Şehitler Günü
Mesud Tek
Ergenekon davasında yaşanan gelişmeler ile
AKP’ye yönelik açılan kapatma davasının neden
olduğu duruma ilişkin yazmak istiyordum.
Ama Kemal Ağabey benden uzun yaşayacak, yazmak
istediklerimi yazmış, hem de duru üslubuyla, net
ve anlaşılır bir dille.
Ki, değil ben, değme yazarlar bile bu konuda onun
eline su bile dökemeyiz.
Bu nedenle, daha genel bir konuya ilişkin görüşlerimi
okuyucularla paylaşmak istiyorum.
***
“10’ê Xakeleva” yaklaşıyor.
Kürt takviminde yılın ilk ayına Sorani lehçesiyle,
toprağın hareket etmesi anlamını ifade
eden Xakeleva deniyor.
Xakeleva ayının 10’nu, bazen miladi takvimle mart
ayının 30’una bazen da 31’ne tekabül ediyor.
Xakeleva ayının onu, ilk çağdaş Kürdistan
Cumhuriyeti Başkanı Qazi Mehemed ve arkadaşlarının,
gerici şahlık rejimi tarafından idam edildikleri
gün.
Bu nedenle İran Kürdistanı Demokrat Partisi başta
olmak üzere bazı Kürdistanlı örgütler (ki, bunlardan
birisi de Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK’dir) şehitlere
adadıkları bu günde, düzenledikleri değişik
etkinliklerle şehitleri anıyorlar.
***
Şehit kimdir, kime şehit denir, örneğin, kardeş
kavgasında yaşamını yitiren birisini “şehit”
olarak tanımlamak ne kadar doğrudur ve benzeri konuları,
sık-sık olmasa da tartışıyoruz.
Kürdistan özgürlük hareketinde, şehit olmak bir amaç
değildir; bugüne kadar da olmadı.
Ülkesinin kurtuluşu, halkının özgürlüğü
için mücadele eden bir Kürt yurtseverinin temel amacı,
şehit olup cenneti garantilemek değil.
O, uğruna mücadele ettiği hedeflere ulaşmak
için her türlü zorluğa katlanır, her türlü fedakarlığı
yapar, şehit olmayı göze alır.
Elbette şehit ve şehitlik olgusunun dini bir yönün
de olduğunu unutmamak gerekir.
***
Ünlü Kürt şairi Abdullah Pêşev, “Serbazî Wın”
(Meçhul Asker) adlı şiirinde, Kürdistanı ziyarete
gelen ve Meçhul Asker anıtını arayan bir yabancıya,
elindeki çelengi herhangi bir yere koyabileceğini söyler.
Şair “çünkü ülkemizin her taşının altında,
her mağarasında, her ağacının dibinde
bir şehit yatmaktadır” der.
Şair’in dediği gibi, şehitler kervanımız
uçsuz bucaksızdır.
Ama şehitlerimizi ortaklaşa anacağımız
bir günümüz yok.
Uzmanlar, ezilen halklarda ortak bilincin oluşması
ve gelişip güçlenmesinde, bayrak ve benzeri semboller
kadar, ortaklaşa kutlanan günlerin de önemli olduğunu
dile getiriyorlar.
Örneğin, Newroz, dünyanın neresinde olursa olsunlar,
tüm Kürtlerde aynı duyguya neden oluyor.
Nerede olursa olsunlar, 21 mart günü tüm Kürtler aynı
heyecanı ve coşkuyu yaşıyor.
Newroz, Ararat’tan İlam’a, Kanada’dan Japonya’ya kadar
olan coğrafyada yaşayan Kürtleri birbirine bağlıyor.
Sadece coşku ve heyecan değil, üzüntü ve keder
de insanları bir araya getirir.
Bu nedenle tüm Kürtlerin şehitlerini, içinde bulundukları
şartlar uyarınca ortaklaşa anmaları, ulusal
bilincin oluşmasına azımsanmayacak katkı
sunar.
***
Elbette, Şeyh Said’in, Cıbranlı Halıd
Bey’in, Alişêr’in, Seyid Rıza’nın, Mela Mustafa
Barzani’nin ölüm tarihleri, şehitler günü olarak ilan
edilmeyi hakkediyorlar.
Bunun yanı sıra, Kürdistanlı örgütler de,
çok değerli kadrolarını şehit vermişlerdir.
Onların şahadet tarihleri de aynı onuru hak
ediyor.
Ayrıca senenin her günü, Kürtler en az birkaç değerli
evladını şehit verdiğini de unutmamak
lazım.
Değim yerindeyse her gün, şehitler günü olarak
ilan edilmeye layık.
Ama ben, Qazi Muhammed’in idam edildiği 10’ê Xakaleva’nın,
Kürdistanlı Şehitleri Anma Günü olarak ilan edilmesinın
daha uygun olacağı kanısındayım.
Çünkü, her şeyden önce Qazi Muhammed ilk çağdaş
Kürt devletinin başkanıdır.
Muhabad’da kurulmuş ve etkisi dar bir alana sıkışmış
olsa da, Kürdistan Cumhuriyeti, tüm Kürtler tarafından
kabul edilmiştir.
Mela Mustafa Barzani yönetimindeki Barzanilerin Kürdistan
Cumhuriyeti’ne hizmet etmeleri, Türkiye ve Suriye’den giden
Kürt heyetlerinin, Kurdistan Cumhuriyeti’ni kendi devletleri,
Qazi Muhammed’i kendi başkanları olarak kabul ettiklerini
açıklamaları da bunu göstermektedir.
***
Ortaklaşa tespit edilecek bir Şehitler Günü, sadece
ulusal bilincin gelişmesine katkı sunmayacak, aynı
zamanda Kürdistanlı yurtsever güçleri birbirine yakınlaştıracaktır.
Şehitler günü tespiti, ertelenmez bir görev olarak Kürtlerin,
özellikle de Parlamentosu, Hükümeti ve Başkanlığıyla
Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’nin önünde durmaktadır.
Yazarın
önceki yazılarından:
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|