Mesud Tek

TC Cumhurbaşkanı Gül, bu kez geleneğin dışına çıktı; ABD’ye giderken, havada, farklı davrandı.

Abdullah Gül, öteki politikacıların yaptığını yapmadı; Kürt sorununda, demokrat görünmenin yerine havuç göstermeyi tercih etti.

Gül; geziye birlikte götürdüğü gazetecilerle yaptığı sohbette, PKK’yı bölgeden çıkartmaları durumunda Türkiye’nin “kuzeyi de dahil” Irak’a katkısının 10 kat artacağını söylüyor.

Türk resmi politikası uyarınca, Güneyli Kürt yönetimini resmen tanıma anlamına gelebilecek terimleri kullanma konusunda bir hayli duyarlı davranan TC Cumhurbaşkanı, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” taktiğini uyguluyor.

Irak devletinin PKK’yi bölgeden çıkartma gücüne sahip olmadığını, bu işin Kürdistan Hükümeti’nin iradesi hilafına gerçekleşemeyeceğinin bilincinde olan Gül, Türkiye’nin katkısına mazhar olacak bölgelere Kuzey Irak’ı da ekliyor.

Gül Güney Kürdistan Siyasi önderliğine havuç uzatıyor.

“PKK’yi bölgeden çıkartırsanız artıracağımız katkılardan siz de yararlanırsınız” diyor.

Aslında Gül’ün söylediklerinde yeni bir şey yok.

Gül de, Güney halkının iradesine saygı göstermek, Kürdistan Hükümeti ile iyi komşuluk ilişkiler kurmak yerine, havuç-sopa politikasında ısrar ediyor.

Oysa Güney Kürdistan liderleri uzatılan havucu çok önceden reddetmişlerdi.

Defalarca, geçmişte yaşanan “kardeş kavgasının” tekrarlanmayacağını dile getirdiler; getiriyorlar.

Güney Kürdistan Önderliği, içinde bulundukları zor koşullara rağmen, başta Türkiye olmak üzere sömürgeci devletlerden gelen baskılara karşı direndi; direniyor.

Sınıra yapılan görülmemiş boyutlardaki askeri yığınağa, Türk savaş uçaklarının Güney Kürdistan hava sahasını su yoluna çevirmelerine rağmen, Güney Kürdistan Siyasi Önderliği bu tavrını sürdürüyor.

PKK-Türkiye sorununda taraf olmadıklarını dile getiriyorlar.

Sorunun barışçıl ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini bildiriyorlar.

Türk hükümetinin bu doğrultuda atacağı adımlara destek sunacaklarını söylüyorlar.

Gül, havucu ABD yolunda göstermekle bu devlet üzerinde de baskı oluşturmayı amaçlıyor.

Bir yandan ABD’den, gösterilen havucu almaları için Güneyli Kürtlere baskı yapmasını istiyor.

Öte yandan Güneyli Kürtlerin uzatılan havuca kanmayacaklarını bildiğinden, “bakın işte biz yardım etmek istiyoruz ama onlar ortak düşmanız teröristleri tercih ediyorlar” deyip, ABD ile Güneyli Kürtlerin arasını açmayı hedefliyor.

AKP de Kuzey’deki Kürt sorunu konusunda adım atmayı, “terörün bitmesi” şartına bağlarken, Güney Kürdistan’a yardım ve iyi ilişkiler için PKK ile çatışmayı şart koşuyor.

Ki, bugüne kadar yaşananların da gösterdiği gibi bu yol çıkmaz sokaktır.

Sorunları çözmek şurada kalsın, daha da karmaşık hale getirecektir.

Gül de öncelleri gibi çiğnene-çiğnene çürümeye yüz tutan sakızı çiğniyor.

Oysa bölgenin şartları, havuç-sopa politikasının artık yürüyemeyeceğini, başarısızlığa mahkum olduğunu ortaya koyuyor.

Gül, ülküdaşları ve birlikte yola çıktıkları, Kürt halkı nezdinde inandırıcı olmak istiyorlarsa eğer, havuç-sopa politikasından vazgeçmeli; Kuzey’de Kürt sorunun barışçıl çözümü için adım atmalı, Güney Kürdistan hükümeti ile karşılıklı yararları gözeten, iyi ilişkiler kurmalıdırlar.

Gül’ün ABD yolunda söyledikleri, Erdoğan’ın Diyarbakır’da, Kürtçe eğitim istemini “bekara karı boşamak kolaydır” atasözü ile karşılaması ve AKP bir başka ağır topu Koksal Toptan’ın, Kürtçe eğitimi, Kürtçe’nin seçmeli ders olması gibi düzenlemeleri, Türkiye’yi paramparça edecek büyük tehdit olarak görmesi, AKP hükümetinin Kürt sorununu çözme gibi bir kaygı taşımadığını, bu konuda resmi görüş bağımlısı olduğunu gösteriyor.

Hiç kuşku yok, AKP ve hükümetinin havuç politikası da başarıya ulaşmayacak, Kürtler hatırlamak bile istemedikleri kardeş kavgalı günlere dönmeyeceklerdir.

Bu konuda tüm yurtsever güçlere önemli görevler düşmektedir.

Özelikle PKK, Güney’deki askeri varlığının sömürgeci güçlere saldırı bahanesi verdiğini, ABD ile Güney Kürdistan hükümeti arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkilemeye başladığını anlamalı ve buna uygun davranmalıdırlar.

Sürecin gerektirdiği tarihi görevlerini yerine getiremeyenlerin, tarih önünde suçlu duruma düştükleri, deneylerle sabittir.

Yazarın önceki yazılarından:

“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”