Sevinmek İçin Erken
Mesud Tek
Türk medyasında manşet olmaya devam
eden “Ergenekon Operasyonu” ve yol açtığı gelişmeler,
kamuoyunda çetelere karşı köklü bir operasyon başlatıldığı
ve çetelerin üzerine bu kez ciddi bir biçimde gidileceği
kanısını uyandırdı.
Geçen yıl, Ümraniye’de bir gecekonduda
ele geçirilen ordu malı bombalarla ilgili olarak bir
gurup emekli subay gözaltına alınmıştı.
Son birkaç günde de, Ümraniye’de bulunan bombalarla
ilgili soruşturmanın devamı olarak gerçekleştirilen
operasyonlarda, emekli subayların aralarında bulunduğu
40’a yakın kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar arasında
kimler yok ki..
Adı yüzlerce “faili-devlet” cinayetine karışan
JİTEM’in kurucusu olduğu söylenen ve TBMM Susurluk
Komisyonu’na bilgi vermeye tenezzül etmeyen emekli Tuğgeneral
Veli Küçük; “Yeni Kuvvacılar”dan, silah ve bayrak üzerine
“ölme-öldürme” yeminleri ettiren, 13 bin kişilik “hain”
listesi hazırlayan emekli Albay Fikri Karadağ; “301
Cemil’in” tetikçibaşı, 301’den yargılananlara
yönelik düzenlenen linç seanslarının düzenleyicisi
Avukat Kemal Kerinçsiz; Susurluk ‘un başrol oyuncularından
Sami Hoştan, gazeteci Güler Kömürcü, yazar Ergün Poyraz,
Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal’in avukatı
Fuat Turgut ve adı Danıştay saldırısı
ile anılan birçok sivil ve emekli askerler..
Bunlara bir de bizim “Dırêj Ali” (Ali
Yasak) eklenince fotoğrafın görünen yüzü ortaya
çıkar.
Ama Susurluk, yüzlerce “faili devlet” cinayetleri,
Danıştay Saldırısı, aralarında
yüksek rütbeli subaylar ve yargı mensuplarının
da bulunduğu çetelerle Hrant Dink cinayeti ve Malatya
Katliamının sentezi olan bu fotoğraf eksiktir.
Tamamlanması için, perde gerisindekilerin,
Kenan Evren ve şûrakasının, Mehmet Ağar’ın,
Tansu Çiller’in, dönemin Özel Harp Daire Başkanları’nın,
Kürdistan’da görevli hakim ve savcıları hizaya getirmek
amacıyla sağda solda bomba patlatan, Şemdinlilere,
“teröristlere arka çıkmaları halinde başlarına
neler geleceğini kavratmak için” kenti top ateşine
tutan yüksek rütbeli subaylar ile “iyi çocuk” hamileri ve
benzerlerinin de fotoğraf karesinde yer almaları
gerekiyor.
Ergenekon Operasyonu konusunda, köşe yazarları,
gazete manşetleri kadar coşkulu ve iyimser değiller.
Haksız da sayılmazlar.
Çünkü bu ülkede, sonunda fos çıkan böylesi
onlarca operasyon düzenlendi.
Gazetelerde, bugünküne benzer manşetler
atıldı.
Havada hamasi söylemler uçuştu.
“Gideceği yere kadar gidilecek” sözleri
verildi.
Ama sonunda gidile-gidile bir arpa boyu yol
alınamadığı görüldü.
Bu kez de öyle olmayacağının
garantisi yok.
Çünkü olayları açığa çıkartıp
suçluları cezalandırmakla görevli yargının
durumu ortada.
Yargıda, hukuku devletin çıkarlarına
kurban etmeyi yurtseverliğin bir gereği olarak gören,
yüksek rütbeli subaylar karşısında hazır
ola geçen hakim ve savcılar ağırlıkta.
“İyi çocukların” sırtını
sıvazlayan Yüksek Yargı organlarına yol gösteren,
hukukun ilkeleri değil, devletin korunması, Genelkurmay
Brifingleri, bilgilendirme toplantıları..
Gerçeklerin açığa çıkarılmasında
önemli görevler üstlenmesi gereken Medya cephesi de olumlu
sinyaller vermiyor.
