Yalandan Kimin Evi Yanmış
ki!.
Mesud Tek
“Yalandan kimin evi yanmış ki” denir.
Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve idari yapısına
“cuk” diye oturan bu söylem, özellikle de siyaset erbabı
ve yönetici elit için söylenmiş sanki..
Yalandan ev yansaydı, Türkiye yangın
yerine döner, taş üstünde taş kalmazdı!
Oysa, siyaset erbabı ve yöneticiler ev
üstüne ev ediniyorlar ve bu işte en büyük yardımcıları
yalan ve dolanları..
Geçen hafta yalanların üstüne bir yalan
daha eklendi.
Daha doğrusu TC Cumhurbaşkanı, çiğnene-çiğnene
çürüyen sakızı bir kez daha çiğnedi.
TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hacı
Bektaşi Veli’yi anma etkinliklerinde yaptığı
konuşmada, “Alevisiyle, Sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle
hepimiz biriz” diye buyurmuş..
Söylem yabancı değil, daha önce de siyasetçilerin,
devlet yöneticilerinin ağzından binlerce kez duyduklarımızdan.
Alevisiyle ve Sünnisiyle hepimiz birsek eğer,
Aleviler niçin bugüne kadar dini vecibelerini özgürce yerine
getiremediler; getiremiyorlar.
Hepimiz bir isek eğer, Alevilerin de vergileriyle
giderek semiren Diyanet İşleri Kurumu niçin Aleviler
için bir asimilasyon makinesi görevini icra ediyor.
Alevi köylerine cami yapmak, Alevi öğrencilerine
de Sunni İslam inancına göre dizayn edilen din derslerine
girmeyi zorunlu hale getirmek, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararlarına uymamak
Alevisiyle Sünnisiyle bir olmamızın gereği
mi yoksa?
Pir Sultan etkinliğine katılan sanatçı,
yazar ve şairleri diri-diri yakmak ve bu cinayete seyirci
kalmak, “dışarıdaki halkımızın
burnu bile kanamadı” diyerek Madımak Oteli’ni ateşe
verenlerin sırtını sıvazlamak, yerleri
tespit edilen failleri yakalamamak ve işlediği cinayetler
ayyuka çıktığında Ergenekon’u günah keçisi
yaparak Madımak’ı da ona yükleme cinliğini
yapmak ta “Alevisiyle Sünnisiyle biriz” yalanının
bir parçası olsa gerek.
“Alevi açılımı”nı diline
pelesenk yapan AKP’nin, Alevilerin talepleri karşısında
dut yemiş bülbüle dönmesi, cemevlerinin ibadethane olarak
kabul edilmesi için yasal düzenleme yapmaktan cin görmüş
gibi kaçması da, Alevisiyle Sünnisiyle bir olmanın
gereklerinden biridir herhalde..
TC Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, söylediklerinin
inandırıcı olmadığının
bilincinde olacak ki, konuşmasının bir yerinde
“tarihten bugüne ne yazık ki hepimizi incitecek bir takım
yanlışlıklar olmuştur” diyor.
Abdullah Gül’ün kendisinin, Alevilere yapılanlardan
incinip incinmediği konusunda bir şey söyleyecek
durumda değilim.
Ama Madımak katliamında yer alanlardan
bazılarıyla siyasi yol arkadaşlığı
yaptığını, Madımak katliamı
sanıklarını cezaevinde ziyaret eden bir Adalet
Bakanı ile çalıştığını
ve söz konusu bakana bu yaptığından dolayı
itiraz etmediğini çok iyi biliyoruz.
Bilmiyorum, Abdullah Gül, Madımak’ta mahsur
kalanları kurtarmaya gelen güvenlik güçlerine geri çekilme
emri verenler ile, “dışarıdaki halkımızın
burnu kanamamıştır” diyen dönemin Başbakanı
Çiller’i de “incinen herkes” içinde görüyor mu?
Eğer görüyorsa, kusura bakmasın onların
fuzuli avukatlığını yapmış olmuyor
mu?
Yoksa “yüce Türk devleti”nin bekası, mızrak çuvala
sığmadığında, devletin başı
olarak bu tür cinayetleri “bir takım yanlışlar”
olarak lanse etmeyi mi gerektiriyor?
Abdullah Gül de yol arkadaşı Tayip
Erdoğan gibi Alevilere mal olmuş söylemleri kullanıyor
ve “incinsen de incitme” diyor.
Bugüne kadar devlet tarafından incitilen
Alevilere, “incinsen de incitme” demek, Alevileri celladını
sevmeye çağırmaktır..
Bu söylemin amacı, Alevileri, kendilerini
inkar eden, asimilasyonu temel hedef olarak gören, bu amaçla
katliamlar planlayıp hayat geçirmek te dahil her yola
başvuran devlete karşı mücadele etmekten vazgeçirmek
ve onları sisteme bağlamaktır.
Oysa Alevilerin haklarına kavuşması,
dini vecibelerini özgürce, hiçbir baskı ile karşılaşmadan
ve kayıtsız şartsız yerine getirmesi,
kendilerini inciten devleti incitmekle, Kemalist ve tekçi
devlet sisteminin dışına çıkmakla olur.
Elbette, sosyal ve aile ilişkilerinde
incinsen de incitme söylemi doğru ve gereklidir.
Ama Alevilerin hak ve özgürlükleri söz konusu olduğunda
bu söyleme bağlı kalmak, resmi ideolojiye hizmet
etmekten öte bir anlam ifade etmez.
Alevilerin haklarına kavuşması,
“kısa çöpün uzun çöpten hakkın alması” Pir
Sultan Abdal’ın söylediklerini yapmakla, “münkire kılıç
çalmak, yoksulun hakkın almak” için bir olmakla gerçekleşir.
Abdullah Gül’e karşı çıkarken
Kemalist devlet sistemine incir yaprağı olmak, Alevi
inancıyla uyuşmaz.
Türkiye’nin çok sesli ve çok renkli yapısını
inkar eden, bu ülkede yaşayan öteki etnik ve dini gurupları
inkar ve imha etme temeli üzerinde yükselen TC’nin incir yaprağı
olma şerefi, tek ayak üzerinde binlerce yalan söyleyenlere
ait olmalı.
Ezilenlere ve mazlumlara değil!...
Yazarın önceki yazılarından:
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|