
Newrozu kitlesel olarak kutlama ve bu dönemde Kürt halkının
haklı istemlerini daha da yükseltme çabası anlaşılır
da, buna şiddet katmanın, ya da bayramı bir
şiddet kampanyasına dönüştürmenin nedeni yoktur.
Genel olarak şu dönemde şiddetin gerekli olup olmadığı
bir yana, ama Newroz günü ona hiç gerek yok. Newroz barışçı
gösterilerle kutlanmalıdır ve Kürt halkının
bunu istediğine kuşku olamaz.
Gerçi PKK’nın sağı solu belli olmaz. Bu örgütün
hangi eylemi ne zaman ve niçin, hatta kimin hesabına
yapacağını tanrı ve de “ilgililer” bilir!..
Örneğin 1990’lı yılların başında
Kürt hareketinin hızla yığınsallaştığı
ve Newrozun büyük, yaygın ve barışçı kitle
eylemleriyle kutlanır olduğu, bunun da rejimi tedirgin
ettiği (ki rejim en çok bundan tedirgin olur) bir dönemde
Abdullah Öcalan bu gelişmeyi düpedüz sabote etti.1992
Newrozu’ndan aylarca önce, “Nisan Tezleri” adı altında
Leninvari tezler kaleme alarak, “önümüzdeki Newroz’da ayaklanıp
kentleri ele geçireceğiz” dedi ve halkı evlerinin
altına sığınaklar kazarak silah ve yiyecek
depo etmeye çağırdı!
Gerilla dediğin nerede ne zaman eylem yapacağını
duyurmaz, düşmanı gafil avlar; partizan savaşının
bir özelliği budur. Apo’nunki gibi bir “ilanı harb”
ise partizan savaşları tarihinde görülmemiş
şeydi. Daha doğrusu açık bir provokasyondu.
Türk rejimi bundan yararlandı, “Kürtler ayaklanacaklar”
deyip iç ve dış kamuoyunu hazırladı, askeri
birliklerini harekete geçirip kentleri kuşattı ve
21 Mart Newroz günü bayramlık elbiseleri içinde sokaklara-meydanlara
çıkıp barışçı gösteriler yapan halkı,
çocuk-kadın, yaşlı-genç demeden taradı
ve Nusaybin, Cizre, Şırnak gibi kentleri kana boyadı,
yüzlerce can aldı. Böylece kitle hareketini sindirdi.
Apo’nun boş ve zırva ayaklanma çağrısı
rejimin eline böylesi bir fırsat vermişti..
Bu kez Apo’nun ve partisinin en azından şu günlerde
böyle bir çağrısı olduğunu duymadık.
Bu nedenle Kürtler olarak şanslı sayılırız!
Kürt halkının saflarında şiddete yönelik
bir hazırlık olmadığını biliyoruz.
Bazı yerlerdeki kışkırtmalara rağmen
ortalık oldukça sakin ve halk bayramını bu
yıl da coşkuyla, tümüyle barışçı
yöntemlerle kutlamaya hazırlanıyor.
Peki Türk basınına yansıyan, ya da onun ısrarla
yaydığı bu haberler ne? Kanımca Türk basını
bir kez daha, birşeylerin hazırlığını
yapan bazı devlet odakları, özellikle de militarist
güçler tarafından manipüle ediliyor. Bu yapılan
da yine bir psikolojik hareket. Söylentileri işte bu
nedenle ciddiye almalıyız. Evet, rejim bir kez daha
provokasyonlara hazırlanıyor. Geçen yıl Mersin’de
bazı çocuklar eliyle tezgahlanan, arkasında ajan
provokatörlerin olduğu eylem gibi...
Bu kez de ajan provokatörlerin boş oturmayacaklarını
bilmeliyiz. Özellikle Irak’taki durum ve Güney Kürdistan’daki
muhtemel gelişmeler nedeniyle Türk şovenizmi ve
militarizmi şu dönemde bir kez daha azmış durumda.
Güney Kürdistan sınır boyunda yeniden askeri hareketlenme
var. Baylarımızın, sınır ötesi eylem
ve operasyon için hevesleri bir kez daha tutuşmuş.
Daha dün (17 Mart) Türk askerleri İbrahim Halil kapısında
bir Kürt polisi çapraz ateşe tutup öldürdüler. Sınır
yöresindeki ilk olay değil bu. Bir süreden beri sınır
yöresinde hem polislere, hem de sivil halka, köylülere yönelik
benzer saldırılar var.
Türk devletinin provokatörleri daha kısa süre önce
Şemdinli’de bombalarıyla beraber eylem üzerinde
yakalandılar. Ama şimdi bunu hasıraltı
edip Şemdinli halkını ve bir bütün olarak Hakkari’yi
ve çevresini isyancı, PKK’ci, Barzanici filan göstermek,
bölgeyi patlamaya hazır bir benzin deposu gibi sunmak
için her şey yapılıyor.
Kamuoyu tezgahlanan oyuna dikkat etmelidir. Yine bir şeyler
dönüyor... Umarız ki söz konusu kirli odakların
planları boşa çıkar ve Newroz barış
içinde geçer.
Dema Nu 6. yılına girerken..
Dema Nu gazetesi bundan beş yıl önce, 21 Mart
2001 günü, 15 günlük bir gazete olarak İstanbul’da yayın
hayatına başlamıştı. Bundan bir yıl
kadar önce ise merkezini Diyarbakır’a taşıyıp
haftalık gazeteye dönüştü. Böylece, bu sayı
ile toplam olarak beş yılllık yayın hayatını
tamamlayıp 6. yıla giriyor. Bu nedenle Dema Nu’nun
5. yıldönümü ile Newrozu birlikte kutluyoruz.
Beş yıl, Kürt sorununu ana tema olarak alan ve
yarısı Kürtçe çıkan bir gazete için az bir
süre değil. Bu bir ticari gazete değil, ilanlarla
yaşamıyor ve güçlü mali kaynaklara dayanmıyor.
Böyle bir gazetenin yaşatılması büyük emek,
sabır ve özveri gerektiren bir iş. Gazetenin yaşatılmasında
emeği geçen herkesi, Dema Nu emekçilerini, yöneticileri,
yazarları, muhabirleri ve ona destek veren okurları
kutlar, gazetemize uzun ömürler dilerim.
Ayrıca tüm okur ve dostlarımızın Newroz
Bayramı kutlu olsun!
................................................................................
Yazarın önceki yazılarından:
Sistem
çürümüş, dökülüyor
Irak’ta
iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey
olanlar..
ŞOVENİZMİN
ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At
izi it izine karışırken..
HAMAS
ve PKK…
Sağduyu
ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin
üstü örtülüyor
Adalet
mi rezalet mi?.
Genelkurmay
Gladyosuna sahip çıktı!
Türk
Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının
mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik
Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk
rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt
sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye
Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın
Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris
olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar
böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli
bir fırsattır
Bu
nasıl bir ilerleme?
Değişimi
anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz
üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin
AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3
Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz
bir ülke..
“Demokrat,
özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon
dumanları…
Asıl
ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son
gelişmeler üzerine
Kürtçe
şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan
İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar
üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun,
örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı
için düş kırıklığıürk
tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II
Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler
ÇIKAR
YOL - I En başta umut gerekli
İşe
yaramaz bir karar…
NE
DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi
ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin
Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı
kim çözsün?.
Dün
cami, bugün bayrak…
İstanbul
sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir
kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş
I M A R I K…
Kürt
Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon
Derin
Devlet Tiyatrosunda Kürtler
ve Türkler...
|