Taraf gazetesinin zorlamasıyla Dağlıca
baskını ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili
olarak farklı şeyler söylemeye başlayan gazeteler,
Genelkurmay’ın konuya ilişkin olarak yaptığı
açıklamada dile getirdiği tehdit ve suçlamalar karşısında
sinmiş görünüyorlar.
Genelkurmay’ın “emekli subaylar bahane
edilerek orduya karşı yıpratma çabaları
sürdürülüyor” demesi halinde medyanın süt dökmüş
kediye dönmeyeceğinin garantisi de yok. Bir avuç Don
Kişot’un, Genelkurmay’ın açıklamasına
rağmen kararlı tutumlarını sürdürmeleri
ise, Türk medyasını temize çıkartmaya yetmez.
AKP hükümeti ise, değişiyor gibi
yaparak değişmemekle, gündemi saptırmakla,
militaristlerle, ırkçı ve şovenlerle uzlaşma
gibi önemli işlerle meşgul.
AKP, Susurluk skandalı sırasında
gerçeklerin açığı çıkartılıp
sorumluların cezalandırılmasını isteyenleri
“glu glu dansı yapıyorlar” diyerek alaya alan bir
gelenekten geliyor.
TC Başbakanı Erdoğan, Şemdinli’de
tükürdüğünü yaladı; “iyi çocuklar” karşısında
dize geldi.
Şemdinli’de “iyi çocuklar”a dokunma cesareti
gösteren savcıya dünya dar edilirken, Malatya Katliamı
davasında katillerden ziyade katledilenler ilgili dosyalar
hazırlayan savcı ise, görevinin başında.
Hrant Dink’ın öldürülmesinde dahli olan,
delilleri karartan sivil ve askeri görevlilerin, katliamın
üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yerinde kalmaları
ve de terfi ettirilmeleri, AKP hükümeti konusunda iyimser
olmamamız gerektiğini söylüyor.
Hrant Dink cinayetiyle ilgili ortaya çıkan
belgeler, cinayetin devletin gözetiminde ve yönlendirilmesi
altında ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne uygun bir
biçimde işlendiğini ortaya koyuyor.
Durum bu kadar net ve açıkken Adalet Bakanı
dilek kipi ile konuşuyor, “eğer” ile başlayan
cümleler kuruyor: “Görevliler olaya karışmışlarsa
eğer, gerekenler yapılmalı.”
Mubarek, Türkiye’nin değil de bir başka
ülkenin Adalet Bakanı!.
Başbakan Erdoğan da Adalet Bakanı’ndan
farklı konuşmuyor.
Gazetecilerin Ergenekon Operasyonu’na ilişkin
bir sorusuna karşılık, “devlet çalışıyor
arkadaşlar” diyor.
Evet, biz devletin bu konuda nasıl çalıştığını
çok iyi biliyoruz.
Susurluk, Şemdinli ve Hrant Dink olaylarında
devletin katilleri nasıl koruyup kolladığına
şahit olduk
Devlet, suçluların bulunup açığa
çıkartılması için değil, olayların
bir an önce kapanması için çalışıyor.
.İşte bu ve benzeri nedenlerledir
ki, köşe yazarlarının önemli bir bölümü, yoğurdu
üfleyerek yiyorlar.
Değişik biçimlerde adlandırılan ve hemen
hepsi devlet kaynaklı olan çetelerin ortak özellikleri,
demokrasiye düşmanlık, AB karşıtlığı,
Kürtleri inkar ve imha politikasının yılmaz
savunuculuğudur.
Devletle giderek uzlaşan AKP, “Türk-İslam
Sentezi”nin ürünü bu çeteleri ortadan kaldır(a)maz.
Ya da çeteleşen devleti düzeltmek, AKP’nin
altından kalkacağı bir iş değil.
Buna ne nefesi yeter, ne de programı.
Çünkü AKP “Türk-İslam” sentezinin bir
başka versiyonudur.
Bu işin altından ancak, Hrant Dink’in
ölüm yıldönümünde bir araya gelen on binler kalkar.
Yazarın
önceki yazılarından:
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|