PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Polis Devleti

Mesud Tek

AKP’nin 22 Temmuz seçimlerinde “Şimdi Demokrasi Zamanı” sloganını kullanacağı basında yer aldı.

Açıklanan milletvekili adaylarına bakıp, AKP’nin, yeni vitrinini sloganına uygun olarak düzenlediğini söylemek de mümkün..

Ama son hengamede yaşanan bazı gelişmeler, AKP’nin seçtiği seçim sloganına uygun davranmadığını gösteriyor; seçim sonrasına ilişkin de çok ciddi kuşkulara neden oluyor.

Bilindiği gibi, AKP’nin, “Şimdi Demokrasi Zamanı” sloganında karar kıldığı günlerde, Meclis’e sevkettiği ““Polis Vazife ve Selahiyet” kanunu, son hızla yasalaşıp Cumhurbaşkanı’nın onayına sunuldu.

Hatırlayalım.

AB sürecinin işlediği, bu sürecin gerektirdiği reformların -kağıt üzerinde kalsalar da- yapıldığı dönemde generallerle polis müdürleri reformlara karşı çıkmışlar, “yapılan değişiklikler teröre karşı mücadelede elimizi kolumuzu bağlıyor” demişlerdi.

AB’nin yüzü suyu hürmetine, polis ve askerlerin bu taleplerini duymazdan gelen AKP, seçim sürecinde kışkırtılan milliyetçi ve içine kapanmacı havaya kapılarak, polislerin yetkilerini artıran yasayı “kanlı bıçaklısı” CHP’nin yardımıyla Meclis’ten geçirdi.

Bu davranışı, AKP’ye oy kazandırmayacak, bu kesin.

Ama son tavır ve davranışlarıyla, AB, değişim ve demokrasi karşıtlarıyla militaristlerin sembolü haline gelen Cumhurbaşkanı Sezer’in, yasayı demokratik hak ve özgürlükleri ileri sürerek veto etmesi, süpriz olur.

Polis ve öteki güvenlik güçlerinin, Kürdistan’daki uygulamaları biliniyor.

Potansiyel bölücü Kürtlere baskı yapmak, zora baş vurmak, onları gerekçesiz gözaltına almak, güvenlik güçlerinin günlük işleri arasında.

Onların yeni yetkilere de ihtiyacları yok.

Yargıtay’ı ile, Genelkurmay’ı, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarıyla devlet erkanı, “iyi çocuklar”ın, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ı katledenlerin arkasında kale gibi duruyor.

Yeni yasa, uygulanması halinde, Türkiye’yi tam bir polis devleti haline getirecek.

Bugüne kadar Kürt, sol, demokrat, sosyalist sözcüklerini duyduğunda, kırmızıyı gören boğa gibi saldıran polislerin, yeni yasanın kendilerine sağladığı yetkilerle neler yapabileceklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.

En son 1 Mayıs etkinliklerinde yaşananlar, olası gelişmelerin ipuçlarını veriyor.

Yetkilerinin kısıtlı olmasından sikayetçi olan polislerin, 1 Mayıs’da, halka nasıl cehennem azabı çektirdiklerine, kadın, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan saldırdıklarına, restorantta yemek yiyen Masis Kürkçüoğlu’nu, eşinin yanında tokatladıklarına şahid olduk.

Yeni yasanın uygulanmaya başlamasıyla birlikte, hiç kuşku yok, eski film vizyona sokulacak. “Devletin bekası için bin operasyon yapan” Mehmet Ağar dönemi yeniden başlayacak.

AB üyelik sürecinde bir ara duran yargısız infazlar yeniden hız kazanacak.

Ve bundan böyle sık sık “dur emrine uymadığı”, “polise direndiği”, “teslim olmadığı” için vurulup öldürülenlerle ilgili haberleri duyacak, izleyeceğiz.

Polislerin yetkilerini artıran yeni yasa, baltayı ayağına vurmayı gelenek haline getiren AKP’nin gerçek yüzünü, bir kez daha ortaya koymuştur.

Sami Selçuk’un değimiyle bir polis tüzüğü olan 12 Eylül Anayasasının değiştirilmesi için kılını kıpırdatmadığı gibi, ona uygun bir polis yasası çıkartan, köprüden geçene kadar ayıya dayı demek adına militaristlere, ırkçı ve şovenlere taviz üstüne taviz veren ve bazan da onlarla milliyetçilik yarışına giren AKP’nin, ülkeyi değişim ve demokrasi yönüne sokamayacağı, yeni vitrinine rağmen bu işi başaramayacağı, bir kez daha açığa çıkmıştır.

Türkiye’yi değişim ve demokrasi yoluna sokacak, Kürtlere ulusal demokratik haklarını tanıyarak Kürt sorununun barışçıl yoldan çözümüne kapıyı aralayacaklar güçler, ne yazık ki gerektiği kadar örgütlü, ve güçlü değiller.

Aynı durum biz Kürtler için de geçerli.

Kürt yurtsever hareketi de, son dönemde birlik yönünde atılan olumlu ve önemli adımlara rağmen, yeterince örgütlü ve birlik halinde değil.

Seçimlerle birlikte ortaya çıkan fırsat da, İmralı’nın dışına çık(a)mayan, çıkmaya cesaret edemeyenlerin dar grupçu, dayatmacı ve kendini dünyanın merkezine koyma anlayışı nedeniyle heder edildi.

Kürt yurtsever birliğinin, iğne ile kuyu kazar gibi sabırla, ulusal ve demokratik talepleri kararlıca dile getirerek sağlanması görevi, bugün her zamankinden daha önemli bir hale gelmiştir.

Yazarın önceki yazılarından:

Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2007