Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Mesud Tek
Türk medyasında, Kürt sorununa resmi ideolojinden farklı
yaklaşan kalemlerin sayısı pek azdır.
Resmi çerçevenin dışına çıkarak görüş
belirten gazeteciler, bu tavırları nedeniyle, andiçlenmişler,
işlerini kaybetmiş, yargılanıp hapse mahkum
olmuşlardır.
Bu kalemlerden birisi de Hasan Cemal’dır.
Hasan Cemal, Avrupa Parlamentosu’nda, “Türkiye’de Yeni Sivil
Anayasa Ve Kürt Meselesi” adı altında düzenlenen
konferansın konuşmacıları arasındaydı.
Hasan Cemal konferans sonrası kaleme aldığı
makalelerinde, diğer bazı şeylerin yanı
sıra, Türkiye’de, özellikle aydınlar ve barışseverler
tarafından sık-sık dile getirilen bir görüşü
tekrarladı.
“Kürt siyasal hareketinde PKK eleştirisi yok gibi!”
başlıklı makalesinde, benzeri platformlarda
yaşananların bu konferansta da yaşandığını,
Kürtlerin PKK’yi kulislerde eleştirdiklerini dile getiren
Hasan Cemal, “PKK’nın şiddet ve silah politikaları
eleştirilmeden, bir koşul olarak PKK’nın silah
bırakması istenmeden Kürt sorununu çözüm rayına
oturtmak hiç mümkün olabilir mi?” diye soruyor.
Uluslararası arenada da sık-sık dile getirilen
bir konuyu, Hasan Cemal, PKK dışındaki Kürt
politikasına yönelik bir eleştiri olarak tekrarlıyor.
Hasan Cemal’in haksızlık yapıyor.
Kendisiyle birlikte konferansa katılan HAK-PAR Genel
Başkanı Sertaç Bucak ve KADEP Başkanı
Şerefettin Elçi başta olmak üzere, bir çok Kürt
çevresi, Hasan Cemal’in iddiasını doğrulamayan
açıklamalar yaptılar; yapıyorlar.
PKK’nin özellikle son silahlı eylemlerinin, AB karşıtlarının,
statükocu güçlerle militaristlerinin işini kolaylaştırdığını,
PKK’nin tehdit ve saldırılarını göze alarak,
defalarca, her fırsatta dile getirdiler; getiriyorlar.
PKK dışındaki Kürt çevresi, Hasan Cemal ve
benzerleri istedikleri için değil, doğruluğuna
inandıkları için böyle davranıyorlar.
Öte yandan gözden kaçırılmaması gereken bir
gerçek var.
PKK de, “şiddet ve silah politikaları” da Kürtlerin
inkarı ve asimilasyonu üzerine yükselen Türk devlet politikasının
bir sonucudur.
Bu gerçek bilinmeden, sık sık dile getirilmeden,
amansız devlet terörüne vurgu yapılmadan, sadece
PKK’nin şiddetinden bahsetmek, maça 1-0 yenik başlamayı
peşinen kabul etmek gibidir.
Hasan Cemal’in maça yenik başlamayı, Kürtlerin
de yenik başlamasını istemediğinden eminim.
**
TC Başbakanı Erdoğan konuşmalarında
atasözü kullanmayı seven birisi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nun
Kürt diline ilişkin taleplerini “Bekara karı boşamak
kolaydır” diye karşılaması üzerine çok
konuşuldu, yazıldı.
Erdoğan son olarak, partisinin kadın kolları
tarafından düzenlenen bir toplantısında yine
döktürdü.
“Türklerin kökünün kazılmasını isteyenlerin”
varlığından bahseden TC Başbakanı,
her kadının en az 3 çocuk doğurmasını
istemiş ve “her çocuk bereketiyle gelir” demiş.
Türklerin kökünün kazılmasını isteyenlerin
kimlikleri konusunda bilgi vermekten kaçınan Erdoğan’a
tavsiyem, bunları uzaklarda, örneğin Kürdistan’da,
Ermenistan ve Yunanistan’da değil, yakınında,
yanı başında aramasıdır.
Çünkü aile planlaması devlet politikasıdır
ve devlet bu politikanın özellikle Kürdistan’da hayata
geçirilmesi için yüksek meblağlarda para harcamaktadır.
“Her çocuğun bereketi ile geldiği” ise koskoca
bir yalandır.
Eğer öyle olsaydı, büyük kentlerin varoşları,
bereketten geçilmez olurdu...
Oysa buralarda, sokak çocuklarından, mendil ve benzeri
şeyler satanlardan, uyuşturucu bağımlısı,
tiner kullanan, kapkaççı çocuklardan geçilmiyor.
Erdoğan’ın kaç çocuğu olduğunu bilmiyorum,
olanları da Allah bağışlasın, evlat
acısı göstermesin.
Başbakan, Türk soyunun devamı için her kadının
en az üç çocuk doğurmasını istiyor.
Ne de olsa kendisinin “tuzu kuru”, geliri değil üç,
üç yüz çocuğu besleyip yurtdışında okutmaya
yetecek kadar çok.
Çocukların, bereketleriyle birlikte dünyaya geldikleri
iddiasına en iyi cevabı bir Bektaşi veriyor.
Besleyemeyeceği kadar çocuğa sahip olan Bektaşi,
eşinin yeniden hamile kaldığını öğrenince
yüzü asılır. Olaya şahit olan softanın
birisi, Bektaşi’ye, “Allah veriyor, Allah’ın istemlerine
karşı mı geliyorsun?” der.
Bunun üzerine Bektaşi elini havaya kaldırıp
“nasıl olsa karınlarını sen doyurmuyorsun,
sadece boğazlarını delip ortaya salıyorsun”
der.
Sayın, Erdoğan, sizin tuzunuz kuru, ama herkesin
tuzunun kuru olduğunu varsaymayın.
Türklerin kökünü kazımak isteyen hayali düşmanlar
yaratarak, kadınların doğurganlıklarını
da kirli emellerinize alet etmeyin.
Yazarın
önceki yazılarından:
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|