PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Yapışık Üçüzler

Mesud Tek

Türkiye ve İran’ın, PKK’nin varlığını gerekçe göstererek Güney Kürdistan sınırına yaptıkları askeri yığınak  tüm hızıyla sürüyor.

Irak, ABD ve AB’nin karşı çıkmalarına rağmen, Türk jetleri Güney Kürdistan semalarında alçak uçuş yapıyorlar.

İran ve Türk topçu bataryaları sık sık çalışıyor.

Ayakları alışsın diye, Türk askerleri Güney Kürdistan topraklarına girip çıkıyorlar.

Askeri yığınakla birlikte Türkiye’nin diplomatik çabaları da yoğunlaşmış durumda.

Bir yandan ABD ve Irak yönetimlerini ikna etmek için uğraşıyor. Diğer yandan Şii ve Sunni Türkmen milletvekillerini aileleriyle birlikte turistik yerlerde ağırlıyor.

İran ve Türkiye arasındaki diplomatik trafiğin artması da dikkat çekiyor.

İran Büyükelçisi’nin, Akşam Gazetesi yazarlarından Güler Kömürcü’ye açıkladığı “Kürdistan projesini ancak Tahran-Ankara işbirliği durdurabilir. Tahran-Ankara arasında askerden askere işbirliği acilen başlamalı” talebi yerine getiriliyor.

İki ülkenin oluşturduğu güvenlik komitesi “Kürdistan projesini” engellemek amacıyla sık sık toplanıyor, birlikte yapılacakları saptıyorlar.

Bu bağlamda, İran Dışişleri Bakanı Menüçer Mutteki’nin İstanbul ziyaretiyle ilgili yapılan resmi açıklamaya ancak saflar inanır; bir de inanmaya teşne olanlar.

Çünkü Mutteti’nin ziyareti, İran-Türkiye güvenlik komitesinin birkaç gün süren ve hiç bir açıklama yapılmayan toplantısını takip ediyor ve kuşkusuz, ziyaretin asıl nedeni, “Kürdistan Projesi”dir.

İran ve Türkiye’nin artırdıkları sadece askeri yığınakla ve diplomatik çabalar değil.

Bunlarla birlikte Güney Kürdistan’da var olan huzur ve güven ortamının bozulması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

Bu iş için radikal Şiileri, Türk derin devletinin kontrolündeki Irak Türkmen Cephesi’ni kullanıyorlar.

Kerkük huzur ve güvenliğin nisbeten sağlandığı bir kent idi.

Ama daha sonra yaşanan bazı gelişmeler, Kerkük’ü, terör olaylarının yaşandığı kentler sıralamasında üst basamaklara çıkarttı.

Kabul edilen Irak Anayasası uyarınca Kerkük’de yapılması gereken nufus sayımı ve referandumun tarihi yaklaştıkça, İran ile iyi ilişki içinde olan ve federasyon karşıtlığını saklamayan, şiddet yanlısı radikal Şii Mukteda Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’nun, Kerkük ve çevresinde üslenmesi de arttı.

Irak Türkmen Cephesi tarafından yönetildiği bilinen “Savaş Yürütme Örgütü”, yayınladığı bildiride, nerede olurlarsa olsunlar, Türkmenleri Kürtlere darbe vurmak amacıyla el ele vermeye çağırıyor.

Kerkük polis yetkililerinin verdiği bilgiler, “Kürdistan Projesi” karşıtı Yapışık Üçüzlerden Suriye’nin de boş durmadığını gösteriyor.

Suriye, BAAS partisi üyesi eski subay ve polis yetkilileri eliyle, Kerkük’de intihar saldırıları düzenletiyor, bomba yüklü araçları patlattırıyor.

Yapışık Üçüzlerin, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek olan anayasal süreci engellemek amacıyla, Irak’daki uşakları vasıtasıyla gerçekleştirdikleri terör saldırıları sonucunda, kentte huzur ve güven kalmadı.

Kerkük bir anda terörün yaşandığı kentler sıralamasında beşinciliğe yükseldi..

