Darısı Diyarbekir’in
Başına!..
Mesud Tek
Kerkük’te devlet dairelerine ait tabelaların
Türkmence de yazılması ve böylece Türkmence’nin
resmi dil olarak kullanılmaya başlanması, Türk
basınını sevindirik etti.
Konuya ilişkin verilen haberlere hamaset
dili hakim.
Türkmence’nin kullanılmasının
Kürtlerin engeline takıldığı havası
yaratılıyor; başlatılan uygulama Kürtlere
karşı kazanılmış bir savaş gibi
gösteriliyor.
Oysa yaşananlar, renkli ve mehmetçik basının
gösterdiğinden çok farklı; tam tersi bir durum söz
konusu..
Kıskanç komşu hikayesi meşhurdur.
Komşusunu aşırı biçimde
kıskanan adamın rüyasına giren Tanrı,
kendisine, bir şartla ne isterse yapacağını
söyler.
Şart ise kıskanç adamın talep
edeceğinin iki katının komşusuna da verileceğidir.
Kıskanç adam bir müddet düşündükten
sonra, Allah’tan bir gözünün kör edilmesini ister!..
TC, TC ve radikal Şii partilerin denetimindeki
Türkmen örgütleri de birer kıskanç adamlar!..
Irak Anayasası uyarınca, Türkmence
de resmi dillerden birisi.
Ama Türkmen örgütlerinin bir bölümü, özellikle
de TC’nin yönlendirilmesinde olanları, anayasal haklarının
hayata geçirilmesi için çaba sarf edeceklerine, tüm mesailerini
Kürt etkinliğinin kırılmasına, Kerkük’ün
Kürdistan Bölgesi sınırlarına katılmasını
engellemeye harcadılar; harcıyorlar.
TC de, Türkmenler için timsah gözyaşı
döken parti ve örgütler de, Türkmence’nin ana dil olarak kullanılmasını
kabul eden Anayasa’nın 4. Maddesinin hayata geçirilmesini,
Türkmenlerin bu doğrultuda teşvik edilmesini dert
edinmediler.
Onlar için Türkmenlerin kazanılmış
hakları değil, Kerkük’te Kürt etkinliğinin
kırılması önemliydi.
Onlar, denetimindeki Türkmen guruplar eliyle
Kerkük’te idari sorunlar yarattılar.
Birkaç namuslu kalem hariç, Türk basını
da bu konudaki ulusal görevini ifa etti, resmi politika gereği
olarak Kürt düşmanlığını zirveye
çıkarttı.
Türk basınına göre, Kerkük çoktan
Kürtleşmişti!..
Kerkük sokaklarında Türkmen kanı
sel olmuş akıyordu!.
Kürtler Türkmenleri Kerkük’ten kovuyordu!
TC Ordusu ne güne duruyordu, Türkmen soydaşları
kurtarmak amacıyla Kerkük seferini niye başlatmıyordu?!..
Vs, vs…
Oysa dünya alem biliyor ve belgeler ortaya
koyuyordu ki, yeni Anayasa’da, Türkmen ve öteki dini ve etnik
azınlıkların haklarının güvence altına
alınması için en çok çaba sarf edenler, ter dökenler
Kürt politikacıları idi.
Kerkük’teki Kürt politikacılar da aynı
çabayı gösterdiler, Türkmenleri ilin yönetiminde yer
almaya ikna için az çabalamadılar; az taviz vermediler.
Elbette Türkmen parti ve örgütleri arasında
Anayasal haklarını hayata geçirmek isteyen ve bu
amaçla Kürtler ve öteki güçlerle işbirliği yapanlar
da var.
Ama mehmetçik basını bu kesimleri
hep görmezden geldi.
Eğer bugün Türkmence resmi dil olarak
devlet dairelerinde de kullanılıyorsa, bu büyük
oranda Kürt politikacıların dirençli ve kararlı
mücadeleleri sonucudur.
