Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Mesud Tek
Güney Kürdistan’da, Parlamento üyelerini ve yeni Bölge Başkanı
belirlemek amacıyla yapılacak seçimlere 10 günden
az bir zaman kaldı.
Renkli ve çekişmeli bir seçim sürecinin yaşandığını
söylemek mümkün, yürütülen seçim kampanyaları bunu gösteriyor.
Seçim başta Kürdistan’ın öteki parçaları olmak
üzere, Irak’ta ve bölgede de ilgi odağı haline gelmiş
durumda.
Seçimlerin tahmini sonuçları üzerinde yorumlar yapılıyor,
yeni dengelerin oluşacağı beklentisi içine
giriliyor.
Örneğin, bundan birkaç hafta önce, “seçimler sonunda
yeni bir hükümet oluşacak ve biz onlarla daha uyumlu
çalışacağız” diyen Irak Başbakanı
Nuri Maliki, seçimlerin kendisine sorunlar çıkaran şu
andaki hükümetin varlığına son vereceği
beklentisi içinde.
Maliki, Irak’ın ve Güney’in iç işlerine karışmayı
adet haline getiren bölge devletlerinin, bazı şeyleri
ummakla yetineceklerini, umutlarının gerçekleşmesi
doğrultusunda çaba sarf etmeyeceklerini, gizli kapaklı
işler çevirmeyeceklerini farz etmek, aşırı
bir iyimserlik olur.
Hiç kuşku yok, seçimlerle birlikte yapılması
karar altına alınan Kürdistan Anayasası referandumunun,
Irak Yüksek Seçim Komisyonu tarafından ertelenmesinin
arkasında bu güçler ve çabaları var.
Güney seçim sürecine girdiği andan itibaren, diğer
parçalardan bazı siyasi gurup ve şahsiyetler yaptıkları
açıklamalarla tavırlarını belirttiler.
Bu süreçte biz de tavrımızın ne olduğunu
soran sorularla karşılaştık.
Özünde bize seçimde hangi partiyi desteklediğimiz soruluyordu.
Ve ben, “Halwesta me” başlığı altındaki
Kürtçe bir yazı ile tavrımızı izah etmeye
çalışmıştım.
Ama öyle anlaşılıyor ki bu yetmemiş.
Benzer sorular gelmeye devam ediyor ve ben de adı geçen
yazımı okumalarını salık veriyorum.
Ama bu kez de “biz Kürtçe bilmiyoruz”; “senin Kürtçe’ni anlamıyoruz”
ve benzeri söylemlerle karşılaşıyoruz.
Ayrıca sayıları az da olsa, Türk kesiminden
bazıları da tavrımızın ne olduğunu
bilmek isterler.
Bu nedenle, Kürtçe bilenler için tekrar da olsa, tavrımızı
bir de Türkçe yazmakta fayda var.
(Kürtçe bilenler, tekrar olacağı için bu yazıyı
okumayabilirler, ne küser ne de darılırım!..)
Bu arada, kanımca Kürtçe yazmayı bilen politikacıların
neden siyasi yazılarını Türkçe yazmayı
tercih ettikleri de anlaşılır.
Benim için Türkçe yazmak bir tercih değil, zorunluluk
sorunudur.
Çünkü bu yazımda olduğu gibi, partimin tavrını
belirleyen her makaleyi iki dilde yazmam gerekecek..
Ki bu iş, benim gibi görevle yazar olanlar için hiç
de kolay değil..
Neyse, fazla dağıtmadan konumuza dönelim.
25 Temmuz günü Güney’de yapılacak seçimlerin, Kürdistan
başta olmak üzere bölgeye olası etkileri, bir çok
kişi tarafından dile getirildi.
Söylenenleri, yazılanları tekrarlamanın gereği
yok.
Güney’deki seçimlerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Ama biz bu seçimlerde herhangi bir partiyi desteklemiyoruz.
Çünkü biz Kuzeyli bir örgütüz ve mücadele alanımız
Kuzey Kürdistan’dır.
Diğer parçalarda siyasi faaliyetimiz ve örgütlerimiz
yok.
Herhangi bir parçadan olan bir örgütün diğer parçalarda
örgütlenme çabası içine girmesini doğru bulmuyoruz.
Çünkü irademiz dışında parçalanmış
ta olsa, ülkemizin her parçası farklı sosyal ve
siyasal şartlara haiz.
