Kürt Çatısı
Mesud Tek
Çorbanın tuzlu olduğunu anlamak için hepsini yemek
gerekmez denir.
Daha ilk kaşıkta tozlu olup olmadığı
anlaşılır.
Abdullah Öcalan’ın, son birkaç avukat görüşmesinde
“çatı partisi”nden bahsetmesi üzerine, PKK ve DTP çevresinin
harekete geçmesi, tuzlu olduğunu bile-bile çorbayı
sonuna kadar kaşıklayacaklarını gösteriyor.
Çünkü, daha önce birkaç kez gündeme gelmesine ve denenmesine
rağmen bir çatı örgütü veya partisi kurulamadı,
seçimler sırasında önerilen “zeytin dalı” ise
yeşermeden, meyve vermeden kurudu.
Şimdi yine DTP’nin kapatılması halinde, yerine
ilerici ve demokratların, yurtsever ve barış
yanlılarının içinde yer alabileceği bir
çatı partisinin kurulmasından bahsediliyor.
DTP’nin ileri gelenleri konuya ilişkin görüşlerini
dile getiriyorlar.
DTP Meclis Gurubu Başkanı Ahmet Türk “Etnik temele
dayalı siyaset, gerginlik yaratıyor. Bölge değil
Türkiye partisine ihtiyaç var" diyor.
DTP yöneticileri, Trakya’daki köylünün de sorunlarına
çözümler üretecek parti ve politikalardan bahsediyorlar.
Bu söylemler, Ağrı ve yöresinde anlatılan
bir anekdotu akla getiriyor.
Hemen her seçime bağımsız aday olarak katılan
Ağrı sakini bir Azeri, seçim propagandası yaparken,
“men kesin qazanmışam, şimdi Hamdi begin oğluna
çalışıyem” diyormuş!..
Kürdistan özgürlük hareketi ile Türkiye sol, demokrasi ve
değişim hareketi arasındaki ilişki her
zaman gündemde olmuştur.
1970’li yıllardaki kadar canlı olmasa da, bu gün
de her iki hareketin birliği ve birliğin şekli
konuları tartışılıyor.
Benim de üyesi olduğum nesil, 1970’li yıllarda
Kürt hareketinin özellikle de sol Kürt hareketinin bağımsız
örgütlenmesi üzerinde çok canlı tartışmalar
yapıldığını bilir.
Ayrı örgütlenen Kürt sol partileri, değişik
nedenlerle varlıklarını duyurmalarından
sonra, bu tartışmalar kesilmese bile yavaşladı,
eski canlılığını yitirdi.
Çünkü Kürt sol ve sosyalist hareketi de kendi örgütlerini
yarattığı için tartışmalar gereksiz
hale gelmişti.
Benzeri bir durum legal alanda örgütlenme konusunda da yaşandı.
90’lı yılların başında PSK eski
Genel sekreteri Kemal Burkay’ın Deng dergisinde yayınlanan
bir yazısında, Kürt-Türk tüm ilerici, yurtsever,
demokrat ve sol kesimlerin içinde yer alacağı legal
bir parti kurulmasını önermesi, konuya ilişkin
tartışmaları başlattı.
Halkın Emek Partisi (HEP) bir anlamda bu tartışmanın
bir ürünüydü.
Bilinen nedenlerden dolayı HEP süreci başarıya
ulaşmadı.
HEP içinde yer alan Kürtler bir dönem DEP’te bir araya geldiler.
Daha sonra da her kesim kendi yoluna gitti.
Bir başka biçimde ifade edersek, özgürlük, demokrasi
ve barıştan yana olan Kürt ve Türkleri legal siyasi
partide buluşturmak; bir arada tutmak mümkün olmadı.
Bu gün Türk kesiminde başta ÖDP, EMEP olmak üzere birkaç
parti faaliyet yürütüyor.
Kürt kesiminde ise DTP, HAK-PAR ve KADEP var.
HEP türü bir örgüt yaratmak, ya da yeni bir çatı partisi
kurmak artık mümkün değil.
Çünkü HEP ve ortak parti kurma konusunda yürütülen öteki
çabaları akim bırakan, başarısız
olmasına yol açan nedenlerin önemli bir bölümü olduğu
gibi duruyor.
Ayrıca, ağır bedeller ödenerek legal parti
konusunda elde edilen kazanımların savunulması
ve geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu nedenle yeni bir çatı partisi kurma fikrini doğru
bulmuyorum.
Öcalan’ın istemi doğrultusunda harekete geçen DTP’nin,
ürün vermeyeceği kesin olan bir çaba içine girmesi, daha
ilk kaşıkta tuzlu olduğunu bildiği çorbayı
sonuna kadar kaşıklamadan öte bir şey değildir.
Elbette Kürt özgürlük hareketiyle Türkiye demokrat ve sol
hareketi arasında kopmaz bağlar vardır.
Türkiye’de yaşanan siyasi ve idari kriz, Sakarya’da
yaşanan ve Kürtlere yönelik katliamların ilk habercisi
olan olay ve benzeri gelişmeler, her iki hareketin birlikteliğini
yakıcı bir hale getiriyor.
Deneylerimiz ise, birden fazla birlik yolu olduğunu
ortaya koyuyor.
Kuşkusuz, Kürtlerin başlarını sokacakları
bir çatıya ihtiyaç var.
Bu çatı Kürdi olmalı, legal Kürt hareketlerini,
yurtsever kurum, kuruluş ve şahsiyetlerini bir araya
getirmeli..
Kürdi bir çatı, Türkiye demokrasi ve değişim
hareketiyle sağlıklı ve sonuç alıcı
birlikler kurulmasına yardımcı olur; önünü
açar.
Bu nedenle DTP yöneticileri akıntıya kürek çekmeyi
bir kenara bırakmalıdırlar.
Çatı örgütü kurmak amacıyla harcayacakları
mesailerini, Kürdi çatının oluşturulmasında
harcarlarsa daha hayırlı bir iş yapmış
olurlar.
Yazarın
önceki yazılarından:
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|