PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”

Mesud Tek

Malumun ilamı olan yukarıdaki sözler TC Başbakanı Erdoğan’a ait.

Allah, önünü arkasını düşünmeden konuşmayı adet haline getiren ve böyle yapmakla çok iyi eden Erdoğan’ı, bir kez daha söyletti.

TC Başbakanı, aynı kelimeleri olmasa da aynı anlama gelen şeyleri Almanya’da yaptığı bir konuşmada dile getirdi.

Almanya’da yaşayan ve azımsanmayacak bir oranda bu ülke vatandaşı olan Türklerden, asimilasyona karşı çıkmalarını isteyen Erdoğan, asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu söylüyor.

Ve TC Başbakanı, bu söylemiyle kuruluşundan itibaren TC devletinin insanlık suçu işlediğini ve işlemeye devam ettiğini, istemeden de olsa itiraf ediyor..

Oysa, Kürdistan yurtsever hareketi, demokrat ve barışsever Türk örgütleri, yıllarca bu gerçeği dile getirdiler; dile getirdikleri için de baskı ve takibe uğradılar, hapishanelerde ve mahkeme kapılarında süründüler..

Hayır, gerçeği dile getirdiği için Erdoğan’ın da baskı görmesini, mahkeme kapılarında perişan olmasını istemiyorum; amacım, Türkiye’de gelenek haline gelen çifte standartta vurgu yapmaktı..

Gün ışığına çıkartılıp yayınlanan belgeler ve yapılan araştırmalar, Türk devletinin ta başından itibaren Kürtlerin asimilasyonu için her yola başvurduğunu gösteriyor.

Örneğin Şeyh Said önderliğindeki 1925 Kürt Direnişi’nden sonra hazırlanan Şark Islahat Planı’nın başta gelen amaçlarından birisi, Kürtlerin asimilasyonu idi.

Biliyoruz ki, Şark Islahat Planı, hazırlandığı günden itibaren Türk devletinin Kürtlere yönelik politikaların temel taşlarından birisi oldu.

Tüm hükümetlerin, başta eğitim olmak üzere kültür ve sosyal alanlara ilişkin programlarının yönlendiricisi Şart Islahat Planıydı.

Kürt sorununa ilişkin olarak hazırlanan öteki tüm gizli raporlar, ya Şark Islahat Planı’nın çevresinde dolaştılar ya da onun kopyası olmaktan öteye gidemediler.

Son günlerde basına iki rapor daha yansıdı.

Bunlardan birisi, Atatürk’ün emriyle Kuzey Kürdistan’ı gezen İsmet İnönü’nün hazırladığı rapordu.

Ötekisi ise Ecevit’in arşivinde bulundu.

Hani, şu 27 Mayıs Darbesi ile iktidara el koyan Cemal Gürsel ve silah arkadaşlarının (“İnkılap  Hükümeti” demek daha doğru mu olur yoksa?), “Bölgenin, kendilerini Kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü Türk lehine çevirmek” için, "bölgenin nüfus strüktürünü değiştirme ve asimilasyon bakımından" yapılabilecekleri tespit etmek amacıyla  Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) hazırlattığı ve Kurmay Albay Haşim Tosun imzasıyla, uygulanması amacıyla hükümete sunulduğu için “Tosun Paşa Raporu” olarak da bilinen rapordan bahsediyorum.Bu konuda bilinen en son plan ise Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra hazırlandı ve “Doğu ve Güneydoğu Eylem Planı (DGEP)” adını taşıyor.

DGEP’de yer alan bir madde şöyle: “Eğitimde onarım: Yatılı bölge okullarının güçlendirilmesi, kadınlara okuma-yazma öğretilmesi, TRT’nin eğitici ve öğretici yayınlarının artırılması.”

“Kadınların öğretilecek okuma-yazmanın Türkçe olacağını, bilmem söylemeye gerek var mı?

Kuzey Kürdistan’da, kız çocuklarına yönelik “Baba Beni Okula Gönder” kampanyasının aynı döneme rastlaması da tesadüf olmasa gerek..

