Ergenekon ve Türk medyasının
çözülen dili
Kemal Burkay
“Ergenekon” örgütüne yönelik son operasyonla derin devlet
ve çeteler sorunu bir kez daha yoğun biçimde ülkenin
gündemine girdi ve ilginç bir şekilde Türk medyasının
dili de çözüldü. “Türk Gladyosu”yla, diğer adıyla
“Kontrgerilla” örgütüyle ilgili bilgiler çarşaf çarşaf
ortaya serilmekte. Bu örgütün işlediği cinayetler,
patlattığı bombalar, darbe hazırlıkları,
bu işe soyunan kahramanlarının, en azından
bir bölümünün adlarıyla birlirkte ortaya serilmekte.
Oysa düne kadar Türk medyası, sayıları pek
de çok olmayan kimi demokrat ve cesur kalemlerin bazen satır
aralarında değindikleri, bazen bölük pörçük verdikleri
bilgilerin dışında bu konuyu bilmezden duymazdan
geliyordu. Bir bakıma üç maymunu oynuyordu. Bu medya,
oynanan oyunu ve terör eylemlerinin asıl kaynağını
söyleyenlere ise saygı duyacağına, onların
yaptığını “komplo teorileri” diye geçiştiriyordu.
Okurlarımız bilir, söz konusu “komplo teorilerini”
kamuoyunun bilgisine ısrarla sunanlardan biri de bizdik.
Belki de kimse bu konuda bizim kadar yazmadı, söz konusu
terör eylemlerinin kaynağını, amacını
göstermek için çırpınmadı. Yazdıklarımız
ortada. Aşağıda benim salt son birkaç yılda
www. kurdistan.nu sitesinde ve Dema Nu gazetesinde
yayınlanmış yazılarım bunun somut
örneği. Okuyucu hepsine okuyamıyacağına
göre, şu bir birkaç yazıya veya bunlardan yalnızca
birine bakarak bile bir fikir edinebilir:
Katil Kim? (12 hafta önceki yazım).
Darbe Planı İşlemekte (36 hafta önceki)
Hükümet Gerçekleri Halka Anlatmalı (38 hafta önceki)
Ülkeyi Esir Alan Ahtapot (iki yıl önceki yazım)
Mumcu öldürüldüğü zaman, “yapılan şaşaalı
cenaze törenlerine bakmayın, bunun arkasında bizzat
derin devlet var,” dedik.
Hakkari’de , Şemdinli’de, Yüksekova’da bombalar patlarken,
daha “iyi çocuklar” suçüstü yakalanmamış iken, “bunun
arkasında bizzat derin devlet ve militarist güçler var”
dedik.
Danıştay basılıp yargıçlar kurşunlandığı
zaman, katilin “şeriatçı” görünme çabalarına
rağmen, “bu işin arkasında Kontrgerilla var,”
dedik.
Ulus çarşısı bombalanıp PKK’ya yüklendiği
zaman aynı şeyi söyledik.
Ankara’da patlayıcı dolu minübüs yakalandığı
zaman da...
Çok, ama pek çok olayda doğru adresi gösterdik ve yanılmadık.
Evet, sevgili okurlar, Türk medyasının suskunluğu
karşısında zaman zaman, bu adamlar gerçekten
olan biteni görmeyecek, kavramayacak kadar aptallar mı
diye düşündük. Ama böyle olmadığını
biliyorduk. Çünkü olan biteni görmek ve bilmek için kâhin
olmaya gerek yoktu. Bu medya gerçekleri bile bile gizlemeyi,
ya da korkusundan susmayı tercih ediyordu. Bu durumdan
öfke ve tiksinti duyduk.
Ama şimdi ne olduysa, hangi dağda kurt öldüyse,
son operasyonla birlikte söz konusu medyanın dili de
çözüldü. Şimdi anlıyoruz ki onların daha önceki
suskunluğu ne bilgisizlikten, ne aptallıktan. Adamlar
bizim bildiğimizin belki on mislini, belki yüz mislini
bilmektelermiş. Bildiklerini şimdi çarşaf çarşaf
ortaya dökmekteler...
Elbet bu değişikliği anlamak mümkün. AKP hükümeti,
korkunun ecele faydası olmadığını
gördü ve Ergenekon örgütü de kullanılarak kendisine karşı
hazırlanan darbe planını en sonunda deşifre
etme gereğini duydu. Bir süreden beri bunun hazırlığını
yaptığı, bilgi topladığı ve
şimdi harekete geçtiği anlaşılıyor.
Yani bu bir bakıma AKP’nin, demokrasiyi, halkı filan
olmasa bile, kendisini savunma refleksi.. Yeşil ışığın
yanmasıyla birlikte basının da dili böylece
çözülmüş oluyor...
Bütün bunlar yine de iyi. Bu nereye kadar gider ayrı
bir konu. Şu anda ortaya serilen, buz dağının
yalnızca görünen ucudur elbet. Bu örgütün ordu, emniyet,
sivil bürokrasi, siyaset, medya ve toplum içine derin biçimde
uzanan güçlü kollarının olduğuna kuşku
yok. Bunlar ortaya çıkarlar mı? Hiç sanmam. İstese
bile, hükümetin gücü buna yetmez. Bunu ne kadar istediği
de kuşkulu. AKP hükümeti, Şemdinli ve Dink davalarında
olduğu gibi bir kez daha şer güçleriyle uzlaşıp
şu anda yakayı ele vermiş olanların bile
peşini bırakırsa hiç şaşmam.
Ama bu kadarının yapılması, Veli Küçük
ve yanındaki dokunulmazların gözaltına alınması,
sorgulanması, tutuklanması bile önemli bir gelişme.
