PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
Taraf Olmak

Mesud Tek

Ergenekon Davası’na ilişkin tartışmalar devam ediyor.

Tartışmaya katılanlar, meşrebine uygun davranıyorlar ve bu ülkede adet olduğu üzere, nalıncı keseri gibi hep kendine yontuyorlar.

“Ulusalcılar”, davanın önemini azaltmak için Erbakan’ın, Susurluk’a yönelik “fasa fiso” söylemine benzer söylemleri kullanıyorlar.

AKP’nin kapatılması davasına misilleme olarak değerlendirdikleri Ergenekon Davası’nın şişirme olduğunu, kısa bir süre sonra söneceğini dile getiriyorlar, yazıp çiziyorlar.

Bununla da yetinmiyorlar, darbe hazırlığı yaptıkları mahkeme kararıyla da tescil edilen emekli generallerin gözaltına alınmalarını protesto etmek amacıyla gösteri yapıyorlar.

AKP ve hükümetin etkisi altındaki medya organları ve kalemler ise farklı telden çalıyorlar.

Davayı, AB ve demokrasi karşıtlarının, darbe heveslilerinin yargılanması olarak görüyorlar.

“Devletin bağırsaklarını temizlediğini” söylüyorlar.

Bazıları da demokrasiyi ve sivil siyaseti korumak amacıyla Ergenekon karşıtı pozisyon almayı öneriyorlar.

Elbette, sorun farklı formalara sahip iki takım arasındaki maç kadar basit değil, karma karışık.

Şu ya da bu tarafta yer alanlar, her konuda aynı düşünmüyorlar; farklı-farklı tavırlar gösterebiliyorlar.

Ergenekon Örgütü’nün Kıbrıs’ta “çözümsüzlüğü çözüm politikası” olarak dayattığı, AB karşıtı olduğu, demokratik hak ve özgürlükler lafını duyduğunda cin çarpmışa döndüğü bir gerçek.

Ergenekon’un Kürdistan’daki icraatları ise herkesin malumu. Binlerce faili devlet cinayeti, binlerce köyün yerle bir edilmesi, milyonlarca insanın ata baba toprağını terke zorlanması, vb..

Ama Ergenekon’un, sivil ve askeri bürokratik kesimlerden oluşan bir kurum olduğu, devletin bilgisi ve kontrolünde gelişip semirdiği de bir başka gerçektir.

Ergenekon ile birlikte adı anılan subaylar, Kürdistan’daki icraatlarını, canları öyle istedikleri için değil, tekçi devlet siyasetinin gereği olarak yaptılar, devletin Kürtlere yönelik inkar ve imha planlarını hayata geçirdiler.

Bu gerçek göz önünde tutulmadan ve gereği yerine getirilmeden, yani “Büyük Ergenekon”a, bir başka değişle muvazzaf subay ve bürokratlara da dokunulmadan atılacak adımlar başarısızlığa mahkumdur.

Ne yazık ki, AKP hükümetinin tavrı ve bazı gelişmeler bu konuda iyimser almamızı engelliyor.

Kamuoyuna ifşa edilmesinin üzerinden bunca zaman geçti.

Ama, AKP hükümeti, Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan, “Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” karşısındaki dut yemiş bülbül tavrını sürdürüyor.

Oysa, askerin siyaset üzerindeki vesayetinin devamını sağlamak amacıyla hazırlanan “Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” ile Ergenekon’un hedefleri hemen-hemen aynı.

Bir elmanın iki yarısı gibiler.

Aralarındaki tek fark, Ergenekon’un amaçlarına ulaşmak için askeri bir darbeyi öngörmesi ve bunun gereğini yerine getirmesi.

“Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” ise gerçekçi; darbe yerine, kadife yumruğu tercih ediyor..

Bu nedenle, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) ve “Büyük Ergenekon”’ yerinde kaldıkça, askeri vesayet sistemi ve Büyükanıt’ın, kefil olduğu “iyi çocuklar”ı serbest bırakan yapı sorgulanmadıkça, jandarmaya bütün toplumu izleme, medya ve siyaseti takip etme yetkisi veren “Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü” (EMASYA)“ devam ettiği müddetçe devletin bağırsaklarını temizleme” operasyonu, emekli darbeci generallerin tasfiye edilmesinden öte bir anlam ifade etmeyecektir.

Ama, sadece darbeci generallerin tasfiyesine yönelik de olsa, Ergenekon davası önemlidir.

Ve ben AB yandaşları, demokrasi ve sivil siyasetten yana olanların, Ergenekon karşıtı cephede yer almaları gerektiğini düşünüyorum.

Bu karşıtlık AKP’ye destek anlamına gelse de..

Bizim cephede de farklı yorumlar yapılıyor.

Olayı Kemalistlerle dincilerin kapışması olarak görüp, küçümseyenlerle tarafsız kalmamızı önerenler var.

Öcalan avukatlarıyla yaptığı son görüşmesinde, “yaşananlar hegemonik savaştır”; “ulusalcılarla 1920-30 yılları arasındaki Kemalist sistem tasfiye ediliyor”, diyor.

“Kürtler dikkatli olmalıdır” diyen Öcalan da, köklerini İsrail, ABD ve İngiltere’ye kadar uzattığı “hegemonik savaş”ta Kürtlerin taraf olmamasını istiyor.

Ben ise farklı düşünüyorum.

Kürtlerin, kendilerini de çok yakından ilgilendiren “hegemonik savaşta”, ya da Kemalistlerle dincilerin kapışmasında tarafsız kalamayacaklarını, kalmamaları gerektiği inancındayım.

Kürtlerin de Ergenekon karşıtı cephede yer almaları gerekir.

Çünkü Ergenekon’un karşıtı olduğu AB, demokrasi ve benzeri değerlere ve bu değerlerin yerleşmesine ihtiyacımız var.

Çünkü, Türkiye’de yapılan askeri darbelerden en çok çeken bir halk olarak, darbecilerin karşısında yer almamız eşyanın tabiatı gereğidir.

Çünkü, Kürtler, “Kemalist sistemin” tasfiye edilmesi sürecinde tarafsız kalmamalı, aksine bu sürece katılmalıdırlar.

Bu katılım AKP’ye destek olarak yorumlansa da..

Kürtlerin yeri, demokrasi, özgürlük ve emek cephesidir.

Bu cephede yer alanların, aynı zamanda darbelere ve askeri vesayete karşı olmak gibi bir görevleri olduğu unutulmamalıdır.

Yazarın önceki yazılarından:

Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 

 

 
 
PSK Bulten © 2008