Bir şarkı, bir şiir
Kemal Burkay
Sevgili okurlar, bu haftaki yazım siyasi bir yorum değil.
Bu kez konumuz bir şarkı, bir şiir.. Birkaç
gün önce internette “ek$i sozluk” adlı sitenin
“sonbahardan cizgiler” başlığı
altındaki okur mesajlarını okudum. Benim bir
şiirimle ilgiliydi. Bu, belki hiçbirini de yüz yüze tanımadığım
dostlarımın hem şarkı, hem şiirle
ilgili görüş ve duygularını sizlerle paylaşmak
istedim. Bu notları, bazı kısaltmalarla, ama
ifadelere dokunmadan aşağıda veriyorum:
Sohbahardan cizgiler
1.
yeni türkünün çok güzel şarkısı. ne
güzeldir yollarda olmak şimdi...(bkz: smiley)
(ummagumma, 15.09.2001)
2.
hava karanlık
ve elde çakmak varsa çakmak çakıp sallayarak, hava aydınlık
veya elde çakmak yoksa vücudu sallayarak söylenen/dinlenen
bir türkü. (eyco,
15.09.2001)
5.
kemal burkay'ın
şiiridir. (zazie, 19.09.2001)
6.
tamamiyle ankaraya
ait bir şarkı olmasına rağmen, çoğu
kişinin batı karadenizle ilgili bir şarkı
sandığı, en güzel yeni türkü bestesi. (sahibinden,
23.09.2001)
7.
pek fazla bilinmemesine
anlam veremediğim yeni türkünün en güzel ve sıcak
parçalarından biri (herbal, 18.02.2002)
8.
mamak türküsü denmesine
hiç bir anlam veremediğim şarkı. şarkının
asıl adı* "sonbahardan çizgiler"dir
(…) (jeune turc, 26.02.2002)
9.
nedense mamak
turkusu olarak anilmakta israr edilen muhteşem yeni
turku sarkisi. yesilmisik albumunde bulunur. (neen,
15.07.2002)
10.
sözlerinde ,ankara'da bulunan samsun
asfaltı'ndan bahsediliyo olsa bile ,her dinlediğimde
küçüklüğümde kenarında piknik yaptığımız
tadı halen damağımda tüm yaşanılası
anıları kalbimde olan merzifon ilçesi kenarından
geçen samsun asfaltını aklıma getiren ve bu
geçmiş yılların hüznünü uyandırıp
beni ağlamaklı bir hale sokan şarkıdır.
neen ve lem ile üyesi olduğumuz fetihpaşa
bandın değişmez repertuarı ve özellikle
solo olarak söylediğim bikaç şarkıdan biri.
(deccal, 04.01.2003)
11.
derman filminin soundtrackidir.
(alexorticia, 10.01.2003)
12.
buram buram ideoloji kokan sloganvari
sarkilari sevmeyenler icin dinlenilebilecek en guzel toplumcu
gercekci* sarkilardan biri... sozleri kemal
burkay'a aittir... (snefru, 21.03.2003 03:52)
14.
özellikle yaz aylarında pek
bir içli, pek bir yürekten söylenen parça. (lem, 27.03.2003)
15.
tuzluçayır semtinin
bir kısmı ile mamak askeri cezaevi karşılıklıdır
şarkıda sözü geçen o şirin mi şirin gecekondu
evleri tuzluçayırdaki şirin ufak mahalledir. (bilenler
için gülveren mahallesinin hemen üstü) aradan geçen samsun
yolundan vızır vızır geçen araçlar ise
hakikaten insanda uzaklaşma istegi dogurur. (pekmezzz,
31.08.2003)
16.
12 eylül döneminde ankara mamak
cezaevinde yaşayan insanları anlatan şarkı.
kemal burkay'a aittir sözleri.(aynı zamanda "gülümse"nin
de yazarıdır)... ağlamadan dinlemeyi hiç başaramadım.
nedense bu şarkıyı duyunca çok hüzünleniyorum.
(biskuvikirigi,
03.08.2004)
17.
derya amca, odtü'deki bir konserinde,
bu türküyü on yedi yaşında, odtü'de öğrenciyken
bestelediğini söylemişti. vay be!! (zifir, 12.09.2004)
18.
(bkz: mamak türküsü) (aethewulf,
26.09.2004)
19.
mişa da bana
şans dile albümünde söylüyor... (bir kulum iste,
09.11.2004)
20.
insanda yola cikma / yollara dusme
istegi uyandiran; yeni turkunun belkide en guzel eserlerinden
biri.. (bkz: huseyingazi) (lemming, 27.01.2005)
21.
beytepe'de 2002'de yeni
türkü'den konserde ilk dinlediğimden beri beni derinden
etkileyen bir şarkı. oldukça sarsıcı bir
şarkıdır mamak türküsü: samsun yolundaki gecekonduları
anlatır. (…)
sonbahardan çizgiler, insana umut veren bir şarkıdır...
gerçekten de büyülü bir yermişçesine algılarsınız
samsun yolu vadisini... oraya gitmek, orada olmak, o insanlara
destek olmak istersiniz... ama eliniz kolunuz bağlıdır...
sonbahardan çizgiler'i ilk dinlediğimde, daha sonraları
tepecik'te, mamak gecekondularında alan
araştırması yapacağımı kim
bilebilirdi o zaman... şarkı bana alan araştırmamı
yaptığım o endişe dolu günleri ve tepecik'teki
bir avuç güzel insanı anımsatıyor... (hayalettin,
25.03.2005)
22.
