Yapışık Üçüzler
Mesud Tek
Türkiye ve İran’ın, PKK’nin varlığını
gerekçe göstererek Güney Kürdistan sınırına
yaptıkları askeri yığınak tüm hızıyla
sürüyor.
Irak, ABD ve AB’nin karşı çıkmalarına
rağmen, Türk jetleri Güney Kürdistan semalarında
alçak uçuş yapıyorlar.
İran ve Türk topçu bataryaları sık sık
çalışıyor.
Ayakları alışsın diye, Türk askerleri
Güney Kürdistan topraklarına girip çıkıyorlar.
Askeri yığınakla birlikte Türkiye’nin diplomatik
çabaları da yoğunlaşmış durumda.
Bir yandan ABD ve Irak yönetimlerini ikna etmek için uğraşıyor.
Diğer yandan Şii ve Sunni Türkmen milletvekillerini
aileleriyle birlikte turistik yerlerde ağırlıyor.
İran ve Türkiye arasındaki diplomatik trafiğin
artması da dikkat çekiyor.
İran Büyükelçisi’nin, Akşam Gazetesi yazarlarından
Güler Kömürcü’ye açıkladığı “Kürdistan
projesini ancak Tahran-Ankara işbirliği durdurabilir.
Tahran-Ankara arasında askerden askere işbirliği
acilen başlamalı” talebi yerine getiriliyor.
İki ülkenin oluşturduğu güvenlik komitesi
“Kürdistan projesini” engellemek amacıyla sık sık
toplanıyor, birlikte yapılacakları saptıyorlar.
Bu bağlamda, İran Dışişleri Bakanı
Menüçer Mutteki’nin İstanbul ziyaretiyle ilgili yapılan
resmi açıklamaya ancak saflar inanır; bir de inanmaya
teşne olanlar.
Çünkü Mutteti’nin ziyareti, İran-Türkiye güvenlik komitesinin
birkaç gün süren ve hiç bir açıklama yapılmayan
toplantısını takip ediyor ve kuşkusuz,
ziyaretin asıl nedeni, “Kürdistan Projesi”dir.
İran ve Türkiye’nin artırdıkları sadece
askeri yığınakla ve diplomatik çabalar değil.
Bunlarla birlikte Güney Kürdistan’da var olan huzur ve güven
ortamının bozulması için ellerinden gelen her
şeyi yapıyorlar.
Bu iş için radikal Şiileri, Türk derin devletinin
kontrolündeki Irak Türkmen Cephesi’ni kullanıyorlar.
Kerkük huzur ve güvenliğin nisbeten sağlandığı
bir kent idi.
Ama daha sonra yaşanan bazı gelişmeler, Kerkük’ü,
terör olaylarının yaşandığı
kentler sıralamasında üst basamaklara çıkarttı.
Kabul edilen Irak Anayasası uyarınca Kerkük’de
yapılması gereken nufus sayımı ve referandumun
tarihi yaklaştıkça, İran ile iyi ilişki
içinde olan ve federasyon karşıtlığını
saklamayan, şiddet yanlısı radikal Şii
Mukteda Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’nun, Kerkük ve
çevresinde üslenmesi de arttı.
Irak Türkmen Cephesi tarafından yönetildiği bilinen
“Savaş Yürütme Örgütü”, yayınladığı
bildiride, nerede olurlarsa olsunlar, Türkmenleri Kürtlere
darbe vurmak amacıyla el ele vermeye çağırıyor.
Kerkük polis yetkililerinin verdiği bilgiler, “Kürdistan
Projesi” karşıtı Yapışık Üçüzlerden
Suriye’nin de boş durmadığını gösteriyor.
Suriye, BAAS partisi üyesi eski subay ve polis yetkilileri
eliyle, Kerkük’de intihar saldırıları düzenletiyor,
bomba yüklü araçları patlattırıyor.
Yapışık Üçüzlerin, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek
olan anayasal süreci engellemek amacıyla, Irak’daki uşakları
vasıtasıyla gerçekleştirdikleri terör saldırıları
sonucunda, kentte huzur ve güven kalmadı.
Kerkük bir anda terörün yaşandığı kentler
sıralamasında beşinciliğe yükseldi..