Daha da önemlisi Ergenekon örgütü ve devlet içindeki çeteleşmeyle
ilgili olarak kamuoyunun bu çapta bilinçlenmesi.
Böylece bizim ve bazı demokrat kalemlerin daha önce,
risklerini de göze alarak söyleyip yazdıklarının
“komplo teorileri” olmadığı da anlaşıldı.
Ne yazık, bu ülkede böyle; bazıları çok geç
anlıyor, bazıları da çok geç konuşuyor...
Biz yıllardır görüp yaşadıklarımızı,
söz konusu anlayışsızlık ya da suskunluk
duvarına rağmen ısrarla, inatla yazdık.
Dün söylediklerimizin bugün Türk medyasının sayfalarında
ve ekranlarında bile, bizim bilmediğimiz, ulaşamadığımız
nice bilgiyle birlikte çarşaf çarşaf yeraldıklarını
görmek hoş bir şey...
Böyle bir durumda bizim fazla şey söylememize gerek
yok.
Bundan böyle ne yapmalı? Asıl sorun da bu. Bu hükümetten
ve sistemin yozlaşmış kurumlarından geniş
kapsamlı bir temizlik beklemek ne yazık ki boşuna.
Bunu ancak harekete geçirilen yığınlar ve onlara
dayanan devrimci, ya da reformcu –ne derseniz deyin- gerçekten
demokrat, çağdaş bir iktidar sağlayabilir.
Temiz bir toplum, özgürlük ve demokrasi isteyenler bunun için
örgütlenmeli, güçlerini birleştirmeli.
Bu iş AKP hükümetine, Baykallara, sistemin öteki eskici
takımına değil, başa düşüyor.
Yazarın önceki yazılarından:
Düzenli köşe yazılarıma
son verirken…
Hrant
Dink’i anarken
AKP
sistemle kaynaşırken..
Sekiz
asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih,
akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil
Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin
temsil sorunu
Sabah’taki
söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen
taktikler
DTP’ye
yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan
görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm
Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil
kim?.
PKK’nın
silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla
nereye?..
Nasıl
bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye
Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl
bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir
genel af ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin
temel yanlışı ne?
Yedi
kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın
tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk
dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi
Kürtlere yapılan saldırı
Türk
Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde
Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22
Temmuz Seçimleri üzerine
Orman
yangınları kimin işi?
Dink
Davası ve Sivas
Bir
mum yakmaya devam…
Kuzeyde
bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe
ayağa düştü
Darbe
planı işlemekte
Barzani
“PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet
gerçekleri halka anlatmalı
Sayın
Sezer, nereden nereye!
Son
terör eylemlerinin ardında kimlerin eli var?
Sistem
ne laik ne demokrat
“Dil
Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk
Tarih Tezi” komedisi
Paşalar
Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt
Dili nasıl kurtulur?
Türk
medyası ya da Yalancı Çoban
General,
istifa et!
Heyy,
orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı
görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam
sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı
görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim
olursa olsun!
“Bu
ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman,
301’i değiştirmeyin!
Yanlışta
direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın
oyları” ve çıkar yol
Türkiye
batağa nasıl saplandı..
Kerkük
Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek
katil kim?
Ankara
Konferansı üzerine
AB’ye
sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı
mı, blöf mü?
Saddam
cezasını buldu
Çıkara
dayalı yanlış hesaplar
AB’nin
son kararı üzerine
Baker
Raporu ölü mü doğdu?
PKK
neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik
ve Irak’ta çözüm
Bir
kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime
direnen Türkiye
Sel,
yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan,
zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir
şarkı, bir şiir
Fransız
Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En
büyük devletsiz ulus..
Oyunu
gerçek sanmak-2
Oyunu
gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar
kirli savaşı sorgulamalı
Linç
salgını yayılırken…
Lübnan’dan
uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar
Savaşı mı?
Türkiye’nin
Kerkük Sorunu!
Halkı
yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı
bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde
ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun
yıkımına kim ağlar?
Terör
ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık
mı, sanık mı?.
Şemdin’in
yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı
türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı
olmasın?..
Çetelerle
mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi
esir alan ahtapot...
Sular
ısınırken...
”Sanki
herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu
bir darbe değil mi?
Terör
ne, terörizm ne?
TBMM
Başkanı Arınç’ın kunuşması ve
demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki
askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin
Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş
terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı,
tutku ve akıl...
Derin
devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç
ve Ceza
Yine
bir şeyler dönüyor…
Sistem
çürümüş, dökülüyor
Irak’ta
iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey
olanlar..
ŞOVENİZMİN
ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At
izi it izine karışırken..
HAMAS
ve PKK…
Sağduyu
ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin
üstü örtülüyor
Adalet
mi rezalet mi?.
Genelkurmay
Gladyosuna sahip çıktı!
Türk
Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının
mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik
Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk
rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt
sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye
Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın
Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris
olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar
böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli
bir fırsattır
Bu
nasıl bir ilerleme?
Değişimi
anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz
üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin
AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3
Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz
bir ülke..
“Demokrat,
özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon
dumanları…
Asıl
ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son
gelişmeler üzerine
Kürtçe
şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan
İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar
üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun,
örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı
için düş kırıklığıürk
tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II
Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler
ÇIKAR
YOL - I En başta umut gerekli
İşe
yaramaz bir karar…
NE
DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi
ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin
Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı
kim çözsün?.
Dün
cami, bugün bayrak…
İstanbul
sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir
kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş
I M A R I K…
Kürt
Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon
Derin
Devlet Tiyatrosunda Kürtler
ve Türkler...
|