(bkz: selim atakan) (lucretia,
29.03.2005)
23.
samsun asfaltı üzerinde askerlik
yapanlara bir başka koyan hüzünlü şiir, hüzünlü
beste. herhangi bir sebepten mamak'ta olmak zorunda olanların
kaderdaşlığını anlatır. gecekondulardan
birinde yaşıyor olabilirsin, asker olabilirsin,
içerde olabilirsin, o yolun üstündeysen birbirini anlarsın
ve sanki aynı hayalin ve aynı özlemin içindesindir.(bkz:
mebs)(ezeriko, 09.04.2005)
24.
sahilde, iç kirleten karaları
dışarı kusarken kulaklarda çınlayan şarkı.
bazıları için sahil yoktur çok uzun zaman boyunca
da olmayacaktır. o zaman engin mavi gökyüzüdür. ne kadar
yukarı fırlatılabilir ki ağır pislikler??
kim kimi suçlu kılar? karar verilemez. o zaman bu şarkılar
söylenir. (maternit, 01.09.2005)
25.
tutsak olmanın en gerçekçi
dille anlatıldığı ve insanda bulunduğu
kapalı ortamdan dışarı çıkma isteği
uyandıran bir kemal burkay şiiri olsa da şiire
ruhunu veren yeni türküdür.özellikle insanın şarkıya
bağıra bağıra katılmak istediği
anlar var ki:"ne güzeeeldir,yollarda ooollmak şimdi..."
(sheman, 24.02.2006)
(httt://sozluk.sourtimes.org/asp?t=sonbahardan+cizgiler)
Sevgili okurlar, gördüğünüz gibi şiir
benim, ama bestesi Derya Köroğlu’nun değil,
Selim Atakan’ın. Bu şiiri 1971 yılında
Mamak Askeri Cezaevi’ndeyken yazmıştım. 1975
yılında basılan “Dersim” adlı şiir
kitabımda yayınlanmıştı. Şiirin
asıl adı “Tutsaklar”. “Sonbahardan Çizgiler”
ortak başlığı altında verilen dört
şiirden biri.
Kitabımın yayınlanışından
iki-üç yıl kadar sonraydı sanırım, yani
1977 ya da 78... Ali Kılıç adlı arkadaşım
bana bir şiirimin bir doktor ve müzisyen tanıdığı
tarafından bestelendiğini söyledi ve bizi tanıştırdı.
Selim Atakan’ın hatırladığım kadarıyla
Maltepe (belki de Bahçelievler) semtindeki evine gittik. Orada
besteyi dinledim. İlk halinde sokaktan geçen otomobillerin
sesleri de duyuluyordu. Çok duygulandım, Mamak’taki günlerimizi
yeniden yaşar gibi oldum.
Sonra Atakan ve arkadaşları Yeni
Türkü grubunu oluşturdular ve bu şarkıyı
“Sonbahardan Çizgiler” adı altında okudular. Ama
“Mamak Türküsü” olarak ünlendi.
Benim epeyce şiirlerim bestelendi. Bildiğiniz
gibi, Sezen Aksu’nun okuduğu Gülümse birhayli
ünlendi (onu daha önce Rahmi Saltuk besteleyip okumuştu).
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu iki şiirin de içimde
özel bir yeri var. Bir de son olarak Nilüfer Akbal’ın
Kürtçesini okuduğu “Bir Kız Gözleri Evren”
(Keçikek bi çavên wek cîhan)...
Söz konusu “Tutsaklar” şiirini ise aşağıda
veriyorum:
I. Tutsaklar
Geldiğimizde otlar yemyeşildi
Ve kuzeydeydi güneş
Kömür deposu boşaldı işte
Mamak’a sonbahar geldi
Güneş altında tutsaklar
Geçen sonbahara bakıyorlar
Şirin mi şirin gecekondu evleri
Samsun asfaltında otomobiller
Ne güzeldir yollarda olmak şimdi
Yazarın önceki yazılarından:
Fransız
Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En
büyük devletsiz ulus..
Oyunu
gerçek sanmak-2
Oyunu
gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar
kirli savaşı sorgulamalı
Linç
salgını yayılırken…
Lübnan’dan
uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar
Savaşı mı?
Türkiye’nin
Kerkük Sorunu!
Halkı
yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı
bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde
ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun
yıkımına kim ağlar?
Terör
ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık
mı, sanık mı?.
Şemdin’in
yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı
türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı
olmasın?..
Çetelerle
mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi
esir alan ahtapot...
Sular
ısınırken...
”Sanki
herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu
bir darbe değil mi?
Terör
ne, terörizm ne?
TBMM
Başkanı Arınç’ın kunuşması ve
demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki
askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin
Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş
terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı,
tutku ve akıl...
Derin
devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç
ve Ceza
Yine
bir şeyler dönüyor…
Sistem
çürümüş, dökülüyor
Irak’ta
iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey
olanlar..
ŞOVENİZMİN
ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At
izi it izine karışırken..
HAMAS
ve PKK…
Sağduyu
ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin
üstü örtülüyor
Adalet
mi rezalet mi?.
Genelkurmay
Gladyosuna sahip çıktı!
Türk
Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının
mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik
Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk
rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt
sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye
Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın
Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris
olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar
böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli
bir fırsattır
Bu
nasıl bir ilerleme?
Değişimi
anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz
üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin
AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3
Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz
bir ülke..
“Demokrat,
özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon
dumanları…
Asıl
ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son
gelişmeler üzerine
Kürtçe
şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan
İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar
üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun,
örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı
için düş kırıklığıürk
tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II
Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler
ÇIKAR
YOL - I En başta umut gerekli
İşe
yaramaz bir karar…
NE
DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi
ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin
Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı
kim çözsün?.
Dün
cami, bugün bayrak…
İstanbul
sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir
kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş
I M A R I K…
Kürt
Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon
Derin
Devlet Tiyatrosunda Kürtler
ve Türkler...
|