Hani, şu “aşiret reisi”, “postal
yalayıcısı”, “Türk pasaportuna muhtaç” diye
küçümsenen, hakaret edilen Kürt politikacıları!..
Türk basını bu durumu görmezden geliyor,
Türkmence’nin resmi dil olarak kullanılmaya başlanmasını
Kürtlere karşı kazanılmış bir zafer
olarak lanse ediyor.
Kürtlerin gerçeği görmeye başladıklarından
dem vuruyorlar..
TC’nin Kerkük’teki uzantıları da
aynı türküyü söylüyorlar.
Kürtlerin kendi tezlerine yaklaştıklarını
iddia ediyorlar.
Oysa Kürtler de dahil her kesim kendi pozisyonunu
koruyor.
Kürtler geçmişte Kerkük’te tüm etnik ve
dini gurupların ortak yönetimini savundular; bugün de
aynı görüşteler.
Kaldı ki yaşanan, kentte yumuşamaya
yardımcı olacak Anayasal bir hakkın hayata
geçirilmesidir.
Bu hak 2005 yılından beri var ve
bu hakkın hayata geçirilmesinde en büyük pay Irak Cumhurbaşkanı
Celal Talabani’nin.
Mam Celal’in, son aylarda, mesaisinin önemli
bir bölümünü Kerkük’e harcadığı biliniyor.
Bu nedenle, Anayasal hakkın kazanılmasında
da, hayata geçirilmesinde de Kürt liderlerin belirleyici olduklarını
söylemek abartı olmaz.
Basının gerçekleri ters yüz eden
yayınları bu gerçeği değiştirmez.
Kerkük’te Türkmence de yazılan devlet
dairelerine ait tabelalar tören ile asılırken Türkiye’de
Kürt dili üzerindeki yasaklar devam ediyordu.
Kürtçe’nin resmi dil olarak kabulü, eğitim
ve devlet işlerinde kullanılması bir yana.
AB’ye üye olmak isteyen, devlete ait bir televizyon
kanalında 24 saat Kürtçe yayın yapmaya hazırlanan
Türkiye’de, “halkın iradesini temsil eden” Türk meclisi,
matbaasında, Kürt milletvekillerinin Kürtçe de yazılan
bayram tebriklerinin basılmasını reddetti..
Bu ve benzeri bilerce olay gösteriyor ki, Kerkük’te Türkmence’nin
resmi dil olarak kullanılmaya başlanması nedeniyle
zil takıp oynayanlar, Kürt dili söz konusu olunca ve
üç maymunu oynamakla kalmıyorlar, Kürt dili ve kültürü
üzerindeki baskı ve zorbalıkların devamı
için her yola başvuruyorlar.
Çünkü riyakarlık, çifte standart, TC sisteminin
temel özelliklerindendir.
Nasıl ve kimin eliyle gerçekleştirilmiş
olursa olsun, Türkmence’nin Kerkük’te resmi dil olarak kullanılması,
ileri doğru atılmış önemli bir adımdır.
Ortamın yumuşamasına neden olacak,
Kerkük sorununun Anayasa uyarınca çözülmesini kolaylaştıracaktır.
Darısı da Diyarbekir’in başına.
Diyarbekir Belediyesi’nin kapısına
“Şaredariya Amed” de yazılması Kürt sorununu
kökten çözmez, ama ortamı yumuşatır, çözümün
yolunu açar.
Sadece temenni etmek, darısı başımıza
demek yetmez; biliyoruz.
Temenni edilenlerin uğruna mücadele etmek
de gerekiyor.
Kerkük’te son yaşananlar, Kürt yurtsever
hareketi için, Kürt dili ve kültürüne ilişkin talepler
uğruna yürüttükleri mücadele açısından önemli
bir fırsattır.
Bu fırsatı kazanıma dönüştürmek
ise, büyük oranda yeteneğimize ve birliğimize bağlı..
**
Özgürlük, barış ve mutluluk getirmesi
dileği ile yeni yılınızı kutlar esenlikler
dilerim.
Yazarın önceki yazılarından:
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|