İyi Şeyler
Mesud Tek
“Türkiye’de bazen iyi şeyler de oluyor”
söylemini, ara sıra televizyon ekranlarından duyar,
gazetelerden okuruz.
Son dönemde, bu kadar kötü ve olumsuz gelişmelerin
yanı sıra, iyi şeylerin de olduğu doğru.
Bunların başında Irak Cumhurbaşkanı
Celal Talabani’nin Türkiye ziyareti geliyor.
Hatırlayayım, Eski Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Kürt olduğu için Sayın Talabani’yi
davet etmiyor, Kürtlerin de içinde yer aldığı
Irak heyetleriyle görüşmüyordu.
Generaller ise, “teröristlere yardım edenlerle
görüşülmez” diyerek Sezer’in tavrını desteklediler,
Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani’yi
karşılamaya hazırlanan dönemin Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül’ün önüne takoz koydular.
Celal Talabani’nin ziyareti, bu benzeri gelişmelerin
yaşanmasından sonra gerçekleşmesi önemliydi,
“iyi şeyler” kategorisine girmeyi hak ediyordu.
Aynı kategoriye girmeyi hak eden bir başka
gelişme ise, Bağdat’ta, Sayın Neçirvan Barzani’nin
Türk Heyeti ile bir araya gelmesi.
Hem Sayın Talabani’nin ziyareti hem de
Sayın Neçirvan Barzani’nin Türk heyetiyle görüşmesine
yönelik çok şeyler söylendi, söyleniyor; yazıldı,
yazılıyor..
Nalıncı keseri gibi kendine yontmayı
adet haline getirmiş bazıları, devletin söz
konusu tavır değişikliğini, Türk Ordusu’nun
sınırdaki PKK üslerine yönelik “başarılı”
hava ve kara harekatlarına bağlıyorlar.
Harekatların, Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’ni
tavır değişikliğine ittiğini iddia
ediyorlar. Güneyli liderlerin özellikle de Mesud Barzani’nin
siyaset değişikliğine gittiğini söylüyorlar.
Bu değerlendirme AKP hükümeti yetkilileri
ve öteki devlet adamları tarafından da paylaşılıyor;
sık-sık dile getiriliyor.
Oysa, Güney Kürdistan’daki gelişmeleri
yakından takip edenlerin de bildiği gibi, bu değerlendirmeler
gerçeği yansıtmıyor.
Çünkü Güneyli liderler dün ne diyorlardıysa
bugün de aynı şeyleri söylüyorlar.
Onlar, Kürt sorununun diyalogla, barışçıl
yol ve yöntemlerle çözülmesi talebini ilk kez dillendirmiyorlar
ki..
Güney Kürdistan Siyasi Önderliği, ta başından
itibaren komşu ülkelerle, özellikle de Türkiye ile iyi
ilişkiler kurma arzusunu dile getirdi.
Onlara dostluk ve işbirliği elini
uzattı.
Sadece onlar değil, Kuzeyli siyasi örgütlerler,
sağduyu sahibi bazı Türk kesimleri de Güney Kürdistan
Hükümeti ile iyi ilişkiler kurulmasını talep
ettiler.
ABD ve Avrupa Birliği de öyle.
ABD’nin, sorunların çözülmesi için, Ankara’ya
adres olarak Hewlêr’i de göstermesi sır değil.
AB, Güney’e yönelik askeri harekatlara karşı
çıkarken, Ankara Hewlêr yakınlaşmasını
da talep ediyordu.
Doğrusu olan da buydu; aklı selim
bunu gerektiriyordu.
Türk devleti yöneticilerinin çağrılara
kulak astıklarını, aklı selimin gereklerini
yerine getirip, Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile ilişkiler
kurmaya karar verdiklerini söylemek, onlar için hak etmedikleri
bir övgü olur.
Irak ve Güney Kürdistan doğal gazını
Avrupa’ya taşımayı amaçlanan Nebocco projesinin
bu tavır değişikliğindeki etkisi, görmezden
gelinmeyecek kadar önemli.
Bağdat’ın açıkladığı
ve gelecekte petrol alanında birlikte çalışacakları
şirketleri gösteren listede TPAO’nun yer almaması
da, söz konusu tavır değişikliğinde, en
az Nebocco projesi kadar etkili olmuştur.
Bağdat’ta aradığını
bulamayan Türkiye’nin, Hewlêr’e petrol şirketleriyle
sözleşme yapma yetkisini tanıyan Bağdat-Hewlêr
anlaşmasından faydalanma arzusu, devleti bu tür
bir tavır değişikliğine ittiğini
kim inkar edebilir ki..
Benzeri yanlış, haksız değerlendirme
ve tavırlar, biz Kürtlerin cephesinde de yaşanıyor.
Bunların başında, “Türkiye-Kürdistan
Bölgesel Hükümeti yakınlaşması, PKK’yi etkisiz
hale getirmek içindir” tarzındaki değerlendirme
geliyor.
“Türk heyeti ile Neçirvan Barzani sadece PKK’yi
konuştular” deniliyor.
PKK’nin sınırdaki varlığı,
başından itibaren Kürdistan Hükümetiyle Türkiye
arasında sorun oluşturduğu bir gerçek.
Bu nedenle görüşmelerde PKK’nin de gündeme
gelmesi doğal ve işin tabiatı gereği.
Diyalog ve görüşmeler, sorunlara çözüm
yolu bulmak için yapılır, iş olsun diye değil..
Kaldı ki Türkiye ile Güney Kürdistan arasındaki
tek sorun PKK değil.
Kerkük, Anayasa, federasyon, petrol yasası
ve benzeri konularda da sorunlar yaşanıyor.
Ki, bu ve benzeri sorunlar Türkiye’nin Irak’ın
iç işlerini burnunu sokmasından kaynaklanıyor.
Nedenleri ne olursa olsun, Türkiye ile Kürdistan
Bölgesel Hükümeti arasında ilişkilerin başlaması
önemli.
Türk devletinin ilk resmi görüşmenin Bağdat’ta
yapılmasıyla, merkezi hükümet temsilcilerinin de
görüşmede hazır bulunması ve görüşmeler
esnasında savaş uçaklarının Qandil’i bombalamasıyla
vermek istedikleri mesaj, bu önemi azaltmaz.
İkili ilişkilerde yeni bir dönemin
başladığını söylemek mümkün.
Ama her başlangıç gibi, bunun da
sorunlarla yüz yüze kalacağını bilmek için
allemey-i cihan olmak gerekmiyor.
Hele bu başlangıcın taraflarından
birisi, ezber bozmada bir hayli zorlanan Türkiye ise..
Türkiye-Kürdistan hükümeti diyalogu, zayıf
da olsa, bir çok sorun ve engellerle yüz yüze kalsa da, diyalogsuzluktan
bin kat daha iyi olduğunu düşünüyorum..
Sadece, sorunların diyalog yoluyla çözülmesinin,
globalleşme sürecinin öne çıkarttığı
değerlerden biri olması nedeniyle değil.
Diyalogun her iki halkın çıkarına
olmasından, bölgede barış, huzur ve istikrarın
sağlanmasına yapacağı katkıdan dolayı
da.
Yazarın
önceki yazılarından:
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|