Şart Islahat Planı’nın temel alınarak hazırlanan tüm planların temel amaçlarından birisi, TC Başbakanı Erdoğan’ın, “insanlık suçu” olarak nitelediği asimilasyondu.

Yatılı Bölge Okulları’nın açılması, Kürtçe konuşmanın yasaklanması, konuşanlardan ceza alınması, Kürtçe köy, şehir, dağ vadi isimlerinin değiştirilmesi, Kürt kültürü ve yayıncılığı üzerindeki baskılar ve benzerleri, söz konusu planların hayata geçirilmesi içindi.

Ve bu politika bugün de devam ediyor.

Bugün, Kürtçe çıkan gazete ve dergi ve kitapların başına gelenler, hepimizin malumu.

Kürt dili ve kültürünün korunması, gelişip serpilmesi için kurulan legal kurum ve kuruluşların önüne çıkartılan engeller de..

AB Uyum Paketleri uyarınca çıkartılan yasalara dayanarak Kürtçe eğitim isteyen üniversite öğrencilerinin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi.

AB prensipleri çerçevesinde “Çok dilli belediyecilik” yapmak isteyen ve bu amaçla belediye hizmetlerinde Kürtçe’yi de kullanan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş’ın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınması ve Türk yargı sisteminin de uygulamayı onaylaması, demokrasi, sivil toplum, insan hakları, hukukun üstünlüğü, halkın iradesine saygı gibi çağdaş değerlere uymaz ama, Şart Islahat Planı’nın bir parçası olduğuna kuşku yok.

“Kürt sorununda açılım yapma” söylemleri eşliğinde Diyarbakır’ı ziyaret eden, “Kürtçe eğitim” talebini, “bekara karı boşamak kolaydır. Kürtlere bu hakkı verirsek Lazlar, Çerkezler, Gürcü ve ötekiler de isterler” diyerek reddeden Erdoğan’ın bu tavrı da söz konusu plan ve projeler gereğidir.

Ayrıca Erdoğan’ın da resmi ideoloji bağımlısı olduğunu ortaya koymaktadır.

O’nun, insanlık suçu olarak nitelendirdiği asimilasyon politikalarını hayata geçirdiğini göstermektedir.

Kürtlerin asimilasyonunu mubah görev ve evlilerin boşanma zorluklarından bahseden Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile yaptığı toplantıda, Türk diliyle eğitim yapan lise ve üniversitelerin açılmasını öneriyor.

TC Başbakanı’nın bu önerisi Almanya’da değişik tepkilere neden oldu.

Hükümet kanadından gelen mesajlar, onların bu öneriye sıcak bakmadığını gösteriyor.

Oysa bu düpedüz çifte standarttır.

Çünkü bu ülkede bir milyonu aşkın Türk yaşıyor.

Almanya’da İtalyan Üniversiteleri, İngilizce eğitim veren üniversiteler ile Fransızca eğitimin yapıldığı liseler bulunuyor.
Ayrıca Türkçe dersleri veriliyor; bazı eyaletlerde Türkçe yabancı dil olarak kabul ediliyor.

Bu durumda Türkçe eğitim yapan lise ve üniversitelerin kurulmasının ne gibi sakıncaları olur ki?.

Ama çifte standarttı gelenek haline getiren Türk yöneticilerin, bu çifte standarttan rahatsız olmaya hakları yok.

Aksine sevinmeleri lazım.

Ya  Merkel “Ülkemizde, Kürtler, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyol ve Portekizliler de yaşıyor. Ya onlar da kendi dilleriyle üniversite ve lise isterlerse ne yaparız, onlara da mı vereceğiz” diye sorsaydı!..

Allah korusun, ya Merkel “Türkçe eğitim yapılan lise ve üniversitelerin kurulması talebi kadar, Kürtçe eğitim  yapılanların kurulması talebi de meşrudur” deseydi..

Yazarın önceki yazılarından:

Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2008