PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..

Mesud Tek

Erdoğan-Doğan kapışmasında ortalık toz duman, göz gözü görmüyor.

Karşılıklı suçlamaların bini bir para.

İthamlar, “iftira ve karalama” almış başını gidiyor.

Tarafların, kamuoyunun yakından takip ettiği ve takım tutar gibi taraftarı olduğu kavganın ne zaman biteceğine ilişkin soruya verdikleri cevaplar, savaşın devam edeceğini gösteriyor.

Doğan Medya Gurubu (DMG) ve DMG’dan  ekmek yiyen ve ekmeğini yediği kesimin kılıcını çekenler, “Başbakan demokrasiyi içine sindirene, özgür basına tahammül gösterene kadar” savaşacaklarını “biat medyası” olmayacaklarını söylüyorlar.

Erdoğan cephesi ve ”yandaşı medya” da, DMG’nun, AKP yöneticileri ve belediye başkanlarının karıştığı yolsuzlukları dile getirmesinden, bahsetmesinden, “dini bütünlerin”, halkın dini ve yardımsever  duygularından yararlanarak topladıkları parayı iç etmelerinin bir ifadesi olan ve ucu AKP ve yandaşlarına da dokunan Deniz Feneri davasını gündeme taşımasından rahatsız.

DMG’nun, arpasını kısıldığı için AKP’ye saldırdığını yazıyorlar, çiziyorlar.

“Savaş, DMG, medyalığını bilene, gücünü rant elde etmek için kullanmaması gerektiğini öğrenene kadar devam edecek” diyorlar.

Anlayacağımız bu kapışma daha uzun bir süre devam edecek.

Çünkü Erdoğan’ın ne demokrasi ve özgür basını içine sindirmeye niyeti var ne de yapısı buna uygun.

Öyle olsaydı eğer, kendisinden rant talep eden DMG’una anında tepki gösterir, talebi bugün  şantaj aracı olarak kullanmazdı.

“Yetimin hakkını hortumculara yedirmeyeceğiz” teranesini ağzından düşürmeyen Erdoğan, partisine bağlı belediyelere yönelik yolsuzluk iddialarını dikkate alır, rüşvet aldığı belgelenen bir yardımcısından hesap sorar, gerekeni yapardı.

Oysa Erdoğan bunları yapmadı, kendi hortumcularına, rüşvet yiyicilerine kol kanat gerdi, onları korudu, kolladı.

Böyle yapmakla da “merkeze kaydığını”, hükümet olmanın gereklerini yerine getirdiğini gösterdi.

Çünkü Türkiye’de hükümet olmak demek, aynı zamanda devletin olanaklarını yandaşları arasında paylaştırmak demektir.

Rantın tadını alan, kendisini devlet olanaklarının gizemine kaptıran AKP yandaşı medya, şimdi pastanın bütününe talip.

Bu nedenle rant sofrasına daha önce oturanları, saf dışı bırakmak istiyor.

Eski kurtlar ise direniyorlar.

“Pastadaki payımızı kimseye yedirmeyiz, kimseyle paylaşmayız” diyemedikleri için de “biat medyası olmayacağız” diyorlar.

Bu söylem, bu efelenme, Türk medyasının, özellikle de DMG’nun ağzına hiç mi hiç yakışmıyor.

Devlete, resmi ideolojiye biat etmek ve bunun gereklerini yerine getirmek, Türk medyasının en belirgin özelliğidir.

Bir avuç onurlu kalemin dışında, bugün Türk medyasının durumu aşağı yukarı aynıdır; biat edilen ara sıra değişse de..

Rutinin dışına çıkan gazete ve gazetecilerin başına gelenlerin, pişmiş tavuğun başına gelmediği de hepimizin malumu.

 “Hafıza-yi beşer nisyan ile malûldür” denir.

Türkiye hafıza sorunu olan insanların çoğunlukta olduğu bir ülke.

Ama gazete ve televizyon sorumluların kışlalarda ağırlandıkları, yapılan bilgilendirme toplantılarında, generaller tarafından “terör belası” konusunda aydınlatıldıkları, yayın politikaları ve manşetlerini omuzu kalabalık subayların direktifleri doğrultusunda belirledikleri dönemin üzerinden çok zaman geçti mi ki, unutulmuş olsunlar..

Türk medyası, Kürtlere karşı yürütülen kirli savaşta, militaristlerin, sömürgecilerin borazancılığını yaptı; yapıyor.

Hakkını yememek lazım.

Generallere ve kirli savaşa hizmet konusunda, kimse DMG’nun eline su dökemez.

Elhak, DMG bu işi layıkıyla yerine getirdi.

Ve elbette karşılığını da aldı, servetine servet, şirketlerine şirket kattı..

Özcesi, ne Erdoğan demokrasiyi içine sindirecek, ne de özgür medyaya tahammül gösterecek..

Çıkar guruplarının leşin paylaşılması konusunda uzlaşmaları da mümkün olmayacağına göre, Doğan-Erdoğan savaşı devam edecek demektir.

Savaşlar genel olarak kötüdür.

Ama bence bu savaş iyi bir savaştır.

Kürtlerin, emekçilerin, barış, demokrasi ve özgürlük yanlılarının çıkarınadır.

En azından taraflar, karşılıklı olarak kirli çamaşırları açığa çıkarttıkları ve böylelikle sistemin ne kadar çürüdüğünü bir kez daha ortaya koydukları için, çok hayırlı bir iş yapmış oluyorlar.

Bu nedenle ben her iki tarafında bu kavgada tutarlı ve kararlı olmalarını istiyorum, savaşı sonuna kadar yürütmelerini destekliyorum.

Bu savaşta bizim kaybedecek bir şeyimiz yok, aksine çok şey kazanabiliriz.

Tabii eğer, savaşın “demokrasi”, “özgür basın”, “yetimin hakkını koruma” adına yapıldığı propagandasını açığa çıkartır, yaşananların, leşe tek başına sahip olmak isteyen akbabaların kapışmasından öte bir şey olmadığını bilir ve halkı bu konuda bilinçlendirirsek..

Yazarın önceki yazılarından:

Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2008