Demokrasi, Dipçik ve Cop
Mesud Tek
“Emniyet teşkilatımız hem demokrasinin, hem
hukuk sisteminin hem de rejimin sarsılmaz bir güvencesi,
adeta sigortasıdır.”
Bu sözler bir polis şefine ait değil.
Bunlar, bir Başbakan’ın, bir siyasi parti liderinin
ağzından çıkan laflar..
Generaller ve bazı sivil rütbeliler de her fırsatta
orduya aynı görevi biçiyorlar; askerin, devletin ve rejimin
yılmaz bekçisi olduğunu sık sık tekrarlıyorlar.
Türkiye’de demokrasi, hukuk ve rejim güven ellerde artık.
Ordu geleneğine uygun davranarak her çeşidinden
darbe yapmaya, demokrasiyi rafa kardırmaya yeltense bile,
korkmaya gerek yok.
Çünkü “emniyet teşkilatımız” var.
Biz, siyasi partiler ve parlamentonun, sivil toplum kuruluşlarının,
halkın demokrasi bilincinin ve hukuka olan inancının,
demokrasinin güvencesi olduğunu biliyorduk.
Demek ki yanlış biliyormuşuz!..
Eskimiş çoraplarımızı attığımız
gibi yalan-yanlış bilgilerden sıyrılacak,
Başbakan’ın söylediklerinden feyiz alacak, aydınlanacağız.
Koskoca Başbakan’dan daha iyi mi bilecek değiliz
ya!.
Başbakan diyorsa doğrudur, O ne diyorsa öyledir!..
AKP hükümetinin, AB’ye üyelik doğrultusunda yaptığı
reformlardan geri adım atarak, polis şeflerinin
istemlerini yerine getirmesi şimdi daha iyi anlaşılıyor.
AKP’nin yeni bir anayasa ve AB süreci konusunda niçin aheste
kürek çektiği de belli oluyor.
Artık askeri vesayeti ortadan kaldıracak, Türkiye’yi
değişim ve demokrasi yolunda ilerletecek, sivil
toplumun ve siyasetin pozisyonu güçlendirecek adımları
atmak, örneğin yeni bir anayasa yapmak da gereksiz..
Çünkü “emniyet teşkilatımız var”, demokrasi,
hukuk sistemi ona emanet!..
AB’ye üyelik sürecinin gerektirdiği idari ve yargısal
reformları için bazı kesimlerle papaz olmanın,
demokrasi için fincancı katırlarını ürkütmenin
gereği yok artık..
Çünkü “emniyet teşkilatı” var ve bu teşkilatın
şeflerinin istediklerini yerine getirmek, onlara istedikleri
gibi at oynatmalarının şartlarını
oluşturmak yeterlidir.
Böylece hem “hem demokrasi, hem hukuk sistemi” sağlam
kazıklara bağlanmış olur, hem de AB karşıtları
ile, generaller ve ulusalcılarla gereksiz yere gerginlik
yaşanmaz!..
Bizim gibi iflah olmazların, müzmin muhaliflerinin işini
kolaylaştırdığı için, Erdoğan
sağ olsun, var olsun..
Çünkü Erdoğan, bir kez daha Türkiye’deki rejiminin gerçek
yüzünü, Türk demokrasinin ne tür bir demokrasi olduğunu
net ve açık biçimde ortaya koydu.
Biz bu kadarını başarabilir miydik, bilinmez.
Başarsaydık bile, “müzmin muhalifler” denilen bize
kaç kişi inanırdı?
Erdoğan doğru söylüyor.
Emniyet teşkilatı sömürgeci rejimin sigortası.
Emniyet, Hrant Dink’in öldürülmesine çanak tutarken, göz
yumarken sigorta olmanın gerektirdiği görevi ifa
ediyordu.
Emniyet güçleri, 1 Mayıs kutlamalarında işçileri
coplarken, gaz yağmuruna tutarken de aynı görevi
yerine getiriyorlardı.
8 Mart kutlamalarında, polislerin sırayla kadınları
tekmelemeleri de demokrasiyi güvence altına almak içindi.
12 yaşındaki Kürt Uğur Kaymaz’ın 13 polis
kurşunuyla can vermesi, dünya alemin gözleri önünde Kürtlerin
kolunun kırılması, kafasının dipçiklenmesi,
polise taş atan Kürt çocuklarına hedef gözetilerek
ateş edilmesi, insanların “dur ihtarına uymadı”
gerekçesiyle arkadan kurşunlanması da , emniyet
teşkilatının “hem demokrasinin, hem hukuk sisteminin
hem de rejimin sarsılmaz bir güvencesi” olması nedeniyledir.
Erdoğan sık, sık hakka ve halka güvenmenin
gerektiğini söyler.
Ama son açıklaması, Erdoğan’ın bu konuda
da samimi olmadığını gösteriyor.
Eğer samimi olsaydı, asker dipçiğine karşısında
demokrasi ve hukukun güvenliğini copa teslim eden açıklamalarda
bulunmazdı.
Dünyanın başka yerlerinde, asker dipçiğine
karşı polis copunun güvencesi altına alınan
sisteme ne deniliyor, doğrusu hiçbir bilgim yok.
Ama Türkiye’deki adı “demokrasi.”
Ve bu tür demokrasi anlayışı, sorunların
temel nedenleri arasında geliyor.
Kürt sorunu da dahil, sorunların çözümü için, her şeyden
önce demokrasiyi copun güvencesinden de kurtarmak gerekiyor.
Ki, bu da demokrasi için bir tehdit unsuru olan polis copu
yerine AB ipine sarılmakla, AB normları ve evrensel
hukuk çerçevesinde yeni bir anayasa hazırlamakla mümkün.
Ve ne yazık ki AKP hükümeti, şu anda polis copunu,
AB ipine tercih ediyor.
Yazarın önceki yazılarından:
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|