Bölücü Masalları
Mesud Tek
Türk devleti yöneticileri, düzen partilerin sözcüleri ve
bir kaç namuslu kalem dışındaki Türk medyası,
resmi ideoloji gereği, Kürt yurtseverlerin bölücülüğüne
dair masallar anlatmayı çok seviyorlar.
Türk resmi söyleminde bölücülüğün ne anlama geldiği,
herkesin malumu.
Kürtçenin serbestçe kullanılmasından tutun da ayrı
Kürt devletine kadar, her türlü ulusal ve demokratik talebin
adı, resmi ideolojide “bölücülük”tür.
TC, sadece Kuzeydekileri değil, tüm parçalardaki yurtsever
Kürt hareketlerini bölücü olarak görüyor.
Görmekle kalmıyor, bölücülüğü önlemek amacıyla,
Kürdistan’ı paylaştığı ülkelerle
işbirliği yapıyor.
TC yöneticileri, Kuveyt savaşını takiben başgösteren
Kürt Baharı’nın ürünlerinden Kürdistan Parlamentosu
ve hükümetini bölücü ve bölge barışı için bir
tehdit olarak niteledi; niteliyor.
Kürdistan Parlamentosu ve hükümeti karşıtı
propagandanın dozajını bölgedeki gelişmelere
göre ayarlayan Türk devleti, Saddam rejiminin yıkılmasından
sonra, Kürt düşmanı propagandaya hız verdi.
Devlet yetkililerinin, emekli ve görevdeki generallerin,
mehmetcik Türk basının anlattığı
masala göre, Güney’de bir Kürt devletinin eli kulağında,
bugün yarın kurulacak; Irak paramparça olacak!..
Hele bir de Kerkük, referandum sonucu Kürdistan Bölgesi’ne
bağlanırsa, Ortadoğu’un alt üst olması
işten bile değil!..
Bu nedenle, TC yöneticileri Irak’ın bölünmemesi için
canını dişine takmışlar, çalışıyorlar.
ABD’den, Kürtleri Kerkük ve Kürt devleti konularında
uyarmasını bekliyorlar.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Irak’ın
toprak bütünlüğünü korumak amacıyla, Irak’ın
Kürt Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşmüyor;
içinde Kürt politikacıları bulunan Irak heyetlerini
kabul etmiyor.
Sınıra yığılan yüzbinlerce Türk
askerinin derdi de, tasası da Irak’ın birliği..
Türk topçu bataryaları, bu amaçla, sınırdaki
Kürt köylerini top ateşine tutuyor.
Bir dönem, “terör”ün sona ermesi için ABD askerlerinin Irak’ı
terketmesi gereğinden dem vuran TC’ yetkilileri, şimdi
de, tükürdüklerini yalıyorlar, “ABD bölgeyi terkederse
Irak paramparça olur” diyorlar.
Diplomatik kuralların paspas gibi çiğnenmesi, tükürülenin
yalanması, basın etiğinin ayaklar altına
alınarak Güneyli Kürt liderlere yapılan hayasızca
hakaretler, yüzbinlere askerin sınıra yığılması
ve Irak’a dair söylenen bölücü masalları, Güney Kürdistan’daki
ulusal ve demokratik yapının gelişip, güçlenmesini,
emekli general Edip Başer’in ağzından kaçırdığı
gibi “Bağımsız Kürdistan”ı engellemeye
yönelik.
Oysa dünya alem biliyor ki Güney Kürdistan Siyasi önderliği
her zaman gerçekçi davrandı.
“Bağımsız devlet kurma hakkımız,
ama verili şartlar buna müsait değil” dedi.
Irak’ın demokratik birliğine, meşru Anayasası’na
sahip çıktı, çıkıyor.
Irak’da huzur ve güvenliğini sağlamaya yönelik
projelere katılıyor.
Irak’ın siyasal, ekonomik ve toplumsal alanda yeniden
yapılandırılması sürecinin en aktif tarafı
Kürtler.
Başta Sayın Celal Talabani olmak üzere, bir hayli
değerli Kürt siyasi kadrosunun, nerede, ne zaman, neyin
olacağı bilinmeyen Bağdat’da bulunmalarının,
Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesud Barzani’nin
sık sık “ateş ve demir”altındaki Bağdat’a
gitmesinin nedeni, Irak’da barışın, demokratik
ve federal yapının yerleşmesi içindir.
Irak Parlamentosu’daki Kürdistan İttifak Listesi’nin
çabaları da aynı yönde.
Böylesi bölücülüğe can kurban!..
Başta Kürdistan Yurtsever Birliği-YNK ve Kürdistan
Demokrat Partisi-PDK olmak üzere, Güneyli siyasi güçler aynı
amaçlara sahip öteki siyasi kesimlerle işbirliği
yapıyorlar, güç birliğine büyük önem veriyorlar.
16 Ağustos günü, PDK, YNK, Şii Dava Partisi ile
Yüksek İslam Konseyi arasında imzalanan Protokol,
Kürt tarafının bu konudaki samimiyetini ortaya koyuyor.
Basına yansıdığına göre, Protokol,
Irak’da egemenliğin, huzur ve barışın
sağlanmasını temel amaç olarak benimsiyor.
Taraflar, şu anda yürütülen ve Irak’ın demokratik
birliğini sağlamaya yönelik olan sürece bağlılıklarını
ilan ediyorlar.
Bu tür bir bölücü partiler, dünyanın neresinde görülmüş?
Tüm bunlar ortada iken, Güney Kürdistan Siyasi önderliği
Demokratik ve Federal Irak’ın birliği içinde yer
alacaklarını defalarca dile getirmelerine rağmen,
TC devleti, körün değneğini bellediği gibi,
Güneyli yurtsever güçlerin bölücülüğüne dair masal anlatmaya
devam ediyor.
Oysa Irak’ın birliğini korumaya, bölgede barış
ve istikrarın sağlanmasına en büyük katkıyı,
sözkonusu politikalarıyla Kürdistan Siyasi Önderliği
sunuyor.
TC devleti bu gerçeği görmeli ve gereğini yerine
getirmelidir.
Bunun için yapılacak ilk iş, kanımca ezberi
bozmak, bölücü masalları bir kenara bırakmaktır.
TC devleti, üzerine titrediği Irak’ın birliğini
gereçkten korumak istiyorsa eğer, Güney Kürdistan Siyasi
Önderliğini bölücü olarak görmekten vazgeçmeli, uzattığı
dostluk elini tutmalıdır.
Ahmet Necdet Sezer’in, Celal Talabani ile görüşmemesini
üstü kapalı biçimde eleştiren, Güney Kürdistan Hükümeti
ile diyaloğ arayışları Genelkurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt’ın engeline takılan Abdullah
Gül, keşinleşen Cumhurbaşkanlığı
döneminde, Talabani başta olmak üzere Güney Kürdistanlı
yöneticilerle görüşerek, bu işi başlatabilir.
Yazarın
önceki yazılarından:
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının
Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|