PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Samimiyet Sınavı-2

Mesud Tek

Bush-Erdoğan görüşmesinin sonuçlarına ilişkin tartışmalar, toplantının hemen sonrasında başladı.

Her kesim, Erdoğan ve Bush’un basın karşısında söyledikleriyle toplantı sonuçlarını, kendi meşrebi ve beklentileri doğrultusunda değerlendiriyor.

Toplantı esnasında yayınlanan televizyon programlarında dile getirilenlerle, ertesi günkü gazetelere atılan manşetler, değerlendirmelerin ve taraflar arasındaki tartışmaların uzun bir süre devam edeceğini gösteriyor.

Niyetlerin ve gerçek düşüncelerin gizlendikleri satır aralarını okumak, konunun uzmanı diplomatların, diplomatik gazeteciler ve yazarların işi.

Bu işi, onlara bırakmak gerekir.

Ben, Erdoğan’ın satır aralarına gizlemediği, hem Bush’la birlikte basına konuşurken, hem de Ulusal Basın Merkezi’nde yaptığı konuşmada dile getirdiği bir-iki noktaya değinmek istiyorum.

Erdoğan, Güney Kürdistan’ı kastederek, “onların istikrarsızlığı bizim istikrarsızlığımız, onların huzursuzluğu bizim huzursuzluğumuzdur” diyor.

Duy da, inanma!..

TC Başbakanı, ya toplantı öncesi tavır, davranış ve söylemlerini unuttu, ya da bir başka ülkenin huzur ve istikrarından bahsediyor..

Türk devletinin, Güney’deki huzur ve istikrarın bozulması amacıyla gerçekleştirdiği gizli-açık operasyonlar bir yana.

Erdoğan’ın da çok iyi bildiği bazı gerçeklerin altını kalın çizgilerle çizmek gerekiyor.

Bir bölgenin istikrarını istemek, huzursuzluğunu kendi huzursuzluğu olarak görmek, her şeyden önce, o bölgede yaşayanların siyasi iradesine saygı göstermekle, bu konuda dile getirilen görüşleri dinlemekle, yapılan önerileri ciddiye almakla olur.

Oysa Erdoğan, Kürt kesiminden, bizzat kendi partisinden yükselen seslere kulaklarını tıkamakla kalmadı.

 Son seçimlerde kendisini destekleyen Türkiye’nin akli selim kalemlerinin önerilerini de görmezden geldi; huzursuzluğunu kendi huzursuzluğu olarak gördüğü bölgenin siyasi iradesi olarak tecelli eden Kürdistan Bölge Hükümeti’nin uzattığı dostluk ve işbirliği elini tutmadı; tutma cesaretini göstermedi.

Erdoğan, Bölgede barış, huzur ve istikrarın sağlanmasına hizmet eden seslere kulak asmak yerine, partisi ve hükümeti içindeki “301 Cemil” ve benzerlerinin dümen suyuna girdi.

Milliyetçiliğini MHP ve CHP’ninkiyle yarıştırdı.

AB sürecine karşı olduklarını gizleme gereği duymayan generallerin Güney Kürdistan’a yönelik politikalarına teslim oldu; onların istemleri karşısında dize geldi.

Bilumum Kürt düşmanlarının, Güney Kürdistanlı liderlere yönelik aşağılayıcı ve hakaretamiz olan, ama özünde kendi kişiliklerini ortaya koyan söylemlerini tekrarlamada hiç bir beis görmedi.

Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani aleyhinde kaynatılan cadı kazanını canlandırdı;  O’na yönelik tehditler savurdu; “dünyanın Mesud Barzani’nin başına yıkılmasını, bulunduğu yerden alınıp Abdullah Öcalan’ın yanına konulmasını” isteyen ırkçı-şoven koroya katıldı.

Erdoğan’ın, bu ve benzeri tavırlarına karşın, yine de uluslararası kamuoyu önünde, “Kuzey Irak’ın huzursuzluğu bizim huzursuzluğumuz, istikrarsızlığı bizim istikrarsızlığımızdır” demesi önemlidir.

Ama, “ABD bir samimiyet sınavı ile karşı karşıyadır” diyen Erdoğan, unutmamalıdır ki kendisi de sınavla yüz yüzedir.

Hem de iki sınavla..

Sınavlarından birisi, Güney’in huzuru ve istikrarına ilişkin söyledikleri konusundadır.

Erdoğan’ın, Güney’in huzuru ve istikrarına dair söylemlerinde samimi olduğunu göstermek amacıyla yapması gereken ilk şey, militaristlerin, ırkçı ve şovenlerin dümen suyuna girmeyi bir kenara bırakmak, Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’nin uzattığı dostluk elini tutmaktır.

Çünkü bu olmadan, bölge barışına, bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmak mümkün değildir.

Öteki sınav ise, ambargoya ilişkindir.

TC Başbakanı, Tezkere çıktığından beri, amacın sadece Güney’deki PKK üsleri olduğuna dair yemin billah ediyor.

Erdoğan, partisi içindeki Tezkere karşıtı Kürt milletvekilleri başta olmak üzere, hemen herkese, “Kuzey Irak”ın hedef alınmayacağı konusunda güvenceler veriyor.

Oysa bu güvenceler inandırıcı olmaktan uzak.  

Çünkü, bir yandan sağa-sola güvence dağıtırken, bir yandan da Güney Kürdistan’a ambargo uygulanmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması emrini veren Erdoğan’ın bizzat kendisi ve politikaları güven vermiyor.

Erdoğan ve avenesi, ambargoya ilişkin olarak ne derlerse desinler, istedikleri kadar “ambargo sadece Barzani’ye karşıdır” masalını anlatsınlar, dünya alem biliyor ki hedeflenen Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’dir; Güney’de yaşayan Kürt halkıdır.

Deneyler, Ortadoğu’da, baskı ve şantaj politikasının sorunları çözmediğini, aksine daha da ağırlaştırıp içinden çıkılmaz hale getirdiğini ortaya koyuyor.

Bu kez de böyle olacağına kuşku yok.

Uygulanması halinde, ambargonun bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasına bir katkısı olmayacaktır.

Bunları bilmesi gereken Erdoğan ve hükümetinin, ambargoyu bir tehdit ve şantaj aracı olarak kullanma arzusu, bu konudaki samimiyetsizliği ve hedefin sadece PKK olmadığını göstermektedir.

Bu nedenle Erdoğan’ın söylemlerini önemsemekle birlikte, samimiyet sınavından başarıyla çıkacağından umutlu değilim.

“Kürt yurtsever hareketinin Erdoğan’ın, Bush ile yaptığı görüşme sonrası dile getirdiklerinde samimi olmadığını aklında tutmasında sayısız fayda var” diye düşünüyorum.

Yazarın önceki yazılarından:

Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
 
PSK Bulten © 2007