Mesud Tek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Türkiye’nin en önemli sorunu olarak gördüğü Kürt sorununun çözümü konusunda, “iyi şeyler olacak” demesinin ardından oluşan iyimser havanın, hemen herkesi etkisi altına aldığını söylemek mümkün.

Daha sonra yaşananlar ve iyimserliğe tavan yaptıran gelişmeler biliniyor.

İçişleri Bakanı’nın düzenlediği basın toplantısında, hükümetinin çözüm için izleyeceği yol ve yöntemleri açıklarken, sorunun daha fazla demokratikleşme ve ilgili taraflarla görüşmeler sonucu çözüme kavuşturulacak demesi; akabinde bir gurup gazeteci ile bir araya gelip görüşlerini alması; Erdoğan’ın AKP Başkanı olarak DTP heyeti ile görüşmesi ve görüşme sonrası her iki başkanın yaptıkları yaptığı olumlu açıklamalar ve bu hafta sonu konunun Kürt politikacılar ve aydınların katılacağı bir toplantıda ele alınması, iyimserliğin tavan yapmasına yol açan nedenlerin başında geliyorlar.

Kuşkusuz, sözkonusu iyimserliği yaratan ve bazılarınca kaçırılmaması gereken “tarihi bir fırsat olarak” görülen ortam, bir anda ve de Cumhurbaşkanı’nın söylemleri ile ortaya çıkmadı.

Öncesinde, Kürt sorununun askeri çözümü olmadığı gerçeği, başta devlet içinde yer alan belli kesimler olmak üzere daha geniş kitlelerce görüldü.

Kürt sorunun çözümü için askeri yöntemler dışında, başka yol ve yöntemlerin bulunması ve uygulanması talebi daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.

AB üyeliği için demokratikleşmenin şart olduğu, Kürt sorunun çözümü doğrultusunda adımlar atılmadıkça, askerin siyaset üzerindeki vesayeti kaldırılmadıkça demokrasinin yerleşemeyeceği gerçeğinin daha fazla bilince çıkması da, önemli faktörlerden birisidir.

Türkiye’nin, bölgede ve uluslararası arenada etkin bir rol oynama istemi ve bu amaç için  zincirlerinden kurtulması gerektiği söyleminin etkisi de büyük.

Ama Kürt sorunun çözümsüz kalması, Türkiye’yi, AB ve bağlı kurumlar başta olmak üzere, öteki uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde zor durumda bırakıyor; Güney Kürdistan Hükümeti ile olan ilişkilerinde sıkıntılar yaratıyor.

Oysa, Irak’taki askeri gücünün önemli bir bölümünü Afganistan’a sevk etmek isteyen ve Afganistan’da kendisine yardımcı olması halinde, Türkiye’ye, başta Irak olmak üzere, bölgede daha önemli rol vereceğine dair söz veren ABD de, Türkiye’nin ayağını bağlayan Kürt zincirinden kurtulmasını istiyor.

AB, NABOCCO Hattı nedeniyle de Kürt sorununun çözülmesini talep ediyor.

Çünkü Güney Kürdistan’daki doğal gaz kaynakları başta olmak üzere, Kürdistan faktörü, NABOCCO projesinde önemli bir yer tutuyor.

Bir başta ifade ile ulusal ve uluslararası şartlar, Kürt sorununun çözümünü zorunlu hale getiriyor.

Burası Türkiye..

Türkiye’de tavan yapan bir iyimserlik ile gözle görülür bir karamsarlık sık, sık  yan yana geldi; geliyor.

Sözkonusu AKP olunca, insanlar Şemdinli’yi, Başbakan’ın Diyarbakır konuşmasını, “ya sev ya terk et” söylemini hatırlıyor ve haklı olarak yoğurdu yerken daha bir üfürüyor.

Sivil politikacıların sivil siyaset dersinde sınıfta kalmaları, “ordu ne der” alışkanlıkları; siyasetin sivilleşmesi konusunda gerekli kararlılık içinde olmamaları da karamsarlık yaratıyor; başta MHP olmak üzere, devlet içinde ve dışında bulunan öteki ırkçı, faşist ve ulusalcı çevrelerin tavır ve söylemleri de..

MHP Başkanı’nın konuya ilişkin açıklaması, devletin geleneksel Kürt düşmanlığının bu partiye ihale edildiğini gösteriyor.

Tüm bunlara karşın, gelinen nokta ve yürüyen süreç, desteklenmesi gereken olumlu bir süreçtir.

Biz Kürtler bu süreçten başarılı çıkmak ve ulusal demokratik haklarımızı elde etmek için, bazı önemli noktaları sürekli bir biçimde göz önünde bulundurmalı, aklımızdan çıkarmamalıyız.

Her şeyden önce kısa sürede çözüm beklentisi içine girmemeli, uzun soluk isteyen bir mücadeleye hazır olmalıyız.

Bunun yanı sıra, Kürt sorunun sadece demokratikleşme ve kişisel hakların tanınması yoluyla çözülemeyeceği gerçeğini unutmamalıyız.

Elbette demokrasinin kökleşmesi ve kişisel hakların tanınması, Kürt sorunun çözümünde önemli faktörlerdir.

Ama bilmeliyiz ki sorunu tek başına çözemezler.

Çünkü sorun aynı zamanda bir ulusal sorundur ve çözümü, demokratik hak ve özgürlüklerin yanı sıra kolektif hakların tanınmasını da zorunlu hale getiriyor.

Akıldan çıkarmamamız gereken bir diğer nokta ise, Kürt sorunun “Türkiye’nin bir iç sorunu” değil, bölgesel ve uluslararası bir sorun olduğudur.

Bu nedenle bazı çevrelerin “gelin bu işi yabancıları katmadan kendi aramızda çözelim” söylemlerine karşı uyanık olmalıyız, uluslararası faktörlerin sorunun çözümündeki önemli rolünü göz ardı etmemeliyiz.

Hepsinden önemlisi ise, sorunun tanımı ve taleplerimiz konusunda kararlı bir duruş sergilemek, yurtsever güçler arasında istem, tavır ve mücadele birliği sağlamaktır.

Tarihsel deneylerimiz, Kuzeyli örgütlerin bu konularda sınıfta kaldığını gösteriyor.

Ama bilmeliyiz ki kararlı davranmak ve birlikte mücadele etmekten başka bir yol da yok.

Kararlılık, birlik ve mücadele..

Sadece bu süreçten değil, sonraki ve daha zorlularından da başarılı çıkmamız için, olmazsa olmazlardandır..

  Yazarın önceki yazılarından:

Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”