Erdoğan Samimi İse Eğer..
Mesud Tek
Yağmasa da ara sıra gürleyen Erdoğan, “yıllarca
farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba
kazandık mı? Üzerinde düşünmek lazım.
Bu aslında faşizan bir yaklaşımın
sonucuydu. Bu hatalara zaman içerisinde bizler de düştük.
Ama aklıselim ile düşününce şuralarda ne yanlışlar
yapmışız diyorsunuz” diyerek yeniden gündemi
değiştirdi.
Birkaç gündür televizyon programlarında bu konu işleniyor,
köşe yazıları yazılıyor.
Öyle anlaşılıyor ki daha da yazılacak,
konuşulacak..
Bence bu söylediklerinden sonra Erdoğan’ın yapması
gereken ilk işlerden birisi “301 Cemil”in engellerini
aşarak, faşizan uygulamaların dile getirilmesini
bile yasaklayan 301. Maddenin kaldırılması
için düğmeye basmak olmalıdır.
Erdoğan bunu sadece demokrasiye katkı için değil,
aynı zamanda kendi paçasını kurtarmak için
de yapmalıdır.
Bu ülkenin ulusalcı ve de vatanperver yargıç ve
savcıları henüz ölmediler.
Bakarsınız gözü kara bir serdengeçti savcı
“devletime katil dedirtmen” diyen Başbakanı taklit
ederek, “devletime faşizan uygulamalarda bulundu dedirtmen”
diyerek Erdoğan hakkında 301. maddeden dava açabilir!..
Benden söylemesi..
(Laf aramızda, ne kadar güzel olurdu böylesi bir davanın
açılması..)
Erdoğan elbette bununla yetinmemeli.
“Faşizan yaklaşımların” savunucusu Milli
savunma Bakanı arkadaşı ile de yollarını
ayırmalıdır.
Bu, “kabine içinde böylesi görüş ayrılıkları
olur” deyip küçümsenecek bir olay da değil.
Başbakan uygulamaları “faşizan” olarak nitelerken
kabine arkadaşı, aynı uygulamaları TC
için olmazsa olmazlar arasında görüyor.
Vecdi Gönül ile yolları ayırmak ta yetmez tabii.
Başbakan’ın itiraf ettiği “faşizan uygulamaları”
tartışmak isteyenleri vatan haini ilan eden her
devrin bakanı “301 Cemil” ile de hesaplaşmalıdır.
Bu da yetmez.
Faşizan uygulamaların en son kurbanlarından
Hrant Dink’i makamına çağırıp tehdit eden
İstanbul Vali Yardımcısı başta olmak
üzere, katillerini koruyan ve kollayan devlet görevlilerinden
hesap sormalı, “faşizan uygulamalarda” bulunan devleti
ve görevlilerini koruyan yasaları bir an önce değiştirmelidir.
Yetmedi daha..
Faşizan uygulamaların devam ettiğinin kanıtlarından
olan Ruhban Okulu’nu hemen eğitime açmalı, el konulan
ve üçüncü şahıslara satılan azınlıklara
ait vakıf mallarını eski sahiplerine geri vermelidir.
Ki, bu talep yıllardır AB’nin Türkiye raporlarında
da yer alıyor.
Başbakan bu ülkenin “birinci sınıf vatandaşları”
olan, Rum, Ermeni, Süryani ve Yahudilerle aynı kaderi
paylaşan ve en az onlar kadar “faşizan uygulamalara”
maruz kalan biz Kürtleri de unutmamalı.
Piran, Ağrı, Zîlan, Dêrsim’de gerçekleştirilen
katliamlar bir yana.
Kürt yurtseverlerinin BOTAŞ kuyularına atılması,
toplu mezarlara gömülmesi, 12 yaşındaki Uğur
Kaymaz’ın körpecik vücuduna 13 devlet kurşununun
saplanması, Hakkari’de, dünya alemin gözleri önünde Kürt
çocuklarının kolunun kırılması, kafasının
dipçiklenmesi de “faşizan uygulamalardır.”
“Faşizan uygulamaları” resmi politika haline getiren
devleti korumak amacıyla Terörle Mücadele Yasası’nı
değiştirerek Kürt çocuklarının “terör
suçu” ile yargılanmalarının yolunu açmak “faşizan
uygulamaların” dikalasıdır; Diyarbekir’de,
Kürt ana-babalarını tehdit ederek, “çocuklarınıza
sahip çıkın, devlet kimsenin gözünün yaşına
bakmaz” demek te..
Ya sev ya terk et” sloganı başta MHP ve Ülkü Ocakları
olmak üzere tüm ırkçı, şoven ve faşist
kesimlerin sloganı.
Ve bir dönem Başbakan’ın da sloganı oldu.
Kendisi protesto eden Kürtlere “ya seversiniz ya da terk
edersiniz” dedi.
“Faşizan uygulamalar”, “tek devlet, tek bayrak, Tek
millet, tek dil” hedefini gerçekleştirmek içindi.
Başbakan da bu sloganı ağzından hiç düşürmüyor,
sık, sık kullanıyor.
Hazır “Kürt sorununun barışçıl çözümü
için tarihi bir fırsat doğmuşken”, Başbakan
söylediklerinde samimi olduğunu göstermek ve de sürece
katkıda bulunmak için eski söylemlerinden vazgeçmeli.
Kürt çocuklarının terör suçu ile yargılamalarının
yolunu açan yasaları iptal etmeli.
Ve de en azından kendi iktidarı dönemindeki “faşizan
uygulamalar” nedeniyle Kürtlerden özür dilemeli.
Başbakan bu ve benzeri pratik adımları atması
halinde inandırıcı olur.
Aksi durumda yaptığı doğru belirlemeler,
lafı güzaftan öte bir anlam ifade etmez.
Yazarın önceki yazılarından:
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|