Yapışık Üçüzlerin, özellikle de bunlardan İran ve Türkiye’nin “Kürdistan Projesi”ni engellemeye yönelik faaliyetleri, sadece Kerkük ile sınırlı değil.

Güney basını, geçmişte Halepçe ve çevresinde halka kan kusturan radikal islamcı Ensar ul Sunne örgütünün, yine aynı bölgede boy gösterdiğini belirtiyor.

Başta Kürdistan Yurtsever Birliği-YNK olmak üzere, Kürdistanlı örgütlere karşı intihar saldırıları ve suikast düzenleyen Ensarul Sunne’nin, geçmişte İran’dan aldığı destek ve gördüğü koruma sonucu bölgede ektin hale geldiği biliniyor.

Yapışık Üçüzler ekonomik alanda da faaliyet yürütüyorlar.

Ekonomik avantajlarını “Kürdistan Projesi”ne karşı kullanıyorlar.

Irak yetkililerinin verdiği bilgiler, terör olayları nedeniyle Irak’daki petrol üretimin 2/3 oranında azaldığını gösteriyor.

Bu da özellikle Kürdistan’ı petrol ve elektrik enerjisi bakımından İran ve Türkiye’ye daha çok bağımlı hale getiriyor.

Haklarını yemeyelim. Aralarındaki ekonomik, siyasal ve rejimin niteliğinden kaynaklanan sorunlarını bir kenara bırakıp “Kürdistan Projesi”ni engellemek amacıyla el ele veren İran ve Türkiye, sözkonusu bağımlılığı kullammakta bayağı ustalar.

Değişik bahaneler ileri sürerek Güney Kürdistan’a yönelik petrol sevkiyatını durduruyorlar, Güney’e sattıkları elektrik enerjisinde kısıntı yapıyorlar.

Hem de kavurucu yaz sıcakları en üst seviyesine çıktığında,  beenzine, mazot ve elektriğe en fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemde...

Sömürgecilerin amaçları belli. Yolsuzluk, rüşvet, yetersiz hizmet ve benzeri nedenlerden dolayı huzursuz olan ve Kürdistan Hükümeti’ni suçlayan halkı, elektriksiz, yakıtsız bırakarak tahrik etmek, hükümete karşı kışkırtmak..

İtiraf etmek gerekir ki, Kürdistan Hükümeti de, halkı sömürgecilerin oyunları konusunda aydınlat(a)mıyor.

Türkiye ve İran’ın, Güney Kürdistan sınırlarına yaptığı askeri yığınak, yapışık kardeşlerinden Suriye ile birlikte Kerkük ve çevresindeki terör grafiğini yükseltmeleri, Ensarul Sunne’nin yeniden piyasaya sürülmesi ve Güney’e verdikleri yakıt ve elektriği kirli amaçları uğruna kullanmaları..

Tüm bunlar, Yapışık Üçüzlerin “Kürdistan Projesi”ni engellemek için ciddi biçimde el ele verdiklerini gösteriyor.

Na yazık ki bizim cephede işler iç açıcı değil.

Henüz, sömürgecilerin oyunları bozmak, başta Güney’deki kazanımlar olmak üzere Kürt halkını saldırılara karşı korumak, uluslararası olumlu şartlardan yararlanarak ulusal kurtuluş mücadelesini ete kemiğe büründürmek amacıyla, el ele vermiş değiliz.

Son gelişmeler, Kürdistanlı tüm güçleri biraraya getirecek bir yapının önemini bir kez daha açığa çıkartmıştır.

Her parçadaki yurtsever örgütlerin iş ve güçbirliği, böylesi bir yapının oluşturulmasının önünü açar..

Bu nedenle Kuzey’deki yurtsever Kürt hareketi, işbirliği konusunda, içerde ve dışarda başlattığı tartışma ve görüşmeleri olumlu biçimde sonuçlandırmalı, çalışmalarını ete kemiğe büründürmelidir.

Bu, sadece Kuzey Kürdistan’daki yurtsever hareketin güçlenmesine yol açmaz. Aynı zamanda Güney’deki kazanımları korumak için güçlü bir kalkan görevini de yerine getirir.

Yazarın önceki yazılarından:
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2006