Ve her parçada dile getirilen siyasi talepler farklılık
gösteriyor.
Bu nedenle ulusal demokratik ve özgürlük mücadelesi, her
parçanın yurtsever örgütlerinin öncülüğünde farklı
mecralarda akıyor.
Herhangi bir parçadaki örgütlerin varlığını
yok sayarak o parçada örgütlemek, sadece içişlerine karışmak
olmaz, aynı zamanda Kürdistanlı örgütler arasındaki
ilişkilerin bozulmasına, gerginlik ve kanlı
çatışmalara da neden olur; oldu da..
Bu gerçekleri göz önüne almamanın ve gereğini yapmamanın
faturasını ağır bir biçimde ödediğimiz
biliniyor.
Tüm Kürtler için ne kadar önemli olursa olsun, Güney’deki
seçimler sadece bu parçada işleyecek olan bir süreç ve
bu sürece katılmayı, taraf olmayı, şu
veya bu partiyi destekliyoruz demeyi doğru bulmuyoruz.
Seçimlere katılmaya hak kazanan hemen tüm siyasi örgütler
ile ilişkimiz var ve bu ilişkilerimiz dostça.
Kürdistan coğrafyasında, Kürt örgütleri arasındaki
ilişkiler, ne yazık ki sürekli yükselen bir çizgi
izlemiyor.
İlişkiler inişli çıkışlı
bir hat izliyor; bazen çok canlı, bazen de donmuş
bir hale geliyor.
Bu durum bizim içinde geçerli.
Güneyli bazı örgütler ile ilişkilerimizde kısa
süreli de olsa soğukluklar yaşandı; bazıları
ile ilişkimiz inişli çıkışlı
bir yolu kat etti, ama hep ilerledi..
Bazıları ile ilişkilerimiz daha canlı
ve uzun bir geçmişe dayanıyor.
Aynı zamanda dünya görüşü ve program bazında,
bazılarına daha yakınız.
Ama ilişkilerimize yön veren temel kıstaslar bunlar
değil.
Kıstasımız, yurtsever olmak, genel çıkarları
ön planda tutmak ve karşılıklı iç işlere
müdahale etmemek.
Biz bugüne kadar bu ilkeler sadık kaldık ve bu
nedenle de ara sıra yaşanan ayrılıkları
derinleşmeden, keskin karşıtlıklara dönüşmeden
çözebildik.
Ki, bu durum hem bizim hem de kardeş ve dost örgütler
için bir övünç kaynağıdır.
Bu nedenle de seçimler de taraf olmadığımız
gibi, herhangi bir parti ve listeyi de desteklemeyi doğru
bulmuyoruz.
“Peki neyi desteliyorsunuz” diye sormak mümkün.
Ve böylesi bir soru yanlış da değil.
Elbette seçimlerde desteklediğimiz şeyler var.
Her şeyden önce seçimlerin yapılmasını,
Kürdistan Anayasası’nda belirtildiği gibi “iktidarın
gizli ve doğrudan seçimler yoluyla barışçıl
bir biçimde el değiştirmesi”ni destekliyoruz.
Bir de on binlerce şehidin kanı, yüz binlerce yurtseverin
emeği ve fedakarlığının ürünü olan
Kürdistan Hükümeti’ni, Parlamentosu ve Bölge Başkanlığı’nı
destekliyoruz.
Kalıcı olan, kan ve can pahasına elde edilen
bu ve benzeri kurumlardır.
Partiler ve kişiler değişirler.
Bugün sayın Barzani Bölge Başkanı’dır,
yarın bir başkası..
Şu andaki Kürdistan Hükümeti ağırlıkla
KDP ve YNK koalisyonudur, yarın bir başka parti
tek başına hükümeti oluşturabilir..
Biz bu kurum ve kuruluşlarla Güney’in daha da demokratikleştirilmesi
sürecini destekledik; bundan sonra gücümüz oranında destekleyeceğiz.
Destek olamazsak bile köstek de olmadık; bundan böyle
olmayacağız..
Yazarın önceki yazılarından:
Halwesta
me
Demokrasi,
Dipçik ve Cop
Yetersiz
ama önemli..
“Peygamber
Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa
olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim,
ama nasıl?
Gözden
Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk
Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye
Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da
Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|