PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Hizaya Getirmek

Mesud Tek

Doğrusu emekli olduktan sonraki pervasızca davranışları, Türk generallerinin çok cesur olduğunu gösteriyor!..

Emekli generallerden birisi, bir gazetede yayınlanan makalesinde, ülkeyi bölünmeye sürüklediğini iddia ettiği AB sürecinden ayrılmayı, devletin, laikliğin, birlik ve beraberliğin korunması için baskıcı ve otoriter olunması gerektiğinden bahsediyordu.

Türkiye’de, emekli yüksek rütbeli subaylar, yaptıkları ve söyledikleriyle gündemi sık sık işgal ediyorlar. Haklarında çete suçlamasıyla dava açılan yüksek rütbeli subayların yanısıra, ihaleye fesat karıştırma ve benzeri suçlardan ceza yiyen emekli ya da açığa alınmış subaylarla ilgili haberlere, sık sık rastlanıyor.

Emeklilik sonrası konuşan subaylar kervanına en son katılan MHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi, emekli korgeneral Altay Tokat, söyledikleriyle Türkiye’nin gerçek resmini çiziyor. Derini ve seriniyle devletin Kuzey Kürdistan’da yaptıklarını itiraf etmekle kalmıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin nasıl büyük ve geniş bir kışlaya çevrildiğini ortaya koyuyor.

Altay Tokat, Kürdistan’da görev yaptığı sırada batıdan gelen hakim ve savcıları korkutup hizaya getirmek amacıyla bomba attırdığını ve bunun da eğitimin bir parçası olduğunu söylüyor.

Biz ve diğer bir kısım güçler, yıllarca, “yapılan katliamların, patlatılan bombaların hepsi PKK’nin işi değil, devlet de eylem yapıp PKK’nin üstüne atıyor. PKK’nin, yapmadığı bazı eylemleri üstlenmesi bu durumu değiştirmez” dedik.

Altay Tokat’ın söyledikleri, buzdağının görünen ucunun küçücük bir parçası ve bizim yukarıdaki söylediklerimizi doğruluyor.

Devletin savcısını, hakimini korkutup hizaya getirmek için bomba patlatan korgeneral, “sözde vatandaşları”, “potansiyel teröristleri”, “teröristlere yardım ve yataklık edenleri” hizaya getirmek için neler yapar, varın siz düşünün.

Genelkurmay’dan birifing almaya alışkın olan yargı kurumu hizaya tam gelmiş, dersini alıp iyi çalışmış olacak ki, hazırol durumunu hiç bozmuyor; generaller emekli olsalar da..

Seçilmiş bir hükümetin karşısında yargı mensuplarının hakları için aslan kesilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, atanmışların, hakimleri bombayla eğitmesine ilişkin soruya, “bu işe karışmak istemiyorum” diyor.

Şemdinli Davasına, davanın iddianamesini hazırlayan savcıya anında tepki göstererek paşaların gönlünü hoşeden, başsavcısından başkanına kadar Yargıtay’dan şu ana kadar tek bir ses çıkmış değil.

Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurumu da öyle. İddianamesinde bölgede görevli yüksek rütbeli subayları da suçladığı için Savcı Ferhat Sarıkaya’ya dünyayı dar eden HSYK başını kuma gömmüş öyle bekliyor.

Zaten başka türlüsünü beklemek abesle iştigal olur. Çünkü kemalist, militarist ve tekçi sistemin temel taşlarından biri olan yargı kurumları, aynı zamanda değişimin önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor.

Türkiye’de Kürt halkına, demokrasi ve değişimden yana olanlara karşı aslan kesilen yargı kurumlarının, askerler karşısında süt dökmüş kediye döndükleri, artık bir sır değil.

Ya renkli ve renksiziyle Türk medyası? Korgeneralin eğitici ve hizaya getirici bombaları patlatmasını, kamuoyuna PKK eylemleri olarak yansıttığından kuşku duyulmaması gereken basın?

İşin üzerine gitme cesaretini gösteren bir avuç kalemin dışındakiler, pişkinliğini koruyorlar,  Korgeneral’ın açıklamalarını duymazdan geliyorlar. Kendisini birşeyler söylemek zorunda hıssedenler ise, olayın üstüne gitmek yerine Korgeneral’ın PKK’nin eline koz verdiğini, AB nezdinde Türkiye’nin imajını zedelenmesine neden olduğunu yazıyorlar.

Militaristler, AB karşıtları ve ırkçı-şovenler karşısında teslim bayrağı çeken AKP hükümetinin, Korgeneralin açıklamalarından yola çıkarak, Kürdistan’daki patlamaları ve kendisinin de kuyusunu kazan derin devletin öteki faaliyetlerini açığa çıkartmasını beklemek, en azından saflıktır.

Korgeneral’ın pervasızca açıklama ve tavırları militarizmin, “peygamber ocağı ordu” nun ülkenin gerçek yöneticisi ve sahibi olduğunu, toplumu hizaya getirdiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Hükümetiyle, muhalefetiyle, kurum, kuruluş, meclis ve medyasıyla sırtı kalabalık generaller karşısında hazırola geçmeye alışmış bir toplumda, anti militaristlerin, barış, demokrasi ve özgürlük yanlılarının işi gerçekten zor.

Yazarın önceki yazılarından:
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2006