Terk Etmesi Gerekenler..
Mesud Tek
TC Başbakanı Erdoğan’ın, son Kürdistan
ziyareti ve sonrasında dile getirdikleri, onun yüzündeki
maskeyi alaşağı etti, gerçek yüzünü tüm çıplaklığı
ile ortaya koydu.
Başbakan, bu ziyaretlerinde de sakızını
ağzından düşürmedi.
Laf olsun babında demokrasiye değinen Başbakan,
resmi söylem gereği bol-bol yatırım ve hizmet
vaadinde bulundu.
Selahaddin Eyübi’yi, Malazgirt’i anlattı.
Birlik ve beraberlikten, ortak kaderden, Kürt-Türk kardeşliğinden
bahsetti.
Et-tırnak masalını söyledi.
Özcesi, Başbakan’ın konuşmasında her
şey vardı, ama yangını söndürecek, Kürt
sorununu çözmeye yardımcı olacak söylemler, plan
ve projeler yoktu.
Zaten AKP ve hükümetinin böylesi bir derdi de yok.
Startı erken verilen mahalli seçimlere girildiği
bu dönemde, onların tek derdi “Diyarbekir kalesini” düşürmek!.
Varsa yoksa belediye başkanlıklarını
DTP’nin elinden almak!..
Bu amaçla devlet olanaklarının seferber edilmesi
bir yana.
Kürdistan’daki belediyelerin Kürtlerin elinden çıkartılması
bir devlet politikası haline gelmiş bulunuyor.
Devlet bu politikasını AKP eliyle hayata geçirmek
istiyor.
Bu konuda AKP ile devletin derinlikleri, sivil ve askeri
bürokrasi el ele, omuz omuza.
Başbakan bu nedenle DTP’ye saldırıyor.
Daha düne kadar celladı olanları taklit ediyor,
onların izinde yürüyor.
Onlar gibi DTP’nin adını ağzına almak
istemiyor, “malum parti” söylemini kullanıyor.
E-muhtıra, kapatma davası ve benzeri gelişmeler,
AKP’yi yola getirmiş anlaşılan.
Erdoğan, kendisini dinlemeye gelen Kürtlerin gözünün
içine baka-baka, resmi Kemalist söyleme karşı olanların
“tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek dil” söylemini
kabul etmeyenlerin, nereye istiyorlarsa oraya gitmelerini
istiyor.
Oysa bir avuç işbirlikçi ve Kemalizm yardakçıları
hariç, AKP’ye oy verenler de dahil, Kürtlerin büyük bir bölümü
resmi ideolojiye karşılar; mücadele ediyorlar, bu
mücadelede kurban veriyorlar.
Başbakan’ın, kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri
terki vatan etmeye çağırması, faşistlerin
“ya sev ya terk et” söyleminin bir başka biçimde ifade
edilmesidir.
Bu, Türk ve İslam bir toplum yaratmak amacıyla,
dilleri, kültürleri, tarihleri, örf ve ananeleriyle Kürtleri
öğütmek isteyen değirmene, İslami geçmişe
sahip bir iktidar tarafından su taşınmasıdır.
Bizden ülkemizi terk etmemizi isteyen Başbakan, kimi,
kimin toprağından sürmek istiyor.
Burası Kürdistan ve biz binlerce yıldır burada
yaşıyoruz.
Biz, kimsenin ülkesini işgal etmedik.
Ülkemizi işgal eden Türk sömürgecileri, şimdi de
resmi ideolojiye karşı çıkan Kürtleri kapı
dışarı etmek istiyorlar.
Oysa Kürdistan’ı terk etmesi gerekenler, sömürgeci sistem
ile bu sistemin her soydan, her boydan ve renkten destekçileridir.
Son söylemleri göstermektedir ki, Başbakanı da
bu kategori içine yer almakta.
Güvenlik güçlerinin, polis ve jandarmanın amansız
saldırıları yetmemiş olacak ki, Başbakan,
İstanbul’un bir semtinde gösteri yapanlara pompalı
tüfekle ateş edenlerin, “vatandaş kendisini koruyor”
diyerek sırtını sıvazlıyor, halkı
bu tür saldırılara teşvik ediyor.
Türk toplumunda orduya polise yardımcı olma geleneği
çok güçlü!.
Adalete güvensizlikten olacak ki, halk suçluların cezasını
kendisin vermek istiyor, bu nedenle sık-sık linç
girişimleri yaşanıyor..
Özellikle Batı’da, Kürtler, hak arayan emekçiler ve
gösteri yapan devrimci demokratlar, güvenlik güçlerinin saldırılarının
yanı sıra, faşistlerin yönlendirdiği halkın
linç girişimlerine de maruz kalıyorlar.
Başbakan’ın linçseverlerin sırtını
sıvazlamasından sonra, linç furyasında artışların
yaşanması sürpriz olmayacak.
TC Başbakanı Erdoğan’ın, generalleri,
Deniz Paşa ve Devlet Bahçeli’yi ziyadesiyle sevindiren
son tavrı, sadece AKP ve liderinin militarist ve vesayetçi
yapı karşısında dize geldiğini göstermekle
kalmıyor.
Aynı zamanda, ne Erdoğan’ın, ne de AKP’nin
ülkeyi demokrasi ve değişim yoluna sokacak bir yapıya
sahip olmadıklarını ortaya koyuyorlar.
Yeri gelmişken.
Belediyeleri Kürtlerin elinden alma devlet politikası
haline gelmişken, belediyeleri elde tutmak da, Kürtler
için bir onur ve namus meselesi olmalıdır.
Kürtler, mücadele ve fedakarlıklar sonucu elde ettikleri
bu mevzileri korumak için el ele vermelidirler.
Bu konuda başta DTP olmak üzere, legal partilerin önünde
tarihi bir görev duruyor: Devlet politikasını akim
bırakmak amacıyla el ele vermek.
DTP’nin geçmişteki tavırları ve son söylemleri,
bu konuda fazla iyimser olmamamız gerektiğini söylüyor.
Ama DTP sonuna kadar buna zorlanmalıdır.
Bunun yanı sıra, DTP bilmelidir ki, kendisi dışındaki
güçler ve guruplar, gözü kapalı biçimde DTP’yi desteklemek
zorunda değiller..
Yazarın önceki yazılarından:
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|