Yetersiz ama önemli..
Mesud Tek
Eğer işin içinde bir “mit yeniği” yoksa, CHP
Lideri Deniz Baykal’ın başına taş düşmüş
hem de koskocaman bir taş..
Devleti kurmakla övünen bir partinin başkanı, devleti
koruyup kollamak için darbeler yapıp iktidara el koymayı
en doğal hakkı olarak gören ordunun, emir-komuta
içinde gerçekleştirdiği 12 Eylül faşist darbesinin
sorumlularının yargılanmasını istiyor.
Bunun gerçekleşmesi için gerekli olan Anayasal değişikliklerin
yapılmasında da yardıma hazır olduklarını
dile getiriyor.
Başa düşen bundan daha büyük bir taş olabilir
mi?
Tabii eğer işin içinde bir “mit yeniği” yoksa..
“Mit yeniği”, yani bit yeniği.
“Mit yeniği” terimini rahmetli Örsan Öymen bir yazısında
başlık olarak kullanmıştı ve yazı,
aklımda kaldığı kadarıyla MİT’in
dezinformasyon amacıyla kamuoyuna sızdırdığı
bir bilgi ile ilgili idi.
Bayram ve seyran değilken, Baykal’ın 12 Eylül generallerinin
yargılanmasını isteyen ve bu uğurda yıllarca
mücadele eden kesimleri öpmesi, haklı olarak kuşku
yaratıyor, “bu işte bir mit yeniği olmasın”
sorusunu akla getiriyor.
Biliniyor, Baykal, bazı gelişmelerin yaşandığı
bir dönemde söz konusu açıklamayı yaptı.
TC Başbakanı, kamu oyunda tartışılan
belgeye ilişkin olarak Genelkurmay Başkanı
Başbuğ ile yaptığı görüşmeden
sonra, devlet kurumları arasındaki ilişkilerin
yıpratılmaması gerektiğinden dem vurdu.
Erdoğan aynı söylemi AB üyesi ülkelerin büyükelçileri
ile yaptığı toplantıda da tekrarladı
ve devletin kurumları arasındaki uyumun devam ettiğine
vurgu yaptı.
Kurumlar arası uyumdan kasıt, ordu-hükümet uyumudur.
Baykal’ın, söz konusu öneri ile, orduyla AKP’yi karşı
karşıya getirip bu “uyumu” bozmayı amaçlaması
mümkün.
Öneri. bir Fars atasözünde olduğu gibi, “Ali’ye olan
aşktan değil, Muaviye’ye olan kinden” kaynaklanmış
ta olabilir.
Ama işin içinde nasıl bir “mit yeniği” olursa
olsun, Baykal ne gibi amaçlar güderse gütsün, önerisi ciddiye
alınır ve gerekenler yapılırsa, Türkiye’de
bazı şeylerin değişmesi mümkün olabilir.
Elbette Baykal’ın genelde kabul gören önerisi, sadece
Kenan Evren ve şürekasını koruyan Anayasa’nın
Geçici 15. Maddesi ile sınırlı.
Anayasa’nın Geçici 15. Maddesinde yapılacak değişiklik
ile Kenan Evren ve general arkadaşları ile 12 Eylül
döneminde Kürt halkına ve devrimci demokratlara kan kusturanların
yargılanmalarının yolu açılacaktır.
Bu, elbette önemlidir.
Ama Anayasa’nın dibacesindeki anlayış, değişim
ve demokratikleşmenin önünde ayak bağı olan
kurum ve kuruluşları devam ettiği müddetçe,
15. Maddenin kaldırılması yetersiz bir adım
olarak kalacaktır.
Yetersiz ama önemli..
Baykal bu açıklaması ile topu AKP sahasına
geçirdi.
Bakalım Erdoğan üzerine basa basa dile getirdiği
uyumu riske atacak bir harekette bulunacak mı?
Baykal’ın önerisini destekleyip gerekeni yerine mi getirecek?
Yoksa, “bu, partime ve hükümetime kurulan bir tuzaktır”
diyerek, “uyum”un devamından yana mı tavır
alacak?
Görüldüğü gibi siyasi gelişmeler, ikircikli AKP’yi
bir kez daha yol ayrımına getirdi.
Değişim ve demokrasi yönünde kararlı adımlar
atmak mı?
Yoksa tadına vardıkları iktidarın devamı
için “uyum”un sürmesi mi?
Bu iktidar yarım yamalak da olsa, derin ve serindeki
devletin elinde bulunan Demoklesin Kılıcı her
zaman üstünde sallanıyor da olsa..
AKP’ye destek veren bazı kesimlerin de defalarca dile
getirdiği gibi “askeri vesayet rejimi uzlaşma kabul
etmez, yüzde yüz itaat ve teslimiyet ister.”
Askeri vesayet rejiminin panzehiri ise AB normları
uyarınca yapılmış çağdaş bir
Anayasa.
Ama bugüne kadar yapılan açıklamalar, yeni ve çağdaş
bir Anayasa’nın AKP hükümetinin gündeminde olmadığını,
“uyumu” tehlikeye atmayacak değişiklikler düşündüğünü
gösteriyor.
Sadece bu kadar da değil; AKP’nin, AB’ye üyelik sürecine
ciddi olarak geri dönmek istediğini söylemek te mümkün
değil.
Gönlümden geçse de, kolu ve kanadı kapatma davasıyla
kırılmış olan AKP’nin, Deniz Feneri Davası
nedeniyle yeni bir kapatma davasının yolda olduğuna
dair söylentilerin ayyuka çıktığı bir
dönemde, “ya herro ya merro” demesini bekleyecek kadar saf
değilim.
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, “AKP konusunda yoğurdu
üfleyerek yemeye devam etmeliyiz” diye düşünüyorum.
Ama aynı zamanda Baykal’ın önerisinin sadece Meclis
sınırları içinde kalmasına da rıza
göstermemeliyiz.
Çünkü Meclis’te bulunan DTP dışındaki partiler
ne söylerse söylesinler, gelişmelerin 12 Eylül Rejimi
ile köklü bir hesaplaşmaya doğru gitmesini istemezler.
12 Eylülcü paşalardan gerçek anlamda hesap sorulması,
yetersiz ama önemli adımın daha da önem kazanması,
bu adımı diğer adımların izlemesi,
büyük oranda devrimci ve demokrat güçlerle Kürd yurtsever
hareketin ortaklaşa mücadelesine bağlıdır.
Başka alanlarda olmazsa bile, her iki kesime kan kusturan
12 Eylülün faşist paşalarından hesap sormak
için bir araya gelmek ve ortak bir plan çerçevesinde hareket
etmek bir zorunluluktur.
Bu, sadece adı geçen yetersiz ama önemli adımın
daha da önemli hale gelmesine yol açmaz, aynı zamanda
daha geniş ve kapsamlı iş ve güç birliklerine
de yardımcı olur.
Yazarın önceki yazılarından:
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|