Yapışık Üçüzlerin, özellikle de bunlardan
İran ve Türkiye’nin “Kürdistan Projesi”ni engellemeye
yönelik faaliyetleri, sadece Kerkük ile sınırlı
değil.
Güney basını, geçmişte Halepçe ve çevresinde
halka kan kusturan radikal islamcı Ensar ul Sunne örgütünün,
yine aynı bölgede boy gösterdiğini belirtiyor.
Başta Kürdistan Yurtsever Birliği-YNK olmak üzere,
Kürdistanlı örgütlere karşı intihar saldırıları
ve suikast düzenleyen Ensarul Sunne’nin, geçmişte İran’dan
aldığı destek ve gördüğü koruma sonucu
bölgede ektin hale geldiği biliniyor.
Yapışık Üçüzler ekonomik alanda da faaliyet
yürütüyorlar.
Ekonomik avantajlarını “Kürdistan Projesi”ne karşı
kullanıyorlar.
Irak yetkililerinin verdiği bilgiler, terör olayları
nedeniyle Irak’daki petrol üretimin 2/3 oranında azaldığını
gösteriyor.
Bu da özellikle Kürdistan’ı petrol ve elektrik enerjisi
bakımından İran ve Türkiye’ye daha çok bağımlı
hale getiriyor.
Haklarını yemeyelim. Aralarındaki ekonomik,
siyasal ve rejimin niteliğinden kaynaklanan sorunlarını
bir kenara bırakıp “Kürdistan Projesi”ni engellemek
amacıyla el ele veren İran ve Türkiye, sözkonusu
bağımlılığı kullammakta bayağı
ustalar.
Değişik bahaneler ileri sürerek Güney Kürdistan’a
yönelik petrol sevkiyatını durduruyorlar, Güney’e
sattıkları elektrik enerjisinde kısıntı
yapıyorlar.
Hem de kavurucu yaz sıcakları en üst seviyesine
çıktığında, beenzine, mazot ve elektriğe
en fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemde...
Sömürgecilerin amaçları belli. Yolsuzluk, rüşvet,
yetersiz hizmet ve benzeri nedenlerden dolayı huzursuz
olan ve Kürdistan Hükümeti’ni suçlayan halkı, elektriksiz,
yakıtsız bırakarak tahrik etmek, hükümete karşı
kışkırtmak..
İtiraf etmek gerekir ki, Kürdistan Hükümeti de, halkı
sömürgecilerin oyunları konusunda aydınlat(a)mıyor.
Türkiye ve İran’ın, Güney Kürdistan sınırlarına
yaptığı askeri yığınak, yapışık
kardeşlerinden Suriye ile birlikte Kerkük ve çevresindeki
terör grafiğini yükseltmeleri, Ensarul Sunne’nin yeniden
piyasaya sürülmesi ve Güney’e verdikleri yakıt ve elektriği
kirli amaçları uğruna kullanmaları..
Tüm bunlar, Yapışık Üçüzlerin “Kürdistan Projesi”ni
engellemek için ciddi biçimde el ele verdiklerini gösteriyor.
Na yazık ki bizim cephede işler iç açıcı
değil.
Henüz, sömürgecilerin oyunları bozmak, başta Güney’deki
kazanımlar olmak üzere Kürt halkını saldırılara
karşı korumak, uluslararası olumlu şartlardan
yararlanarak ulusal kurtuluş mücadelesini ete kemiğe
büründürmek amacıyla, el ele vermiş değiliz.
Son gelişmeler, Kürdistanlı tüm güçleri biraraya
getirecek bir yapının önemini bir kez daha açığa
çıkartmıştır.
Her parçadaki yurtsever örgütlerin iş ve güçbirliği,
böylesi bir yapının oluşturulmasının
önünü açar..
Bu nedenle Kuzey’deki yurtsever Kürt hareketi, işbirliği
konusunda, içerde ve dışarda başlattığı
tartışma ve görüşmeleri olumlu biçimde sonuçlandırmalı,
çalışmalarını ete kemiğe büründürmelidir.
Bu, sadece Kuzey Kürdistan’daki yurtsever hareketin güçlenmesine
yol açmaz. Aynı zamanda Güney’deki kazanımları
korumak için güçlü bir kalkan görevini de yerine getirir.
Yazarın
önceki yazılarından:
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının
Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|