1000 İmza ve “Yabancı”lar
Mesud Tek
1000 Kürt politikacı, aydın ve sanatçının
imzasıyla yayınlanan ortak çağrı metnine
yönelik eleştiriler, konuya ilişkin değerlendirme
ve tartışmalar devam ediyor.
Sorunlara maksimalist açıdan bakanlarla,
tartışmaları uç noktalarda yapan birkaç kalemi
saymazsak, söz konusu tartışmalar yararlı oldu;
oluyor.
Bu vesileyle, Kürdistan özgürlük hareketiyle,
kısa ve uzun vadeli hedefleri, hedeflere varmak için
yapılması gerekenlere ilişkin görüşler
tekrar dile getirildi; tartışıldı.
Bazı aşırılıkların
yaşanması, bu tartışmaların yararlarını
ortadan kaldırmaz.
Ben de tartışmalara bir ucundan katılmış
ve geçen haftaki yazımda, konuya ilişkin görüşlerimi
dile getirmiştim.
Bu yazımda da, ortak metinin önemli bulduğum
bir yönüne ilişkin görüşlerimi okuyucularla paylaşmak
istiyorum.
Kanımca ortak çağrının önemli noktalarından
birisi de, Avrupa Birliği ve ABD’yi, Kürt sorununun
çözümünde daha fazla aktif olmaya ve görev almaya çağırmaktı.
Ortak çağrının bu bölümü de,
öteki bölümleri gibi tartışmalara konu oldu, hem
Kürtlerin cenahında, hem de Türklerin cenahında..
Her iki kesimden eleştiriciler, AB ve
ABD’ye yönelik çağrıyı hedef tahtasına
yerleştirdiler.
Türk ve Kürt kesiminden bazıları,
“sorunu kendi dinamiklerimizle çözmek varken, güvenilmez,
kendi bencil çıkarlarından başka bir şey
düşünmeyen yabancıları müdahil olmaya çağırmanın
ne gereği var” diyorlar; tepki gösteriyorlar.
Her şeyden önce yabancı kavramı
“mutlak” bir kavram değil; göreceli bir kavramdır..
Örneğin, biz Kürtler açısından
Türkler, Farslar, Araplar da “yabancı”lar, İngilizler,
Fransızlar, Amerikalılar, Almanlar da..
Bu nedenle Kürtler ve Türkler için geçerli
olan, genel bir “yabancı” tanımını yapmak
çok zor.
Kaldı ki, dünyayı büyükçe bir köy
haline getiren küreselleşme sürecinde bu tanımı
yapmak, daha da zor..
Bu nedenle “yabancılar işimize karışmasınlar.
Bu işi kendi aramızda çözeriz. Yabancıların
müdahalesi sorunun çözümünü zorlaştırır” ve
benzeri söylemler, eğer herhangi bir art niyet yoksa,
gereksiz bir hamasettir.
Aynı zamanda, bazıların “iç
dinamikler belirleyicidir, dış dinamikler etkileyicidir”
tarzındaki ezberi bozmadıklarını gösteriyor.
Oysa deneyler bu konuda var olan ezberin her
zaman doğru olmadığını söylüyor.
Örneğin Türkiye’de, iç dinamiklerin, bırakın
öteki tüm sorunların çözümünde anahtar bir rol oynayan
Kürt sorununu çözmeyi, 301. Maddenin yarım yamalak değiştirilmesinde
bile etkin olamamıştır.
Makyajdan öte bir anlam ifade etmeyen 301. Madde ile ilgili
değişiklikte “Yabancılar”ın, (yabancı
burada AB oluyor) önemli etkisi inkardan gelinmez.
Aynı şeyleri Ortadoğu düzleminde
yaşanan gelişmeler için de söyleyebiliriz.
ABD ve müttefiklerinin, Afganistan ve Irak’a müdahalesi ve
bu müdahaleler sonucu tarihin tanık olduğu en kanlı
ve gerici diktatörlüklerden Talıban yönetimi ve BAAS
rejiminin yıkılması, Ortadoğu haklarının,
bazıların sevdiği değimle iç dinamiklerin
mücadelesine ivme kazandırdı.
Çok iyi biliyoruz ki Kürtler başta olmak
üzere, Şii Araplarla ilerici ve demokratik güçlerin BAAS
diktatörlüğüne karşı verdikleri mücadele, ödedikleri
bedel Saddam rejimini yıkamadı.
Aynı şeyler Türkiye’deki değişim
ve gelişmeler için de geçerli.
Eğer bugün Türkiye’de var olan yarım-yamalak
bir demokrasinin (büyük çoğunluğu kağıt
üzerinde kalmış olsalar da), yapılan reformların
AB sürecinin ürünü olduğunu söylersem, dış
dinamiklerin rolünü fazla abartmış mı olurum?
Ayrıca unutmamalıyız ki, Kürtler
sık-sık uluslararası güçlere sessiz kalmama,
harekete geçme çağrısı yaptılar; yapıyorlar.
Örneğin, başta PNK-Kürdistan Yurtsever
Platformu, Avrupa Kürt Platformu-PKE olmak üzere bir çok yurtsever
örgüt tek başına ya da birlikte Birleşmiş
Milletlere, NATO’ya AB’ye çağrı yaptılar.
Kürt halkına yönelik katliamları
engellemek amacıyla, Kosova ve Doğu Timor’da yaptıkları
gibi müdahil olmalarını istediler.
Küreselleşme sürecini, Türkiye, Kürdistan
ve Ortadoğu’nun şartlarını, geçmişte
yaptığımız çağrıları dikkate
alırsak, ortak çağrının AB ve ABD’ye yönelik
talebin haksız ve yersiz eleştirilere hedef olduğunu
görürüz.
Elbette iç dinamikler oluşmadıkça,
harekete geçmedikce, dış dinamikler köklü değişikliklere
yol açamazlar.
Doğrusu olan, iç ya da dış dinamiği
gereğinden fazla büyütmemektir.
İç ve diş dinamiklerin etkilerini
abartmak, bizi yanılgıya götürür..
İstenir olan iç ve dış dinamiklerin
uyumu ve birliğidir.
Başarı, zafer bu uyum ve birliğe
bağlıdır.
Bu nedenle Kürt yurtsever hareketin önündeki
görevlerden birisi de, iç ve dış dinamiklerin uyumu
sağlamaktır.
Ortak çağrıya imza atan 1000 Kürdün
oluşturduğu geniş yelpaze, bu önemli görevin
yerine getirilmesinde önemli bir şanstır.
Bu şansı kaçırmamak gerekir.
Yazarın
önceki yazılarından:
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|