Sembol mü?
Mesud Tek
Medeniyetler İttifakı toplantısında konuşan
TC Başbakanı Erdoğan, „laik, demokratik bir
cumhuriyet olan Türkiye, Medeniyetler İttifakı’nın
sembol ülkesidir“ diye buyurmuş.
„Atma Recep din kardeşiyiz“ diyeceğiz, ama siyasi
terbiyemiz elvermiyor!..
En kısa ve genel ifadeyle Medeniyetler İttifakı,
farklı kültürler arasında barışı,
karşılıklı saygı ve diyaloğu
amaçlıyor.
Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’nin
sembol ülke olduğunu söylemek için insanın ya dünyadan
bi haber olması, ya da TC yöneticisi olması gerekir.
Türkiye’den başka, laik olduğunu iddia eden ama
din derslerini zorunlu kılan bir ülke daha var mıdır
acaba yeryüzünde?
Dini inançlara saygıdan dem vuran ve bu alanda Türkiye’yi
örnek ülke olarak gösteren TC Başbakanı’nın,
cem evleri açılmasına izin verilmesini talep eden
Aleviler’e söyledikleri henüz unutulmadı.
Dini vecibelerini özgürce yerine getirmek isteyen ve bu amaçla
cem evlerinin serbest bırakılmasına isteyenlere,
„ibadet etmek istiyorsanız camiler orda, gidin ibadetinizi
camilerde yapın“ diyen Erdoğan’ın, Avrupa ülkelerinin,
cami yapılmasına karşı çıkıp
„ibadetlerinizi kiliselerde yapın“ demeleri halinde,
tavrı ne olurdu, doğrusu merak ediyorum.
Bu ülkeleri de „sembol“ olarak gösterir miydi, acaba?
Türkiye’nin „sembol“ ve „örnek“ gösterilen demokratlığına
gelince.
Adamın „yeme de yanında yat“ diyesi geliyor.
Biri post moderninden 4 askeri darbe yaşayan bir ülke,
nasıl oluyor da demokrasi alanında „Medeniyetler
İttifakı“nın sembol ülkesi oluyor, doğrusu
ben anlamış değilim.
Darbe yapan generallerin alkışlanıp Cumhurbaşkanı
yapıldığı bir ülkenin, demokrasinin sembolü
olarak gösterilmesi, en azından demokrasiye hakarettir.
Böylesi bir ülke ancak darbe yapmak isteyenler için iyi bir
örnek oluşturur.
Demokrasinin en yaygın tanımı „halkın
yönetime katılmasıdır“ diye yapılır.
Türkiye’de ise halkın yönetime katılması bir
yana, bazı demokratik hakların üstünde her zaman
bir Demokles Kılıcı olmuştur.
Bu ülkede halkın yönetime katılmaması, yönetimi
etkilememesi için darbe yapmak da dahil her yola başvurulur.
Demokrasi için örnek gösterilen Türkiye’de, siyasi partiler
yasası, parti liderlerini astığı astık,
kestiği kestik birer sultana çevirmiştir.
Seçim barajı, Kürtler ve sol güçlerin önüne konulan
ve Çin Seddini aratmayan engellerdir.
Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere, dini ve etnik
azınlıklar üzerindeki amansız baskılar
son hızıyla devam ediyor.
Asimilasyon, inkar ve imha politikalarında herhangi
bir değişiklik yok.
„Medeniyetler İttifakı“ farklı kültürlere
saygıyı öngörmesine karşın, Türkiye’de
farklı kültürlere saygı gösterilmediği gibi,
farklı olan kültürler inkar edilir, gelişmeleri
önüne aşılmaz engeller konur.
Kürt dili ve kültürünün başına getirilenler bunun
en somut örneğidir.
Böylesi bir Türkiye’nin, yöneticileri tarafından sembol
olarak ilan edilmesi, „hoşgörü, saygı, diyalog gibi“
kavramlara yapılan bir hakarettir.
TC yöneticilerinin boş böbürlenmeleri Türkiye’yi „laik
demokratik bir cumhuriyet“ haline getirmeye yetmiyor.
Türkiye’nin bu özellikleri taşıyan bir ülke olması
için, her şeyden önce Kürt sorununu çözmesi gerekiyor.
Bir başka ifadeyle, Türkiye Medeniyetler İttifakı’na
„sembol“ olmak istiyorsa, her seyden önce kendi evini temizlemeli
ve düzenlemelidir.
Gerisi laf-ı guzaftır.
Yazarın
önceki yazılarından:
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının
Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|