“Peygamber Ocağı”
Böyle İse Eğer..
Mesud Tek
Taraf gazetesinde yer alan bir haber, yine
gündeme damgasını vurdu.
Taraf’ta yayınlanan bir belge, AKP ve
Gülen Cemaatini bertaraf etmek amacıyla, Genelkurmay
bünyesinde yapılan bir planı ortaya koyuyor.
Nereden nereye!..
Okullara zorunlu din dersi getirdiği için
Kenan Evren’e “mekanı cennettir” diyerek minnettarlığını
bildiren, cuntayı destekleyen ve her fırsatta orduyu
göklere çıkaran Fetullah Gülen ve cemaatini tasfiye etmek
için, Ordu içinde planlar yapılıyor..
“Kemalistler ve Gülen Cemaati, al birini vur
ötekine, ne halleri varsa görsünler” demek geliyor içimden;
hele de Türk ordusunun biz Kürtler nezdinde ne anlama geldiğini
hatırladıkça..
Jandarma denilince aklımıza baskı
ve zulüm, köy ortasında toplanmak, çırılçıplak
soyunmaya zorlanmak ve iki pırpırlı jandarma
çavuşundan fırça yemek gelir.
Türk askeri, Kürtlerin gözünde, hamile Kürt
kadının karnındaki çocuğun cinsiyeti üzerine
bahse tutuşan ve bu amaçla kadının karnını
yaran; kadın-erkek, genç-yaşlı- çocuk demeden
mağaralara, değirmen ve evlere doldurduğu Kürtleri
ateşe veren kişidir.
Kim ne derse desin, Türk Ordusu’nun bizim için
anlamı, on binlerce Kürdün katledilmesiyle, binlerce
köyümüzün yerle bir edilmesiyle, bağ, bahçe, tarla ve
ormanlarımızın yakılmasıyla birdir.
Türk ordusu demek dağlarımızın,
vadi ve ovalarımızın bombalanması demektir.
Türk Ordusu JİTEM’dir, Özel Tim’dir..
JİTEM ve Özel Tim ise binlerce faili devlet
cinayetidir, cesetlerin atıldığı asit
kuyularıdır, toplu mezarlardır..
Genel olarak, Türkiye’deki İslami hareketin ve özel
olarak Gülen Cemaati’nin bizdeki karşılığı
ise, bunca zulüm karşısında sessiz kalmak,
“peygamber ocağını” desteklemek, Said-i Kürdi’yi
tahrif edip, O’nun yolundan sapmaktır.
Türk ordusu bizim için böyle de, Türk halkı
için çok mu farklı?
Bilinen şeyleri, bugüne kadar defalarca
dile getirilenleri tekrarlamanın gereği yok.
Türk ordusu, kendisinden devrim bekleyen bazı
solcuların aksine, emekçiler ve demokratik güçler için
sadece bir baskı mekanizması değil aynı
zaman çok güçlü bir iktidar odağıdır, öyle
ki O’ndan habersiz Türkiye’de kuş uçmamakta, yaprak kımıldamamaktadır..
Egemenler ve generaller, militarist duyguları
kamçılamak ve militarist yapıyı güçlendirmek
amacıyla “Ordu peygamber ocağıdır” sözünü
sık, sık tekrarlarlar.
Peygamber ocağı kutsaldır, Müslümanlar
için önemi büyüktür.
Ama Türk ordusu, pratiği ile, bugüne kadar
yaptıklarıyla bu benzetmeyi hak etmiyor.
Sömürgeci bir devletin ordusu olması nedeniyle
biz Kürtlere yaptıkları bir yana.
Üç fiili darbe gerçekleştiren, biri post
modern ve biri de e-darbe olmak üzere iki darbe daha yapan,
andıçlar düzenleyen, toplumun tüm kesimlerini fişleyen,
generallerinin günlükleri darbe planları ile dolu olan,
toplumu istemleri doğrultusunda oluşturmak amacıyla
planlar yapan bir ordu, “peygamber ocağı” ise eğer,
“fitne ve fesat odağı” deyimini sözlüklerden çıkarmak
lazım..
Türkiye’de değişim ve demokrasinin
önündeki en büyük engellerden birisi, generallerin sivil idare
ve siyaset üzerindeki etkisidir, ordunun, davulu hükümetin
boynuna asıp tokmağı kendi elinde tutmasıdır.
Bu yapı değişmedikçe, ordunun
siyaset üzerindeki vesayetine son verilmedikçe değişim
ve demokrasiden bahsedilmez.
Ya da demokrasi bu yapıyı kırdığı
müddetçe ete kemiğe bürünür.
Bu ve benzeri nedenlerle “Kemalistler ile Gülen
cemaati varsın birbirini ordu üzerinden yesinler” demek
doğru olmaz; aksine bu durumda taraf olmak gerekir.
Durum bu kadar açık ve vahim iken, AKP
hükümetinin yaptığı tek şey ise, kendisine
bağlı olan bir kurumu mahkemeye vermekten ibaret!.
AKP kendi çevresinden gelen sağ duyulu
sesleri gene duymazdan geliyor, kendisine bağlı
memurların üzerine kararlıca gideceğine, işi
mahkeme sürüncemesine bırakıyor..
Oysa yapılması gereken ordunun sivil
toplum ve siyaset üzerindeki vesayetini de ortadan kaldıracak
bir anayasa yapmak; AB’nin bu doğrultudaki taleplerini
eksiksiz yerine getirmek.
Bir başka değiş ile demokratikleşme
ve AB sürecine yeniden dönmek.
Ki Taraf gazetesinde yayınlanan son belge,
AKP hükümetinin bekasının da buna bağlı
olduğunu gösteriyor.
Bakalım, AKP, cellatları karşısında
bir kez daha dize mi gelecek, yoksa son gelişmeyi bir
vesile sayıp ordunun siyaset üzerindeki vesayetini ortadan
kaldırmak amacıyla ciddi ve kararlı adımlar
mı atacak?
AKP’nin bugüne kadarki pratiği, yoğurdu
üfleyerek yememiz gerektiğini söylüyor.
Yazarın önceki yazılarından:
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|